English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Skydiving

Skydiving translate Turkish

33 parallel translation
Lo que me intriga del paracaidismo es saber por qué llevan casco.
Merak ettiğim şey skydiving yaparken neden kask takıyorlar ki?
- ¿ Y en paracaídas?
- Ya skydiving yaparken?
- Accidente de paracaidismo.
- Skydiving kazası.
El que corre deltante de los toros es un poco raro, el skydiving... ser una actriz es un poco raro.
Biraz mı delice? Hayır. Boğalarla koşmak biraz delice.
No, el paracaidismo.
Hayır, skydiving. ( gökyüzü dalışı )
Y el paracaidismo.
Skydiving.
Es su última toma de paracaidismo, Trey.
Bu son'skydiving'sahnesi, Trey.
Ya sea hacer bungee jumping o paracaidismo, o esquiar en diamante negro... todas esas cosas son divertidas pero someterían a la persona a tremendos riesgos sin verdadera necesidad.
Bu da tehlikeli görünüyor. Bungee jumping ya da skydiving veya kayak- - Bunlar hep eğlenceli şeyler, fakat insanları gerçek bir sebep yokken, büyük risk altına sokar.
¿ Que fue paracaidismo?
Skydiving * miymiş? ( * Hava dalışı )
Paracaidismo.
Skydiving.
Juego de tejo, bingo, bufetes, skydiving, jet skiing... Toda la noche.
Shuffleboard *, bingo, açık büfe paraşütle atlama, jet-ski...
Supongo que estaba una poco distraía mientras estaba planeando esto. Por lo visto, debería haber dejado en paz la moto de Liam y en vez de eso llevarle a hacer paracaidismo.
sanırım biraz şaşırdım bunu ben planlıyordum görünüşe göre Liam ile yalnız olacağım ve bunun yerine skydiving alır.
¡ Es como si estuvierais todos aqui ­!
Bu bütün arkadaşlarımla skydiving yapmaya benziyor.
( Plano ) : o B ) Skydive.
-... ya da B. Skydiving yaparız.
Paracaidismo, ¿ eh?
- Skydiving ha?
Sí, siempre he querido probar el paracaidismo!
- Ben de hep skydiving denemek istemişimdir.
Peter, esto ha paracaidismo que parar.
Peter, bu skydiving işine son vermelisin.
Lo siento, Lois. Sin embargo, el paracaidismo es lo que soy ahora.
Kusura bakma Lois ama skydiving benim karakterimde var artık.
Bueno, Pedro, me alegro de que estés bien, pero espero que este es el final de su carrera paracaidismo.
Peter, iyi olmana sevindim ama umarım bu, skydiving kariyerinin sonu olmuştur.
- "Saltar en paracaídas." Si.
- "Skydiving e git"
Dijiste que iba a saltar en paracaídas, ella no...
Skydiving'e gelicek demiştin...
Esquí, surf, paracaidismo.
Kayak, sörf, skydiving.
- Doc. - Me han dicho que haciendo paracaidismo hizo un aterrizaje bastante dramático.
- Seni skydiving edildi duymak, oldukça dramatik bir iniş yaptı.
Fran, tienes una pequeña fractura vertebral de tu accidente de paracaidismo.
Fran, küçük bir omurga kırığı var Lütfen skydiving kaza.
- Extremas... ¿ como el paracaidismo?
- Extremes... skydiving gibi?
Quiero decir, ¿ skydiving?
Hava dalışına mı?
No sabía que había hecho paracaidismo.
Ben,... skydiving yaptığını bilmiyordum.
Jenny quería tirarse en paracaídas, así que...
Jenny skydiving yapmak istedi, ben de...
¿ Has roto con ella porque quería tirarse en paracaídas?
Skydiving yapmak istedi diye mi ondan ayrıldın?
Específicamente, un avión para paracaidismo, por medio de un préstamo en negro y a través de otra empresa fantasma.
Özellikle, bir skydiving uçağı, üzerinden emniyete alınmış Kitap dışı bir kredi Ve başka bir kabuk şirketi aracılığıyla.
"North Atlantic Skydiving Tours".
"Kuzey Atlantik Yürüyüş Turları."
Sus clientes llegarían a Canadá con visas de turista, luego Bennett y su socio usarían su avión para paracaidismo para hacerlos pasar la frontera.
Müşterileri varacaktı. Kanada'da turist vizeleri, Bennett ve ortağı kendi skydiving uçağını kullanacaktı
El paracaidismo es peligroso.
Skydiving de tehlikeli.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]