Translate.vc / Spanish → Turkish / Ska
Ska translate Turkish
1,964 parallel translation
- Famosas, bellas, delgadas.
- Ünlü, cici ve sıska olmaları.
¿ Cuando hicieron la sesión con Paris Hilton, era muy delgada en persona?
Paris Hilton'ı ne zaman çektiniz, gerçek hayatta da çok mu sıska?
Es por eso que me mantengo alejada de ese mundo.
O mankenler çok sıska. Bu yüzden o dünyadan uzak duruyorum.
Vamos a buscar un evento de moda de verdad, con modelos delgadas.
Sıska mankenlerin olduğu gerçek bir defile bulacağız.
Slim ¿ estás bien?
Sıska, nasılsın?
¿ Dónde está Slim?
Sıska nerede?
Vamos, vuélvase
- Sıska bacak!
Hay un negro flaco por allí con muchos huevos, tíos Así que vete duro... entra...
Şuradaki sıska zencinin çok pis şutları var.
¿ Flynny el flacucho?
- Sıska Flynny.
Es un tipo delgado muy ingenioso.
Akıllı bir sıska heriftir.
Amigos en el trabajo- - medio strike para el último.
İş yerinde arkadaşlar. En az yarım bir ıska daha eder.
No, era la 1 en punto hace 30 segundos, con lo que llegas tarde.. otro strike
Hayır, saat 30 saniye önce 1'di. Bu da başka bir ıska.
La primera fue la noche en que Camila accedió a acompañar... a un chico flaco a comenzar una carrera de entrenador de 37 años.
Birincisi, Camalia'nın sıska bir çocuğun 37 yıllık koçluk kariyerinde ona eşlik etmeyi kabul etmesi.
Saliste con ese tío hace dos años, desapareciste Entonces vuelves y esperas que lo deje todo por amor a tu huesudo culo sin empleo
İki yıl öncesinde onunla çıkıyordun, birden ortadan kayboldun, şimdi geri dönüyor ve ondan sıska, işsiz kıçının hatrına... her şeyi bir kenara bırakmasını bekliyorsun.
¿ Y que pasa contigo, scraggly?
Ya sana ne demeli, sıska?
Papá, este es muy delgado.
Baba bu çok sıska.
- Cuidado, flaco.
- Sözlerine dikkat et sıska haydut.
Pero de alguna manera el hedor rico y malo de sus delgados encantos seguía llamándome.
Ama her nasılsa, onun zengin kokulu sıska cazibesine kapılıp hep geri döndüm.
Resulta que mi amigo Skinny Pete estuvo preso con él así que hicimos contacto y le estamos llevando medio kilo.
Adamım Sıska Pete, Los Lunas'ta onunla aynı hücre bloğundaymış. Yani bağlantı kurduk. Şu anda herife mal götürüyoruz.
Hola, soy Skinny Pete.
N'aber'lan, ben Sıska Pete.
Skinny Pete dijo que querías la dirección de Tuco y parecía que buscabas sangre.
Sıska Pete, Tuco'nun adresini istediğini söyledi. Kana susamış gibi davranıyormuşsun.
Estoy pensando que tal vez quieras ser parte de algo que es más grande que tu culo flaco.
Düşündüm de belki sıska kıçından daha büyük bir şeyin parçası olabilirsin.
¿ Entonces buscamos a un tipo flacucho de cabello rizado que viste un traje quien estaba en un gran barco, en alguna parte del río?
Yani sıska, kıvırcık saçlı, takım giyen bir herifi arıyoruz. Nehirde bir yerde teknede.
Recuerden : un tipo flacucho, de rulos, usando un anillo hecho con un soberano.
Unutma! Sıska, takım giyen, kıvırcık saçlı bir herif.
Bueno, no es flaco, ¿ o sí?
O sıska değil, sıska mı?
Flacucho, cabello rizado, se veía como si no estuviera haciendo nada malo. - ¿ Adónde fueron?
