Translate.vc / Spanish → Turkish / Stark
Stark translate Turkish
2,993 parallel translation
Me casaré con Sansa Stark y cumpliré con mi deber.
Sansa Stark ile evlenip ona karşı görevimi gerçekleştireceğim.
Podrick, ¿ puedes escoltar a la doncella de Lady Stark?
Podrick, Leydi Stark'ın yardımcısına eşlik eder misin?
El usurpador Robb Stark.
Gaspçı Robb Stark.
Los Stark no te apreciaban.
Starklar seni hiç takdir etmedi.
Los niños Stark siguen vivos.
Stark çocukları hâlâ hayattaymış.
Lord Rickard Karstark es un vasallo de Robb Stark.
Lord Rickard Karstark, Robb Stark'ın sancaktarı.
Usted es un vasallo de Stark, Lord Bolton.
Siz Stark sancaktarısınız Lord Bolton.
Estoy bajo las órdenes de Lady Stark para llevar a Jaime Lannister a Desembarco del Rey.
Ben de, Leydi Stark'ın emirleri gereği Jaime Lannister'ı Kralın Şehri'ne götürüyordum.
Debería enviarlos de vuelta con Robb Stark.
Sizi Robb Stark'a göndermeliyim.
Por ejemplo cuando frustré tu plan de entregar a Sansa Stark a los Tyrell. Para ser honesto, sí sentí una inconfundible sensación de satisfacción.
Mesela Sansa Stark'ı, Tyrell'lere verme planınızın önüne geçtiğim zaman dürüst olmak gerekirse gayet açık bir şekilde mutluluk hissettim.
Os suplico vuestro perdón y me comprometo a hacer todo lo que pueda para compensaros, para que los Frey del Cruce y los Stark de Invernalia puedan volver a ser amigos.
Affınızı diliyor ve Geçit'in Freyler'i ile Kıştepesi'nin Starklar'ı yeniden dost olsunlar diye, yapılabilecek ne varsa yapacağıma söz veriyorum.
Eso es lo que los Stark de Invernalia llaman amor, ¿ eh?
Kıştepesi'nin Starklar'ı öyle diyor, değil mi?
¿ Acaso no quieres enseñar al pequeño Ned Stark a montar a caballo?
Küçük Ned Stark'a at binmeyi öğretmek istemez misin?
Por mi honor de Tully, por mi honor de Stark, dejadle marchar o le cortaré el cuello a vuestra esposa.
Tully şerefim üzerine Stark şerefim üzerine onu bırakın yoksa karının boğazını keserim.
LA TRÃ
SOPHIE STARK'lN TRAJİK ÖLÜMÜ
Ahora, un regalo especial para el Sr. Sanchez de nuestros patrocinadores, relojes Stark-Himmel... un reloj de oro macizo exclusivo con encastes de diamantes diseñado especialmente para el campeón.
Şimdi de, sponsorumuz Stark-Himmel Timepieces'dan Bay Sanchez'e özel bir hediye var. Özellikle şampiyon için tasarlanmış, türünün tek örneği elmas çerçeveli sağlam bir altın saat.
- Emily Stark.
Sen? Emily Stark.
Sólo quiero que Stark sepa que estoy "bajo control."
Sadece Stark'ın "kontrol altında" olduğumu bilmesinden emin olmak istiyorum.
Ha habido un allanamiento en Stark.
Stark malikânesine zorla girme durumu oldu.
Industrias Stark, aquí vamos.
Evet doğru. Stark Endüstrileri, işte biz geliyoruz.
Stark a los Hulks, no se enfrenten al intruso.
Stark'tan Hulklara, davetsiz misafirimizle dövüşmeyin.
Sé que estás ahí, Stark.
Orada olduğunu biliyorum, Stark.
¿ Porqué nos atacas, Stark?
Bize neden saldırıyorsun, Stark?
Claro que Stark tiene su propia luna.
Tabii ki Stark'ın kendi Ay'ı var.
¡ Stark!
Stark!
¿ No hay, Stark?
Stark yok?
- ¡ Pudimos morir, Stark! - Aú.
Öldürülebilirdik, Stark!
El poder de nuestra creación es muy intoxicante, Stark.
Yarattığın şeyin gücü oldukça sarhoş edici, Stark.
Debemos sacar a Stark de aquí.
Stark'ı buradan çıkarmamız gerekiyor.
¿ Stark no podía decirnos eso antes de que subieramos?
Peki Stark bunları bize atlamadan önce söyleyemez miydi?
Echaste a perder mi sorpresa, Stark.
Sürprizimi mahvedeceksin, Stark.
Skaar envió la señal de auxilio para sacar a Stark de su laboratorio.
Skaar Stark'ı laboratuvardan çıkarmak için yardım çağrısını o gönderdi.
Es... es Lizzie Stark.
Lizzie Stark var.
John, Lizzie Stark es una mujer fuerte y estoy segura que da un buen servicio a sus clientes.
John, Lizzie Stark güçlü bir kadın... ve kendi müşterileri için iyi hizmet edeceğinden eminim.
John, Lizzie Stark nunca ha trabajado de pie.
John, Lizzie Stark ile bir günlük çalışma yapmıyorsun.
Ah, ¿ Lizzie Stark es religiosa, eh?
Lizzie Stark'ın dini de var, ha?
Con Lizzy Stark, John, eso es realmente lo que no vas a hacer.
Lizzy Stark ile bunu gerçekten yapıyor olacaksınız, John.
Sistemas fallando. ¡ Solo eres un tonto en una máquina, Stark!
Zırhta bilinmeyen etken.Sistem hatası Benim için sadece aptal bir makinenin içindeki zavallısın Stark.
Incluso con las tuyas, herr Stark.
Senin teknlojin de dahil herr Stark.
Si, claro. Que gracioso, Stark. Está bien.
Evet süper, çok komiksin Stark
¡ Insignificante Stark!
Çelimsiz Stark
El Sr. Stark sugirió que use la armadura de War Machine.
Jarvis : Bay Stark sizin için War Machine zırhını önerdi
Pero jamás había oído a Stark tan serio. ¡ El piloto automático se arruino!
Fakat Stark'ı hiç bu kadar ciddi görmemiştim.
Sabía que Stark estaría furioso.
Stark'ın kızacağını biliyordum.
Creí que entenderías lo que hace un tecnopata a las máquinas, Stark
Stark, anladın sanmıştım, Bir teknopat makinelere ne yapabilir?
Así que así es cuando Stark esta a cargo.
Yani Stark işin başında olunca bunlar mı oluyor?
¡ No hay nada que puedas construir que yo no pueda manipular, Stark!
Benim kontrol edemeyeceğim bir şey üretemezsin Stark.
Te lo hare saber cuando de resultado. ¡ Tendré mi venganza, Stark!
İşe yararsa sana haber veririm.
¡ Fui hecho para destruir!
İntikam alacağım, Stark! Ben yok etmek için üretildim!
Considéralo un entrenamiento en el trabajo y haz que funcione ¡ Te arrepentirás de esto, Stark!
İş için antreman olarak düşün ve yap şunu! Buna pişman olacaksın Stark.
Gracias, Stark.
Teşekkürler, Stark.