Translate.vc / Spanish → Turkish / Site
Site translate Turkish
846 parallel translation
El sitio web no funciona.
Site çökmüş.
Parte de la calle está rodeada por una pared alta.
Site yüksek duvarlarla çevrelenmiş.
Me instalé hace unos días y la administradora me lo dijo.
Site yöneticisi birkaç gün önce oraya taşındığımda Bay Steele'i bana işaret etmişti.
Mi padre dijo una vez : " Atenas no es una ciudad ni un estado.
Bir keresinde babam demişti ki, "Atina ne bir kenttir, ne de site devlet. O bir fikirdir."
Requerimos que las naciones y ciudades convengan que ningún griego se revelará contra nosotros.
Tüm Yunan site devletlerinin ve uluslarının, dünya üzerindeki hiçbir Yunan'ın bize karşı ayaklanmayacağını kabul etmelerini istiyoruz.
Además, suministraréis hombres y armas para la guerra contra Persia.
Her site devleti, Perslere karşı yapılacak savaşa asker, silah ve gemi sağlamayı kabul edecek.
Las ciudades han enviado su cuota de hombres y armas.
Site devletleri asker ve silah olarak paylarına düşenleri gönderdiler.
Este sería el plano del lugar.
Bu site planı olacak.
Es obvio que movilizarán las tropas secretas del centro Y... antes de la alerta del domingo... y las destinarán a Chicago, Los Angeles, Nueva York y Utah.
Efendim açıkça görülüyor ki Henderson'un El Paso yakınındaki Site Y diye adlandırdığı üsten, Pazar günü alarmdan önce bu emirle birlikte, bütün bu birlikler Chicago, Los Angeles, New York ve Utah'a hareket edecek.
La nota de Hardesty lo menciona y un centro Y.
Hardesty'nin notuna ne diyorsun öyleyse? Bu komploya ve Site Y'ye dayanıyor.
Dirige la base del centro Y. No sé quién es el otro.
Site Y'nin komutanı. Diğer adam kim, bilmiyorum.
Imagen.
Pozisyon A. Site G. Pope Üssü.
Imagen X. Monte Thunder CP.
- Site X. Thunder Dağı, C.P.
Este complejo subterráneo fue desarrollado para las mujeres.
Bu site kadınlar için yapıldı.
No se compara con el nuestro.
Ama bizim oturduğumuz site kadar güzel değil.
Este es nuestro proyecto de vivienda, ¿ ves?
Bak bu bizim site.
Jon planea su estrategia detalladamente mientras el resto de la tropa entra impulsivamente para llevar "Sé negra, nena" a la mayoría silenciosa. " Uno, Conducta Colectiva. Dos, El Campo vs.
Grubun diğer üyeleri sessiz çoğunluğa "Siyah Ol Bebeğim" i izlettirmek için site'yi basarken, Jon stratejisini dikkatlice oluşturuyor.
Buenas noches a todos.
Herkese iyi akşamlar. Site içi.
Mientras exista esa ciudad, se recordará su nombre. ¿ Nombre?
Bu site var oldukça, ismin anılacak.
Hay una página llamada Wikipedia.
Wikipedia denen bir site var.
Estilo rancho, complejo moderno, artístico de altitud, e incluso simbólico.
Çiftlik evi stili, site modern, sanatsal çok katlı, ve hatta simgesel.
Nellis Air Force Base y Nuclear Site Testing, cerca de la población...
Nellis Hava Kuvvetleri Üssü ve Nükleer Test Yeri, halka kapalı...
Ah-site, ¿ cuánto has perdido?
Ah-site, ne kadar kaybettin?
¡ Ah-site!
Ah-site!
Ah-site, ¿ por cuánto pierdo?
Ah-site, ne kadar gerideyim?
Ah-site, tráeme mi taco.
Ah-site, benim özel ıstakamı getir.
Queridos familiares e invitados, hoy es la boda de mi hermano, Ah-site.
Değerli akrabalarım ve konuklar, bugün kardeşim, Ah-site evleniyor.
De todas maneras, es el suegro de Ah-site.
