Translate.vc / Spanish → Turkish / Semanas
Semanas translate Turkish
37,741 parallel translation
Quiero que la tome por dos semanas.
İki hafta almanı istiyorum.
Dos semanas más tarde, la encontraron, a kilómetros de allí, destrozada en mil pedazos en un aparcamiento de Harlem.
İki hafta sonra, birkaç kilometre ötede parçalara ayrılmış bir şekilde Harlem'deki bir çok katlı otoparkta bulundu.
Las últimas semanas fueron... muy malas.
Son birkaç hafta ise çok fenaydı.
Tessa intenta tener un bebé... Alison está a semanas de las elecciones, y Cam está sobrio.
Tessa bebek sahibi olmaya çalışıyor, Alison'ın seçimlere sayılı haftası kaldı ve Cam de ayık.
Hablaremos de opciones alternativas de cuidado de los niños durante las próximas dos semanas. ¿ Quién es el siguiente?
Sonraki haftalarda alternatif çocuk bakımı seçeneklerinden bahsedeceğiz. Sıradaki?
¿ Por qué está aquí todas las semanas?
Neden her hafta burada?
Recuerdo que lloraste durante semanas mientras escuchabas Harvest de Neil Young día y noche.
Neil Young'ı dinleyip... haftalarca ağladığını hatırlıyorum.
Y ¡ BUM! En un par de semanas tengo un bronceado con la forma del Gato Gruñón porque ha estado sentado en mi regazo todo el viaje...
Oldu bitti, bir-iki hafta sonra bronzlaşmayan tek yerim Huysuz Kedi şeklinde çünkü güvertedeyken hiç kucağımdan indirmemişim.
"No sé nada de él, y no lo veo desde hace tres semanas".
Hakkında hiçbir şey bilmiyorum, çünkü üç haftadır onu görmedim.
Los Federales me llaman todas las semanas.
polisler beni her hafta arıyorlar.
Fui a la conferencia sobre el hipertexto hace unas semanas.
Birkaç hafta önce Hypertext Konferansı'na gitmiştim.
Dios mío, has estado esperando semanas queriendo decir eso.
Haftalardır bunu söylemeyi bekliyorsun değil mi?
Hay reportes que dicen que los federales tenían cámaras de seguridad donde te vieron hace dos semanas planeando el tiro.
Haberlerde söylenen, senin iki hafta önce atış için keşif yaptığına dair Federallerin elinde kamera kayıtları olduğunu.
Genial, entonces tenemos un trato y el nuevo presidente puede proceder con la nacionalización en cuestión de semanas, ¿ no?
Güzel, işimize dönüyoruz. Yeni başkan kamulaştırma konusunda bu haftalarda bakar değil mi?
No son semanas. Serán años.
Haftalar değil, yıllar söz konusu.
Hace un par de semanas.
Birkaç hafta önce.
Rodrigo, he tratado de comunicarme contigo por semanas.
Rodrigo, haftalardır sana ulaşmaya çalışıyorum.
[en español] No sabemos nada de él hace semanas.
Ondan haftalardır haber almadık.
Y a continuación veréis un pequeño montaje de lo que os podéis esperar durante las próximas doce semanas.
Şimdi size gelecek 12 haftada olacaklarla ilgili ufak bir video göstereceğiz.
- durante unas tres semanas.
- Hassiktir.
- 350 semanas a ti,... y 150 a tus compañeros.
Haftalık 350 senin için 150 de arkadaşların için.
Son dos semanas de colectas.
- Bu bize iki hafta yeterdi,
Me dieron la licencia hace tres semanas.
Üç hafta önce lisansımı aldım.
A las 20 semanas, el feto pesa menos de 450 gramos.
20 haftalık bir fetüsün ağırlığı yarım kilodan bile azdır.
Sus pulmones y corazón no pueden sostenerlo fuera del útero, y lo más probable es que no puedan por dos semanas.