Sıska, kıvırcık saçlı, erimemiş yağ gibi görünen biri...
Lo que digas va a ser anotado, destrozado y metido en tu garganta escuálida hasta que te asfixies.
Söylediğin her şey sıska boğazından... aşağı tıkılacak, yırtılacak ve iteklenecek ta ki sen boğulup ölene kadar.
Ese infeliz canadiense desgarbado, que le dio vida a Keifer, morirá.
Bu kodumun, sıska Kanadalısını indiricem.
- Estás embarazada. ¿ Y qué, se supone que seas delgada cuando estás embarazada?
Ne yani, hamileyken sıska mı olmalıydın?
Les garantizo que esta dama está mucho más buena que cualquier flacucha... con la que puedan estar.
Sizi temin ederim, bu kadın, sizlerin evleneceğin sıska orospulardan daha hanımdır.
Grande y escuálido.
Büyük ve sıska bir şeydi.
Sí, la banda caribeña de Delaware.
Evet, Delaware'li ska grubu değil mi o.
Estoy tranquilo comiendo un taco en First, junto a la Fundición, cuando se me acerca una chica flaquita.
Piyasaya yeni düşmüş bir s.rtüğü ağıma düşürmeyi planlarken o sıska kız çıka geldi.
¿ Puede alguien bajar esa maldita música de ska?
Biri şu lanet müziği kapatacak mı?
Los ladrones tendrían que haber vuelto por este lado pasando frente a los muchachos del ska.
Soyguncular bu yoldan geri gelip gençlerin önünden geçmek zorundaydı.
La cuestión es que cuando, momentos antes, él fue a orinar los chicos ska se divirtieron con su auto, como una tomada de pelo.
Daha evvel işemeye gitti... Jameykalı oğlanlar arabasını dağıttılar.
Déjenme recordarles que pudimos detener a Gil Hollis por la declaración de uno de los chicos ska que hice venir, basándome en una corazonada.
Size Gil Hollis'i, bir yumrukla içeri sürüklediğim gençlerden birinin verdiği ifade üzerine içeri tıktığımızı hatırlatabilir miyim?
- ¿ Es un flacucho?
- Sıska biri mi?
Él es demasiado flaco. Lo abrazas y te corta como un papel.
Öylesine sıska ki, sarıldığında bir yerlerin kesiliyor.
Ya veo porqué eres tan flacucho.
Bu kadar sıska olduğuna şaşmamalı.
, yo no soy una flacucha.
Ben sıska değilim.
"El joven Cassius tiene una mirada hambrienta."
" Korkacağım adam kim olurdu bilmem bu sıska Cassius'tan başka.
Ese enano maldito cobarde.
O cüce herifle! O sıska tavukgötüyle!
El chico de allá, bien flaco.
Şuradaki sıska olan.
Cuando lo vean quiero que vean a Big Mike y no a un flaquito chico indio con un peinado "Bay City Rollers".
Ona baktığınızda Koca Mike'ı görmenizi istiyorum. Bay City tarzı saç modelli, sıska bir Hintli çocuğu değil.
Tom, el hombre flaco alto, ¿ Adónde fue?
Tom, hani şu uzun sıska adam. Nereye gitti o?
¿ Un flacucho con pantalones ajustados metiéndose al agua?
Dar kotlu sıska bir adam suya atladı.
No es como si hubiera, un flaco, una china, un tipo...
Öyle, bi sıska, bi çinli kız bi kısa herif falan değil...
Y luego intento verme a mi misma de 7 alta, delgada, sin dientes
o zaman, kendimi yedi yaşındayken görmeye çalışıyorum - uzun, sıska... eksik dişler.
Y es todo sonrisas.
Sevimli, sıska görünümlü biridir ve sürekli güler.
- Gracias.
Tommy gibi gerçekleri görüyorsun sıska değilim. Teşekkür ederim.