O, Ah-site'ın kayınbabası.
Ah-site.
Ah-site.
Tendrías que haberlos visto en el recorrido del terreno. ¡ Los árboles!
Onları site turunda görmeliydin. Ağaçlar!
Y he hablado con Arnold y dice que, de acuerdo con las reglas de la constitución del vecindario necesitan seis votos para echarlos por mal comportamiento.
Ve Arnold ile konuştum site yasa yönetmeliğine göre sizi başa çıkılamaz davranışlarınız nedeniye atabilmek için 6 oya ihtiyaçları var.
Trabajaba en un equipo de construcción, haciendo conductos de casas.
Site evleri inşa eden, bir inşaat ekibinde çalışıyordum.
Solo tienes que limitar la búsqueda... a una pocas cuadras de la ciudad.
Sadece birkaç site ve meydanla sınırlandırman gerek.
Usó otro nombre para conseguir empleo en el Centro de Energía Ambiental donde almacenan plutonio para armas.
Aslında, birçok takma adı vardı, bunlardan birini de silahlarda kullanılan zenginleştirilmiş plütonyum ve uranyum-235 bulundurulan Colorado'daki "Rocky Flats Enviromental Energy Site" a bir iş için başvurduğunda kullanmıştı.
Es un sitio protegido.
Bu güvenli bir site.
¿ Una princesa de una Ciudad-Estado?
- Site Kentli bir Prenses. Kartacalı bir Kontes.
Directo por el complejo principal segunda puerta a la derecha. Gracias.
Ana site boyunca dümdüz yürü, sağında kalan ikinci kapı.
El supuesto lugar donde Moset realizó los crímenes.
Moset'in suç işlediği iddia edilen site.
Establece una conexión privada en el Internet y mándame la dirección.
Tek yapman gereken internette bir site açmak ve sitenin adresini bize vermek.
La página era muy gráfica.
Site, çok açıktı.
El capataz quiere renovar su contrato con Dick pero Sanidad Kolar otra empresa nacional de los Hnos.
Site müdürü Dick ile sözleşme yenilemek istiyor. Ama bu Kolar Sağlık Hizmetleri Bir başka ülke çapında şirket.
Fue atrapado por un vecino. antes de que mate a otro perro.
Bir köpeği daha öldürmeden önce bir site sakini tarafından yakalandı.
¡ Ahí tiene su merecido!
Site sakini, olaya tam zamanında müdahale etti.
Se dice que fue visto deambulando por el complejo.
Hep site etrafında görüldüğü söyleniyor.
Plano, miembros, tienda del museo...
Site haritası, üyelik, satılıklar...
¿ Sabes cuántas páginas web hay con el nombre "Barbacoas de Texas"?
"Texas mangal ızgara" adında kaç site var biliyor musun?
Vimos un sitio muy interesante sobre el matrimonio lo innecesario que es y cómo el gobierno lo usa para controlar.
Evlilik hakkında çok ilginç bir site bulduk. Devletin bunun kaydını tutmasının ne kadar gereksiz olduğundan bahsediyor.
Hay un sitio Web con fotos y modus operandi de cada uno y elegí a Ramsay porque no era tan feo como los demás.
Bir sürü resimli site var. Ramsay'yi seçtim çünkü diğerleri gibi iriyarı değildi.
Encuentro F. 02-06-80, Le Beau Site.
6 / 2 / 80.
Kent Brockman, en fila por el dinero de un viejo. Verás, Abuelo, quiero enchular el autobus. Cortarle el techo, entonarlo, cambiarle los rines y una pintura psicodélica del infierno.
Kent Brockman, yaşlı adamın parasından bildiriyor görüyorsun büyükbaba, otobüsümü kaportaya sokmam gerekiyor üstünü kırıp, havaya kaldırıp, lastikleri... değiştirip, boyatmam gerekiyor çocukları okula götürebilmek için şite burada projem. çıplak hatunların etrafında sıradaki!
Investigamos cosas.
Bizim en iyi yaptığımız şey bu.... diye bir site yoksa, hiç şansımız yok demektir. Biz dedektifiz, araştırma yaparız.