Akciğerleri ve kalbi rahim dışında yaşamasını sağlayacak kadar gelişmemiştir. Muhtemelen iki hafta daha bu durumda olacak.
Margo, al ritmo que está creciendo tu cáncer, no tenemos semanas para actuar.
Margo, kanserin büyüme hızına göre harekete geçmek için haftalarımız yok.
- Rezaremos por semanas.
- Birkaç hafta için dua edeceğiz.
Quiero escuchar todo lo que sabemos sobre sobre dar a luz un feto de 20 semanas.
20 haftalık fetüs doğumuyla ilgili her şeyi bilmek istiyorum.
Necesitamos comprarle dos semanas a ese bebé.
Bebeğe iki hafta kazandırmamız gerek.
Aun así, seis semanas antes
Aslında, 6 hafta önce...
Solo 11 semanas después de que el detective encubierto de la policía de Nueva York Frank Sullivan sobreviviese a un intento de asesinato, las autoridades informan de que su exmujer y enfermera, Julie Sullivan, ha desaparecido.
NYPD gizli polisi Frank Sullivan'ın suikast girişiminden kurtulmasından 11 hafta sonra yetkililer, eski karısı ve hemşire olan Julie Sullivan'ın kaybolduğunu bildirdi.
- 35 semanas, casi es el momento.
- 35 haftalık. Doğum yakın.
¿ Puede ser dentro de tres semanas?
Üç hafta diyelim mi?
Dos semanas.
İki hafta.
No hemos hablado en semanas.
- Haftalardır konuşmadık.
Un par de semanas más como esta y te forras.
Böyle birkaç hafta daha gidersek kurtardın demektir.
- Sí, pero eso fue hace semanas.
- Evet ama, üzerinden haftalar geçti.
Llevo dos semanas buscando por todas partes.
İki haftadır her yeri arıyorum.
Me di cuenta hace un par de semanas.
Birkaç hafta önce fark ettim.
Nos dimos dos semanas de compromiso.
Sadece iki hafta nişanlı kaldık.
Si eres interno o... estúpido, ve a pedir ayuda, porque la última vez, me pincharon unas 100 veces y tuve el brazo morado durante semanas.
Bana bir iyilik yap lütfen. İntörnsen ya da aptalsan yardım al. Çünkü geçen seferki kolumu 100 kere falan dürttü durdu.
Sí, ¿ aunque haya venido a la clínica cada dos semanas para hidratación parenteral?
Birkaç haftada bir kliniğe serum taktırmaya gelmesine rağmen.
Por dos semanas, hace 15 años.
15 sene önce iki haftalığına kocasıydım.
Seis semanas enteras antes de que pasara.
Ölmeden altı hafta önce, kendi ölümünü araştırmam için.
Hace dos semanas atrás, eras un botones de hotel de 33 años sin dinero ni amigos que pasaba todo su tiempo mintiéndome.
İki hafta önce, 33 yaşında bir otel belboyuydun. Ne paran vardı ne arkadaşın. Tüm zamanını bana yalan söyleyerek geçiriyordun.
- Llevas semanas sin llamar.
- Haftalardır aramadın.
Fueron 12 semanas de quimioterapia.
Kemoterapi 12 hafta sürdü.
Antes, tenía que hacerlo él y emplataba el plato durante dos semanas, antes de dejar que otro lo hiciera.
Eskiden, ilk iki hafta... yemeği kendisi hazırlıyor, kimsenin hazırlamasına izin vermiyordu.
Semanas después, me desperté, me eché un puñado de azúcar en el café tomé un sorbo y pensé : " ¡ Vaya, está dulce!
Birkaç hafta sonra, uyandım, kahveme biraz şeker attım... bir yudum aldım... ve "Tanrım, çok tatlı!"
¿ Ha cambiado el comportamiento de mi padre en las últimas semanas?
Babamın davranışlarında, son haftalarda değişiklik var mı?
Eso va a ser cuestión de semanas.
Haftalar alacak.