Translate.vc / Spanish → Turkish / Sera
Sera translate Turkish
121,576 parallel translation
Lo que anuncien será la próxima gran cosa que todo el mundo quiere.
Her ne duyuracaklarsa herkesin isteyeceği sıradaki büyük şey olacak.
Será una lista corta.
Bunu bilen listesi çok kısa olsa gerek.
¿ Sabéis qué será divertido?
Hey. Biliyor musunuz ne daha eğlenceli olurdu?
O cuál será el nombre de nuestro primer perro. ¿ Quieres un perro?
Ya da ilk köpeğimize ne isim vereceğimiz. Köpek edinmek ister misin?
Pero si mata a Alex Danvers, nunca será rescatado.
Ama eğer Alex Danvers'ı öldürürse, asla kurtarılamayacak.
Ese será su infierno.
Ve bu onun cehennemi olacak.
No. No, no. Esto será peligroso.
Hayır, olabilir değil, olacak.
Será un placer.
- Zevkle.
En unos minutos, esta nave será destruida y todos en ella.
Birkaç dakika içinde bu gemi ve içindeki herkes yok olacak. Bunu istemezsin.
De inmediato, será lo primero que haga.
Hem de hemen. Yapacağım ilk şey bu olacak.
Mañana será el día de la liberación.
Yarın özgürlük günü.
No será placentero para quien contrates.
Kimi tutarsan tut, hoş bir durumda olmayacak.
TABERNA CULLEN'S Bobby Axelrod será casi imposible de rastrear.
Bobby Axelrod'un hamlelerinin izini sürmek neredeyse imkansız olacak.
No será fácil identificar un patrón, pero ahí estará.
Şemayı görmek kolay olmayacak ama göreceksin.
El amor que debes mostrar es por el hombre que será.
Adam olduğunda sevgi göstermen gerekir.
Eso describe qué clase de comandante en jefe será.
Bu, nasıl bir başkomutan olacağının göstergesi.
Será mejor que no.
- Sanmıyorum.
¡ Será capullo!
Yavşak herif!
Mira, cariño, donde sea que vayamos, nuestro bebé será parte de mi linaje.
Bak, bebeğim, nereye gidersek gidelim, bebeğimiz benim soyumun bir parçası olacak.
Y cuando estés mejor, lo cual será pronto, tú y yo vamos a compartir el plato más grande de pastelitos que hayas visto jamás.
Sen daha iyi olduğu zaman yani çok yakında sen ve ben, şimdiye kadar gördüğün en büyük çöreklerin olduğu tabağı paylaşacağız.
Qué divertido será estar en su cabeza.
ne komik olacak kafanin içinde.
Lucha, cobarde, u hoy será el último día de tu hija.
Dövüs, seni korkak, yoksa bu kizinin son günü olacak.
Será adorada.
Ona tapacaklar.
Y esta vez será diferente.
Ve bu kez farklı olacak.
Así que no será bastante fuerte para matarla.
Yani kanın onu öldürmek için yeterince güçlü değil.
Lo normal siempre será relativo.
Normal olmak her zaman göreceli olacak.
Este no será tu final.
Kardeşim.
¿ Sabes? , si estás tan decidido a ser así, entonces todo lo que Elijah ha hecho por ti, incluyendo su muerte, será para nada.
Bu şekilde devam etmeye kararlıysan Elijah'ın ölümü de dahil olmak üzere senin için yaptığı her şey boşa gitmiş olacak.
Esto será lo que hagamos.
Şöyle yapacağız.
No será largo.
Çok uzun sürmez.
Bueno, no será sencillo.
- Kolay olmayacak.
Al fin y al cabo, cuanto más cercano esté a ella, más fácil será evitar cualquier pequeño malentendido.
Sonuçta, onu ne kadar tanırsam küçük yanlış anlaşılmalardan kaçınmak o kadar kolay olur.
Eso será todo.
Bu kadar yeter.
Vincent ahora, Marcel luego, y tu familia será perdonada.
Vincent şimdi, Marcel sonra... Ve ailen bağışlanacak.
Será lo suficientemente poderosa para matarlo.
Onu öldürecek kadar güçlü olacak.
Si este vil espíritu consigue los huesos primero, será imposible de matar.
Bu iğrenç ruh kemikleri bizden önce ele geçirirse, öldürülmesi imkansız olacak.
Está bien, mira, será mejor que tu experto valga la pena.
Bak, uzmanın işe yarasa iyi olur.
Hope siempre será bienvenida ahí.
Hope için orada hep yer var.
Para qué, no sé, pero será para algo ilegal.
Sebebini bilmiyorum ama yasa dışı bir işte kullanacak.
¿ Será un 85 % o un 70?
% 85 veya % 70 midir?
Tranqui, tronco. ¿ Tan caro será?
- Rahatla dostum. Ne kadar pahalı olabilir?
Mike, la cuenta será un desastre.
Mike, bu hesap bir felaket olacak.
No será un 10 por ciento.
% 10 olmayacak.
No será un 15. ¿ Sabéis cuánto será?
% 15 de olmayacak. Kaç olacak biliyor musunuz?
Será un 18 por ciento.
% 18 olacak.
¿ Puedes creerte que el día de los caídos será dentro de poco?
Anma Günü'ne az kaldı, inanabiliyor musun?
Y antes de que te des cuenta, todo esto no será más que un mal sueño.
Ve bunların hepsi sana kötü bir rüya gibi gelecek.
Será mejor que vayas a verlo.
Git de seni bi'görsün.
La próxima vez que moje la hoja, Será con la sangre de un hombre.
Gelecek sefer bıçağın insan kanıyla ıslanacak.
Esta grabación será grabada y supervisada.
Arama kaydedilip incelenecektir.
Y si no sonríen por eso... será el fin de la raza humana.
Ve onlar bu konuda gülümseme yoksa..... it insan ırkının sonu olacak.