Translate.vc / Spanish → Turkish / Shabbat
Shabbat translate Turkish
90 parallel translation
" Cumples con el Shabbat?
Asla kim olduğunu unutma! " Kutsal istirahat ve ibadet günümüz olan Shabbat'a riayet edebiliyor musun?
Shabbat shalom a todos.
Shabbat shalom, herkese.
- ¡ Shabbat shalom!
- Shabbat shalom!
Bien, mi mamá fue la única persona del lugar... que se aproximó al nivel de Shabbat shalom... al que creo que podemos llegar.
Pekâla, bu odada oturanlar arasında sadece annem olması gerektiği gibi "Shabbat shalom" dedi. Daha iyisini yapabiliriz sanırım.
Ahora, denme algo que me sea útil, amigos. ¡ Shabbat shalom!
Şimdi, hep beraber benimle birlikte söyleyin.
- ¡ Shabbat shalom!
Shabbat shalom! - Shabbat shalom!
La Tora dice que no se puede encender un fuego en Shabbat porque es trabajo, ¿ verdad?
Torah der ki Shabbos üzerinde ateş yakamazsın çünkü o bir iştir, değil mi? Mm-hm.
En Shabbat, ¿ se puede atender al teléfono si lleva mucho tiempo sonando?
Shannos'da telefon uzun zaman çalarsa açmam gerekir mi? Hayır.
¿ Podemos pelar naranjas en Shabbat?
- Shabbos'ta portakalları soyabilir miyiz?
Nos acompañarás para la cena de shabbat.
Bir dakika. Şabbas yemeği için bize gelsene.
Cena de shabbat en Scarsdale. - Cancela.
Scarsdale'da şabbas yemeğim var.
Nos acompañarás para la cena de shabbat. Podremos... conocernos por fin.
Şabbas yemeği için bize katılmalısınız.
Cena de shabbat en Scarsdale.
Scarsdale'da şabbas yemeği.
- Me invitaron a la cena de shabbat.
Senin burada ne işin var? - Şabbas yemeğine davet edildim.
Bien... este es el primer shabbat de Helen.
Helen, bunun ilk şabbası olduğunu söyledi.
Descansar en Shabbat Las chicas encienden las velas... y preparan la mesa.
Şabat günü dinlenmek... bir mitzvah'dır, tanrının emridir, Kızlar mumları yakarlar... ve masayı kurarlar.
Una copa especial de Shabbat.
Özel Şabat kasesi.
Está prohibido romper papel higiénico en Shabbat.
Şabat'ta tuvalet kağıtlarını kopatmak yasaktır.
En Shabbat está prohibido tocar dinero.
Şabat'da paraya dokunmak yasaktır.
Y quiero decir : "Shabbat shalom"
Önce "Shabbat shalom" demek istiyorum.
¡ Animal! Cuando llegué de Polonia aprendí en Inglaterra a decir Shabbat.
Polonya'dan geri döndüğümde İngiltere'de Sabbath demeyi öğrendim.
Siempre viene a verme en Shabbat.
Sabbat'ta beni hep görmeye gelir.
Mi mitad del lado de mi madre estará en Shabbat!
Annemin tarafının yarısı şabatta olacak!
El rabino Feldman lo está haciendo en el Shabbat y está en contra del Talmud.
Haham Feldman Şabat'ta bunu benim için yapar ve kitaba karşı gelir.
Viernes, el día del sabbat.
Cuma, Shabbat günü.
Y no se huele el sabbat.
Shabbat havası yok.
¿ Olerse el sabbat?
Shabbat havası yok mu?
Desde la mañana del viernes se olía el sabbat, el perfume del pan del sabbat,
Cuma sabahından itibaren Shabbat kokardı. Bilirsin, sıcak ekmek ve Shabbat kokusu.
- ¿ Es la escuela Shabbat shalom?
- O "Şabat Şalom" okuluna?
Shabbat shalom.
Şabat günü.
Ahora no, el oficio del Shabbat está por comenzar.
Şimdi olmaz Şabat merasimi birazdan başlayacak.
¿ Llegas tarde para Shabbat y tienes que hacer públicos nuestros asuntos?
Sabbath'a geç kaldın ve bir yabancıya aramızdaki özel şeyi söyledin, öyle mi?
¿ Que tengo suerte? ¿ Por qué dices eso?
Shabbat'a geldiğiniz için şanslı mıyım?
- La idea de Shabbat es... - ¡ Llegué once minutos tarde!
- Shabbat'ın anlatmak istediği- - - 11 dakika geç kaldım.
a la luz interna del Shabbat, saludamos.
Ay ışığının altına, Hadi bizi selamla.
Dar la bienvenida al Shabbat, progresamos, por el que es la fuente del que bendecir.
Aya hoş geldin, hadi biraz ilerleyelim, Kutsanmak için.
Shabat shalom.
Shabbat Shalom.
Oh si, paso información secreta para el rugalach... Y escondo armas en Challah, todo Shabbat.
Evet, edindiğim istihbaratları Cuma'yı Cumartesi'ye bağlayan bağlayan gecede yapılan dini törende bildiriyorum.
En Shabbat, las ventanas de las tiendas estaban todas cerradas.
Şabat günleri tüm dükkânların kapı ve camları kapanır.
Sólo quiero compartir un Shabbat con mi esposo.
Sadece kocamla birlikte bir shabbat geçirmek istiyorum.
Shabbat shalom, Wilson.
Shabbat shalom, Wilson.
Shabbat shalom, House.
Shabbat shalom, House.
Shabbat Shalom.
Huzurlu Şabatlar. - Huzurlu Şabatlar. - Tamam, tamam.
Es Sabbat.
Shabbat günü.
No celebras ni el shabbat, ni el kippur.
Doğru dürüst ibadet etmiyorsun.
Oye, tienes que venir alguna vez a la cena del Shabbat en mi casa.
Baksana bazen benim evimde şabat yemeğime gelmelisin?
Shabbat Shalom.
Shabbat shalom.
- Shabbat shalom.
- Shabbat shalom
Deséale Shabbat Shalom.
Wish her shabbat shalom.
Intentémoslo una vez más.
Shabbat shalom!
Es sábado.
Bugün Shabbat.