Translate.vc / Spanish → Turkish / Slip
Slip translate Turkish
233 parallel translation
- ¡ Dale, nene!
- Slip süpür onu bebeğim!
¿ Que ocurre chicos? ¿ Se me ve el slip?
Ne oluyor beyler, İç çamaşırım mı gözüküyor?
¡ En slip!
Bikiniyle!
Un atleta sale de repente de bastidores, con un slip inmaculado.
Kanatlı atların yanında kusursuz mayo giymiş bir atlet.
Una enagua negra.
Siyah bir slip.
En mipróximo turno tengo que instalar un protocolo Slip.
Vardiyamda ince bir montaj yapmam gerek.
Lo vimos delante del hostal Pike Slip el otro día.
Önceki gün Pike Slip Otelinin önünde gördük onu.
Slip, 2,300 liras.
Don, 2,300 liret.
"Porque puede tocar en el orden, en el desorden y sin combinación".
"İddia kuponu ( slip ) olsa da kazanırsınız, olmasa da."
Janice modela un vestido de chiffón gris estampado... sobre un fondo de satén durazno.
Ve Janice şeftali rengi, saten bir slip üzerine gri baskılı şifon bir elbise giyiyor.
¿ Calzoncillos largos o slip?
Şort mu, külot mu?
Se me ha escapado.
He gave me the slip.
¿ Enaguas?
Yarım slip?
Pues, Reena, no tengo mucho dinero conmigo ahora.
Reena, üstümde fazla nakit yok. Tek slip kabul eder misin?
Y llevo calzoncillos biquini.
Ve slip giyiyorum.
"Tira el llll" - -
"Slip this washer" - -
"Slip disc" - -
"Slip disc" - -
" Limpiador de discos'con un manillar de ruedas
" Slip disc washer'c'over handlebar sprocket.
Cambias de trabajo como te cambias de slip.
İç çamaşırı değiştirir gibi iş değiştiriyorsun.
* Whoop, a punto de resbalar *
* Whoop, about to slip down *
* Whoop, a punto de resbalar * * 5 de la mañana *
* Whoop, about to slip down * * Five o'clock in the morning *
* Yendo abajo, abajo, abajo *
* Whoop, about to slip down *
But could you slip away
# Fakat geçip gidebilir misin
- ¡ Por mí, como si te pones suspensorio!
- Slip donlarınızla bile çıkabilirsiniz sahneye umrumda değil!
Escojan susu armas no tropiecen
"So choose your weapon" "Don't slip"
Kel debes ver toda la imagen, con unos Speedos.
Kell! Olayın tamamını slip mayoyla düşünmen gerek!
¿ calzoncillos cortos o boxers?
Slip mi, şort mu?
Lleva "jockeys", pero duerme con "boxers".
Aslında slip giyer, ama uyurken bokser kullanır.
Llevas calzoncillos "Jockey" azules.
Mavi slip don giyiyorsun.
Quizá fuera un error inocente un lapsus.
Maybe it was an honest mistake, a slip of the tongue.
Ya sabes que detesto las preguntas complicadas, Slip.
Bilirsin iki parçalı sorulardan nefret ederim, Slip.
Slip, el líder de los Bestias, preguntó a los otros,
" Nastilerin lideri, Slip diğerlerine,
Espera, Slip...
Bir dakika, Slip...
... dijo Slip, echándose a reír. "
dedi Slip kahkahayla gülerek. "
" Sebastián bloquea el ataque de Slip y le entrega una patada karateca
" Bastian Slip'in hamlesini bloke eder ve bir karate kesmesiyle
" Sebastián se vuelve de Slip
" Bastian Slip'i bırakır
Entonces tienen a un sujeto sentado justo ahí con sus pantalones llenos de pequeños Vinnie's y Debbie's. Y nadie le dice una sola palabra.
Adamın biri şurada duruyor ve slip donu küçük Vinnie'ler ve Debbie'ler ile dolu ancak adama kimse bir şey söylemiyor.
No quiero que crea que soy un tipo acomplejado que se afeita el pecho.
Beni alçak sesle konuşan göğsünü traş etmiş slip don giyen adamlardan biri olduğumu düşünmesini istemem.
mi colega Rachid, tiene una gran polla se diría que se mete algodones en el slip
Arkadaşım Raşid'in kocaman bir çükü var. Külodunun içine pamuk koymuş gibi görünüyor.
Slip escandalosamente atrevido.
- Bir yere mi gidiyorsun?
usa un slip con eso.
Onun altına slip don giy.
Cuando esa chica dejó que se le escapara el propósito de su misión, comprendí.
When that little innocent girl let her mission slip, I had an epiphany.
- Y no tomamos cerveza local.
- Yüzücü mayosu ya da slip de giymeyiz.
Andromeda, prepara un slip-fighter en el hangar cuatro.
Andromeda, bir hangarda dört kayma-kavgacısı hazır.
, quieren un ascenso o un despido?
Siz çocuklar iş kaytarması yoksa pembe bir slip-don mi istersiniz?
Puedo ponerme ropa excitante
Seni dile getirecek bir slip giyebilirim.
- Jefe, tal vez sólamente un calzoncillo...
- Küçük bir slip olsun bari, şef. - Küçük bir ne?
- ¿ Un qué?
- Slip mayo demiştim ama...
- Slip.
- Slip.
"ahora quite su slip...",
Kalçalarınızı öne çıkarın.
.. ella se abrazaba a los dos, y sin dejar de bailar, me bajó el slip.
Müşteri kollarıyla bizi sarmıştı. Judith dans ediyordu ve külotumu dizlerime kadar indirdi.