Translate.vc / Spanish → Turkish / Shock
Shock translate Turkish
2,879 parallel translation
Está en shock cardiaco, nuestra mayor preocupación.
Kardiyonejik şokta ki asıl sorunumuz bu.
Shock séptico.
Septik şok.
Te dejó y abandonó al niño y ahora tiene el capricho de ser una familia otra vez y francamente estoy en shock.
Seni ve çocuğunu terk etti şimdi yeniden ailesiyle birlikte olmak istiyor şaşırdım açıkçası biraz.
Los polos están aislados... puede causar un shock, pero un fallo momentáneo.
Sütunlar izole edilmiş ancak sağlam bir şok anlık bir gedik açabilir.
Ella esta en shock.
O şokta.
Su especialidad era el shock eléctrico por lo eficaz que es y el gran dolor que causa.
Uzmanlık alanı, etkinliğinden ve sebep olduğu aşırı acıdan dolayı elektroşoktu.
No es oficial, pero el escuadrón de choque piensa que se debe a un shock anafiláctico.
Resmi değil ama ekip anafilaksi şoku olduğunu düşünüyor.
Causa de muerte : shock anafiláctico.
Ölüm nedeni anafilaksi şoku.
Debes estar en shock.
Sarsılmış olmalısın.
Está en shock.
Şokta.
El cuerpo entra en shock.
Vücut şoka girer.
Vale, entonces... él estaba arriba, jugando a smack talk, oyó algo en la cocina bajó las escalera para comprobarlo, ve lo que ve, y en estado de shock, deja caer el teléfono.
Peki. O zaman... O zaman yukarıda Smack Talk oynuyordu, mutfaktan bir sesler duydu, kontrol etmek için aşağı indi, ne gördüyse gördü, ve bunun şokuyla, telefonu düşürdü.
Estaba bastante en estado de shock y...
Ben baya bir sarsılmıştım ve...
Oh, no es raro despues de un shock a tu cuerpo.
Şok sonrası vücudunun verdiği bir tepki bu.
Su hígado estaba en shock desde antes.
Hastanın geçmişte karaciğer yetmezliği vardı.
No quiero que entres en shock.
Şoka falan girmeni istemem.
Bueno, esto es lo más reciente de Oblivion, Rainbow Ash y Future Shock.
Bu Oblivion, Rainbow Ash ve Future Shock'un son albümünden.
Querida. ¿ Te he dejado en shock?
Canım, seni çok mu şaşırttım?
Estás en un estado de shock.
Şu anda bunalımdasın.
Los dos estamos en estado de shock.
İkimiz de bunalımdayız.
Caerías en un shock hipotérmico.
Hipotermik şok geçireceksin.
Juro por Cristo que si estás a punto de diagnosticarme con algún síndrome de shock post-traumático ¡ voy a golpear tu maldita cara!
Yemin ederim, travma sonrası stres sendromu teşhisi koyarsan ağzını yüzünü dağıtırım!
Estoy en shock.
Şok oldum.
Estoy en shock...
Şok oldum.
También estás en shock.
Ayrıca şoktasın da.
Arrestado en estado de shock.
Tutuklandı ve sanırım şokta.
Está teniendo un shock anafiláctico.
Anafilaktik şoka giriyor.
- Charlotte, estás en shock.
- Charlotte, şoktasın.
Debe de haber sido un shock enterarte de lo de Max.
Max'i öğrenmek seni şok etmiş olmalı.
Está en shock y... parece que el pericardio está lleno de sangre.
Şoka girdi ve görünüşe göre kalp zarı kanla dolmuş.
La causa es shock hipovolémico de heridas auto-infligidas.
Ölüm nedeni, vücuda kasten açılan yara sonucu aşırı kan kaybı.
Además, sí tuvo un shock hipovolémico de heridas auto-infligidas.
Bir de kasten açılmış yaralar yüzünden aşırı kan kaybetmiş.
Es como la terapia de shock.
Şok terapisi gibi.
Es todo un shock verlo por primera vez.
İlk defa görmek insanı bunalıma sokabiliyor.
* Oh, que shock para Jong Sung Jai Kai Chow *
# Jong Sung Jai Kai Chow için ne sürpriz oldu ama #
Bueno, pon manteca a mi pan, y llámame un bizcocho. ¡ Estoy en shock!
Tanrım, bunu hiç düşünmemiştim.
, ¡ Estoy en shock!
Şok oldum, şok oldum!
El pueblo entero está en shock.
Tüm köy şokta.
Está en shock por las quemaduras, de tercer y cuarto grado, en el cuarenta por ciento de su cuerpo.
Yanıklardan ötürü şokta. 3. ve 4. derecede. Vücudunun % 40'ı yanmış.
Tus órganos entrarían en shock.
Organların şoka girerdi.
El shock lo causó la impresión.
Strese dayalı bir şok geçirmiş.
¿ Un tumor cerebral? Madre, sé que esto es un shock para usted... pero debe hacer que se someta a una cirugía inmediatamente.
Anne senin için ne kadar zor biliyorum ama ameliyat olmasını sağla.
Sin el traje entraras en un shock de hipotermia, solo eso te salva.
Kıyafetin olmadan Hipotermik şoka girersin Sana sadece bu uyar.
- Ella esta en un shock hipotermico.
- Hipotermik şoka girdi.
Está en estado de shock.
Sayıklıyor. Şokta.
Y, por supuesto, todos estábamos en shock.
Tabii biz çok şaşırdık.
Si soy honesto debo admitir que las obvias emociones como shock y horror, volaron como Finch, aquí y fuera.
Dürüst olmak gerekirse, şok ve dehşet gibi duygular, Finch ile birlikte yok oldu gitti.
Estamos todos en estado de shock.
İlaç şirketi.
Está entrando en shock.
Şoka giriyor.
Los latidos están en rojo. Va a entrar en shock.
Kalp atış hızı tehlikeli seviyede.
Mi hermana está en shock.
Kardeşim şokta.