Translate.vc / Spanish → Turkish / Station
Station translate Turkish
464 parallel translation
Id a Grand Central y Pennsylvania Station.
Bütün tren garlarını tutun.
Es la Gran Estación Central.
Sanki Grand Central Station mübarek.
La Batalla de Appomattox
Appomattox Station Savaşı
EI hombre del abrigo gris que se subió en Victoria Station era sin duda Basil Hallward.
Victoria istasyonundaki gri paltolu adam kesinlikle
- Ajá. Un salón en el 722 que sale de Penn Station.
- Penn İstasyonundan kalkan trenin 772 no.lu süiti...
Soy Katherina Palmer otra vez. Envíen una patrulla a Union Station. Una mujer irá a retirar algo de allí.
Kadının biri oradaki emanet bürosundan bir şey almaya çalışacak... 103 numaralı Union Pacific treni şu an Los Angeles'a varış yapmaktadır.
¿ Le dijiste a la policía que fueran al Union Station?
- Dedim ama gidemezlermiş. Suç işlenmediği sürece kimseyi tutuklayamazlarmış.
- Alguien de Homicidios debe ir a Hollywood Station.
- Seni öldürmediler ki. Yaşayacaksın. - Haydin gidelim.
. ¿ Por qué no se meten con algunos hoteles cerca de Penn Station?
Penn İstasyonu yakınında bir otel niçin seçmemiş?
Te llevaremos hasta la Union Station.
- Fazla vaktin kalmamış. Otogara bırakalım.
¿ Union Station?
Otogar burası mı?
- Newton Station.
- Newton İstasyonu'na. - Sam.
Lo principal es no entrar en combate hasta llegar a Newton Station.
Her neyse, asıl amaç şu : Newton İstasyonu'na gelinceye kadar çatışmaya girmeyeceğiz.
Sam, incluso si llega a Newton Station, se habrá adentrado 500 km en territorio confederado.
Sam, Newton İstasyonu, Konfederasyon Ordusu hatlarının tam 300 mil içinde. Oraya kadar ulaşabilir.
- Nos dirigimos a Newton Station.
- Newton İstasyonu'na gideceğiz.
John, hay 500 km de Newton Station a Baton Rouge.
John, Newton İstasyonu'ndan Baton Rouge'a kadar 300 mil var.
Y hay otros 500 km de Newton Station a La Grange.
Ve Newton İstasyonu'ndan La Grange'e kadar da 300 mil var.
Mi único deber tras Newton Station es regresar con el mayor número posible de soldados vivos.
Newton İstasyonu'ndan sonra olabildiğince çok insanı canlı geri götürmem gerekiyor.
Borraremos Newton Station del mapa y luego iremos a Baton Rouge.
Newton İstasyonu'nu havaya uçurunca, Baton Rouge'a doğru ilerleyeceğiz.
Pregúnteles las posibilidades que tiene de volar Newton Station y de llegar a Baton Rouge.
Belki de Newton İstasyonu.'nu havaya uçurup Baton Rouge'a gitme konusundaki şansımızı onlara sormak isteyebilirsiniz.
¿ Habéis pasado por Newton Station?
Newton İstasyonu'ndan geliyorsunuz, değil mi?
NEWTON STATION EL NUDO FERROVIARIO SUMINISTRA A LOS SOLDADOS CONFEDERADOS DE VICKSBURG
NEWTON İSTASYONU VICKSBURG'DEKİ KONFEDERSAYON ASKERLERİNE MALZEME SAĞLAYAN DEMİR YOLU KAVŞAĞI
Lamento lo ocurrido en Newton Station.
Newton İstasyonu'nda yaptıklarımdan dolayı özür dilemeliyim.
Newton Station ha capitulado.
Newton İstasyonu'nu yıktık.
Se trata de la columna que asaltó Newton Station.
Bu kesinlikle Newton İstasyonu'na saldıran birlik.
Sabe, esperaba ir a la estación de la colina pero viendo todo esto, estoy feliz de estar aquí.
Biliyorsun, Bush Station'a gitmeyi ummuştum... ama bütün bunları görünce, burada olmaktan gerçekten mutluyum.
La Madre Mathilde hará un viaje río arriba el próximo mes para visitar las estaciones de los montes.
Mother Mathilde önümüzdeki ay Bush Station'a... bir bot gezisine çıkacak.
Un motor mejorado con doble carburación y el armazón de una camioneta.
Çift karbüratörlü ve station wagon tipi modifiye motorlu bir şey.
Una camioneta vieja, pero el motor...
Eski model bir station wagon. Ama içindeki motor...
Ahora, porque no colocas el station acá atrás... y le pasamos el cuerpo a través de la ventana.
Bana nasıl yaralanmayacağımı gösteriyorlardı. Keşke uyansalar da onlardan özür dileyebilsem.
Mañana la noche es lo último. Luego negociamos.
Bir dahakine station arabamı getirelim.
No diga que no, Usted no puede decir que no
Onun için bir de station arabamı getirmeyi düşünüyordum.
A la cabeza, la furgoneta Plymouth.
Plymouth Station en önde.
¿ Todavía quieres esos nuevos asientos para tu camioneta?
Baksana, Bertha, station vagonun için hâlâ o koltuk kılıflarını istiyor musun?
Bertha nos lleva siempre.
Büyük Bertha bizi station vagonuyla götürür.
Este station servirá.
Bu pikap işe yarar.
Una camioneta, una camioneta Ford.
Station vagon, Ford station vagon.
- Ir manejando a Union Station.
- Union İstasyonu'na gideceğiz.
UNION STATION 1 KM
UNION İSTASYONU 2.5 KM
Directo a Union Station.
Doğruca Union İstasyonu'na.
Vayan directo a Union Station.
İstasyona gidin.
Es más barato que una Station Wagon!
Kamyonetten daha ucuz.
Janos Skorzeny fue localizado en un station wagon, verde de 1969, en la intersección de Oakey con Houssels.
Janos Skorzeny, Ocane ve Hussel sokaklarının kesişiminde 1969 model yeşil bir steyşının içinde görülmüştür.
Dile a Jarvis que vaya a la gasolinera Cal-Texas Gas Wilshire Este 5835.
Jarvis'e... gideceğini söyle. Cal-Texas Gas Station. 5835 East Wilshire.
- ¿ Qué querían? - Iban en una camioneta verde. No preguntaron nada.
Yeşil station wagonla gelmişler, bir şey sormamışlar.
¡ Encontraré esa camioneta!
Bakalım, şu yeşil station nerede?
Plutón es lo que ves que la camioneta y el remolque?
Pluto şu Station Vagon arabayı ve karavanı görüyor musun?
¿ Entonces era una camioneta, si Harry?
Hem de station arabada, Harry.
No es "un montón de monjas en una camioneta", son dos hippies en una Van verde.
Station'daki rahibe grubu değil, yeşil bir kamyonetteki hippilermiş.
- Union Station, allá vamos.
- Union İstasyonu, geliyoruz.
Don, después de cenar, ¿ me llevas a Union Station?
Don, yemekten sonra beni Union Garı'na götürmeni rica ediyorum. - Ani oldu değil mi?