Translate.vc / Spanish → Turkish / Stephanie
Stephanie translate Turkish
2,002 parallel translation
Yo sé que lo importante esta noche no soy yo pero mi hermosa novia, Stephanie, y yo ganamos una competencia de baile.
Bugünün benimle ilgili olmadığını biliyorum. Ama güzel sevgilim Stephanie ve ben geçenlerde bir baloda dans yarışmasını kazandık.
Esta era mi canción con Stephanie.
Stephanie'yle bizim şarkımız.
Hola, Stephanie.
Hey! Stephanie.
- Stephanie.
- Stephanie.
Bueno, ¿ es decisión tuya o de Stephanie?
Bunu sen mi söylüyorsun, Stephanie mi?
Y, sí. Yo... Mandé a volar a Stephanie.
Ve evet, Stephanie'yi terk ettim.
Stephanie, ¿ viste a Marisa?
Stephanie, Marisa'yı gördün mü?
LA SITUACIÓN DE STEPHANIE
Stephanie ile aranda ne oldu?
Sí, tú, yo y Stephanie.
Evet ; ben, sen ve Stephanie.
- Si. Stephanie.
Stephanie.
- Hola, Stephanie.
Merhaba, Stephanie.
- Y lleva a Stephanie.
- Stephanie'yi de getir.
Stephanie...
Stephanie.
Stephanie, cierra las puertas.
Stephanie, kapıları kilitle lütfen.
GERENTE DE LA BOLERA MURIÓ EN 1999 A LOS 43 AÑOS
STEPHANIE SENAC BOWLİNG SALONU MÜDÜRÜ 1999 YILINDA 43 YAŞINDA ÖLDÜ
AMIGA DE STEPHANIE que la encontraran, los que le dispararon. Temía que la encontraran.
O'nu bulacaklar diye O'nu vuranlar O'nu bulacaklar diye.
HIJA DE STEPHANIE Su actitud cambió.
Davranışları değişti.
Estaba la gerente, Stephanie, y Melissia, su hija, y Amy, su amiga.
Müdür oradaydı, Stephanie... ve Melissia, kızı... ve Amy, arkadaşları.
Pero se parecía mucho a lo que Melissia y Stephanie habían descrito.
Melissia ve Stephanie'nin tarifine uymuyordu.
Uno de ellos incluso se acercó a Stephanie.
Hatta içlerinden birisi Stephanie'ye yaklaşmaya çalışmış.
No creo que haya nadie que ella conociera que no supiera lo que le pasó a ella
O'nu tanıyan hiç kimsenin O'na neler olduğunu anladığını sanmıyorum. - STEPHANIE'NİN KARDEŞİ
Stephanie los acompañarán a la salida.
Stephany sizi geçirir.
"Yo soy Stephanie Bolt tengo 11 años y voy a la secundaria en Nueva Zelanda".
"Sevgili Bethany. Adım Stephanie Bolt,... " 11 yaşındayım ve Yeni Zelanda'da Northcross Orta Okulu'na gidiyorum. "
Y aparentemente a Dylan y Stephanie les gusta eso.
Ve görünüşe göre Dylan ve Stephanie'nin hoşlarına gitmiş.
Sí, pero, ¿ y Dylan, Logan y Stephanie?
Evet ama Dylan, Logan, Stephanie ne olacak?
Stephanie Powers tenía que ir de incógnito como prostituta. - Papá. - Espera.
Stefanie Powers telekız kılığına girmişti.
- Bueno, ¿ han visto los esposos de la Princesa Estefanía?
Prenses Stephanie'nin kocalarını görmüşler mi?
Con los hijos ilegítimos de Alberto, la amante tailandesa de Ernst y el circo de Estefanía, entiendo su aprehensión por el caballo oscuro de Estados Unidos.. Pero puedo asegurarle que los Waldorf son una familia tan prestigiosa como puede ofrecer Estados Unidos, y nunca le traería ignominia a Louis.
Albert'in gayri meşru çocuğu Ernst'in Taylandlı metresi ve Stephanie'nin deliliklerinden sonra Amerika'yı umutsuz vaka olarak görmenizi anlıyorum ama sizi temin ederim, Waldorf'lar Amerika'daki en prestijli ailelerden biridir ve ben asla Louis'in şerefine leke sürecek bir harekette bulunmam.
Stephanie Doswell, por cierto.
- Bu arada adım Stephanie Doswell.
Hola, Stephanie?
Alo, Stephaine?
Y como siempre, esas dos putas de Nelly y Stephanie, se reían de mi jogging comprado en el supermercado.
Her zamanki gibi iki sürtük Wal-Mart eşofman giyiyorum diye benimle dalga geçti.
Stephanie, hace un par de días estaba dispuesta a dejarle.
Stephanie, bir kaç gün önce onu terk etmek üzereydi.
Vale, así que le diste cinco o seis piropos a Stephanie y ella cantó.
Yani, Stephanie'ye beş, altı tane güzel şey söyledin ve o da döküldü.
Una invitación. De Stephanie.
Stephanie'den bir davet.
¿ Conoces a Stephanie?
Stephanie'yi tanıyor musun?
Al parecer, atraparon a Stephanie con exceso de velocidad.
Görünüşe bakılırsa, Stephanie hız yaparken yakalanmış.
No soy una madama, Stephanie, ¿ de acuerdo?
Ben genelev işletmecisi değilim, Stephanie, tamam mı?
No hagas eso, Stephanie.
Yapma, Stephanie.
Me encantaría ayudarte, Stephanie, pero... No sé, yo soy más una trabajadora de primera línea, sabes.
Sana yardım etmek isterdim, Stephanie, ama ben daha çok işçiyim, biliyorsun.
La hija de Stephanie.
Stephanie'nin kızı.
Típico de la jodida Stephanie.
Lanet olası tipik Stephanie.
El celular de Stephanie fue buscado anoche, lo encontraron, lo confiscaron.
Dün gece Stephanie'nin hücresini aramışlar, telefonunu bulmuşlar, el koymuşlar.
Le dije a Stephanie que no estaba interesada en hacerme cargo de su negocio.
Stephanie'ye işini devralmak istemediğimi söylemiştim.
Sólo dame el libro de Stephanie déjame llevar la agencia y yo desapareceré de tu vida.
Stephanie'nin kitabını bana ver, ajansı ben işleteyim ve hayatından çıkıp gideyim.
Pero Stephanie me pidió que llevara el negocio, no a tí, y puedo hacerlo.
Ama Stephanie işi, benim devralmamı istedi ve bununla başa çıkabilirim.
Sí, lo sé, acabo de hablar con Stephanie.
Evet, biliyorum. Az önce Stephanie ile konuştum.
Más amable que Stephanie, eso es de seguro.
Stephanie'den kesinlikle daha iyi.
- Digo... Stephanie es increíble es su negocio, después de todo.
Yani Stephanie de harika biri.
- Stephanie es mi mamá.
Stephanie benim annem. Ne?
Fue su forma de manejar el problema.
Bu O'nun olaylarla başa çıkma şekliydi... - STEPHANIE'NİN ARKDAŞI... konuşması gerekiyordu ve ailesiyle ilgili bir sorunla karşılaşmıştı çünkü ailesi... SHANNON CARUSO
Stephanie Petersmark.
- Stephanie Petersmark.