Translate.vc / Spanish → Turkish / Shepard
Shepard translate Turkish
822 parallel translation
Roberts, lleve las cosas del capitán Shepard a la oficina.
- Robert. - Komutanım. Albayın eşyalarını büroya götür.
El capitán Shepard es el nuevo director de operaciones. - Encantado.
Albay Shepard yeni harekat başkanı.
Si llegara a enojarse y se fuera, perderíamos la guerra.
Ona iyi davran Shepard. Tepesi atar da çeker giderse savaşı kaybederiz.
¿ Conoce al jefe auxiliar de personal naval? - Sí, muy bien.
Shepard, donanma kurmay başkan vekilini tanırsın.
Comuníqueselo al comandante en jefe, Flota Local.
Shepard, filo komutanıyla irtibata geç.
Y prepare sus recomendaciones, por si se trata del Bismarck.
Shepard, planlarını Bismarck olduğunu varsayarak hazırlamanı istiyorum.
- Ya tuvimos suficiente de eso. - Conozco bien a Shepard.
Shepard'ı yıllardır tanırım.
Director de operaciones.
- Ben harekat başkanı Shepard.
Muy bien.
İyi düşünmüşsün Shepard.
Hablé con el capitán Shepard en Londres.
Az önce Londra'dan Albay Shepard'la görüştüm.
Muchas gracias, capitán.
Peki. Çok teşekkürler Shepard.
Director de operaciones.
Ben harekat başkanı Shepard.
Buen momento para que Shepard tome el mando.
Shepard da göreve tam zamanında başladı.
El capitán Shepard es un viejo amigo mío.
Albay Shepard çok eski dostumdur Bayan Davis.
A ver, Shepard.
Dinliyorum Shepard.
Sé que Shepard Io analizó con mucho cuidado.
Eminim Shepard her şeyi enine boyuna hesaplamıştır.
Shepard.
Shepard.
Será mejor decirle al capitán Shepard.
Albay Shepard'a da bildirin. - Emredersiniz.
Luego, coménteselo al capitán Shepard.
Albay Shepard'la da konuşsanız iyi olur.
Espero que tenga razón.
Umarım haklısındır Shepard.
El capitán Shepard me ofreció un nuevo trabajo, como su asistente.
Albay Shepard yardımcısı olmamı teklif etti.
Shepard. Lamento Io de su hijo.
Shepard, oğlunun kaybolmasına çok üzüldüm.
Capitán Shepard, señor.
Albay Shepard...
- Hola. Habla Shepard.
Merhaba komutanım, ben Shepard.
- Mensaje para el capitán Shepard.
- Albay Shepard'a mesaj var.
¿ Shepard? El primer ministro desea vernos mañana a las 11 en punto.
Shepard, başbakan yarın sabah 11'de bizimle görüşmek istiyor.
Una manifestación de bostonianos nunca superada en número y fervor da la bienvenida a Al Shepard y a Gus Grissom, que comparten el tributo popular con los astronautas del Proyecto Mercury.
Boston'luların, eşi görülmemiş bir kalabalık ile katılım gösterdiği bu coşkulu karşılamada, Al Shepard ve Gus Grissom iltifatlarını Merkür Projesindeki astronotlarla paylaşıyorlar.
En el Hilton, donde tendrá lugar un banquete en honor a Glenn y a sus compañeros un millar de personalidades se han reunido para aclamarles mientras todo Boston brinda por la hazaña de Al Shepard y Johnny Glenn.
New England'daki Hilton'da, Glenn ve astronotların şerefine düzenlenecek yemekte bin kişilik, şehrin ileri gelenleriyle Boston Al Shepard ve Johnny Glenn'e bir kez daha "Bravo size!" diyor.
¿ Recuerda el día que Alan Shepard vino a la ciudad?
Astronot Alan Shepard'ın şehre dönüşünü hatırlıyor musun?
El primero casado fue Alan Shepherd, 5 de Mayo de 1961.
Kendisi bekardı. Uzaydaki ilk evli adam ise, Alan Shepard'dır. 5 Mayıs 1961.
Su esposa era Louise Shepherd.
Karısı Louise Shepard'dı.
Cuando elimine el peligro lanzaremos luces de bengala y esperaremos.
Tamam, dinleyin. Bay Mason rehberimiz olacak. Teğmen Shepard kıçının dibinden ayrılmayacak.
Si, todos lo entendemos, Shepard.
Evet, hepimiz seni seviyoruz, Shepard.
Shepard, venga un momento.
Shepard, senide burada görelim.
vete a la mierda, Shepard.
Bak sana ne diyeceğim. Siktir git, Shepard.
Shepard?
Shepard?
¿ Shepard, cree que soy un estúpido?
Ben mi? Shepard, ne kadar aptalca düşünüyorsun.
No, Shepard, déjalo que vuelva.
Başka bir fotoğraf çekmek yok. Shepard, onları buraya getir.
Está celoso, Shepard.
Evet. Sen sadece kıskanıyorsun, Shepard.
Shepard, deme 15 minutos a asolas con él y le sacaré la respuesta que quiera
Shepard, onunla yalnız bana 15 dakika versene. Ve ben istediğin her bir cevap alayım.
Shepard.
Shep.
Shepard solo hace chistes cuando está asustado
Ne zaman bir şeylerden korksa. Shepard şakalar yapar.
Shepard, un huevo de un millón de dolares.
Hey, Shepard, bir milyon dolarlık yumurta, ha?
Viene Shepard?
Shepard geliyor mu?
ÉI es el comandante Richards.
Shepard, seni nöbetçi subay Binbaşı Richards'la tanıştırayım.
La oficial segunda Anne Davis.
- Ben yemeğinize engel olmayayım. Albay Shepard, vardiya zabiti Anne Davis.
El capitán Shepard me va a reemplazar. Mucho gusto, capitán.
Albay Shepard benim görevimi devralacak.
Shepard no me preocupa.
Öyle de olsa benim içim rahat.
Es uno de los hombres más capaces de la Marina.
Shepard ordunun en iyi subaylarından biridir.
¿ Qué tiene en mente?
Evet, planın nedir Shepard?
- ¿ Shepard? - ¿ Señor?
Shepard, gemilerimiz tek bir plan uyarınca hareket ediyor.