English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Stern

Stern translate Turkish

753 parallel translation
Ninguna fiesta de la lista "A" era completa sin la presencia de Phil Stern, uno de los agentes más poderosos de la ciudad, y su encantadora esposa, Karen.
Hiçbir buluşma, o şehrin en güçlü ajans sahiplerinden biri olan Phil Stern'süz ve güzel karısı Karen olmadan olmazdı.
Brillante y dinámico, Stern siempre podía invariablemente ser encontrado acompañado.
Zeki ve enerjik olan Stern, her zaman komik şeyler anlatarak ilgi odağı olmayı başarırdı.
- Llamada telefónica, Sr. Stern. - ¿ Para mí?
- Biri telefonda sizi soruyor Bay Stern.
Sus padres discutían sobre todos los temas. Particularmente sobre Phil Stern.
Ailesi başta Phil Stern olmak üzere, her konu hakkında laf dalaşına girerdi.
Y así, en un día soleado en Wilshire Boulevard, Bobby Dorfman se acercó a la oficina de su tío Phil Stern.
Wilshire Boulevard'te bol güneşli bir günde Bobby Dorfman, dayısı Phil Stern'ün ofisine gelmişti.
Hola, estoy aquí para ver a Phil Stern.
- Phil Stern'le görüşebilir miyim?
El Sr. Stern no estará disponible hoy.
Bay Stern bugün müsait olamayacakmış.
Lo siento, el Sr. Stern tuvo que salir a Acapulco.
Üzgünüm, Bay Stern Akapulko'ya gitmek zorunda kaldı.
Es por eso que Phil Stern, es un gran hombre.
Phil Stern o yüzden önemli biri işte.
Phil Stern, no podía creer lo que estaba oyendo.
Phil Stern duyduklarına inanamadı.
Ella compartió su problema con una compañera de cuarto, Rosalind, quien primero le aconsejó casarse con Phil Stern, pero luego dudo, al saber que Bobby era muy simpático y apasionadamente enamorado de Vonnie.
Phil Stern ile evlenmesinde ısrar edip daha sonra tereddüt ederek, Bobby'nin çok hoş olduğunu ve ona tutkulu bir şekilde âşık olduğunu söyleyen ev arkadaşı Rosalind ile derdini paylaştı.
Dr. Stern, ¿ quiere ver esto en el microscopio?
Doktor Stern, bunu mikroskopta inceler misiniz?
- ¿ El agave o maguey, Dr. Stern?
- Sarı kenarlı agav mı Doktor Stein?
- Stern tiene la Ilave.
- Dr. Stern de anahtar var.
- Deben entender.
- Kesinlikle anlıyorum Stern.
Stern, cuéntales a Auerbach y Olson.
Doktor Stern, doktorlara ne bulduğumuzu söyleyin.
- El Dr. Stern.
- Neden Doktor Stern'e verilmediler?
Sonó el timbre y vi que pasaba algo porque abrí la puerta, y ahí estaba el Sr. Stern.
Zil çaldı. Birşeyler olduğunu anladım çünkü odam giriş katta. Kapıyı açmak için yataktan kalkmam gerekti.
Le dije : "¿ Pasó algo malo?"
"Bir sorun mu var, Bay Stern?" dedim.
Mientras tanto, Burger, un obrero alemán. Stern, un estudiante judío en Amsterdam, Schmulski, un comerciante en Krakow, y Annette, una estudiante en Bordeaux, se ocupan de su vida cotidiana, sin saber que, a 1.000 Km. de sus casas, ya tienen una plaza asignada.
Aynı sırada, Burger adındaki bir Alman işçi Amsterdam'dan, Stern adındaki Yahudi bir öğrenci Krakov'dan bir tüccar, Schmulski ve Bordo'dan bir kız öğrenci, Annette, yüzlerce kilometre uzakta bir yerin kendileri için hazırlandığını bilmeksizin gündelik hayatlarını sürdürmekteydiler.
- Stern, Harry Stern.
- Stern, Harry Stern.
Sr. Stern...
Bay Stern.
- ¿ No Io sabe?
Duymadın mı, Bay Stern?
- Sin bromas.
Şaka yapmanın zamanı değil, Bay Stern.
He estado hablando con esos muchachos, Sr. Stern tienen un ideal.
Bu çocuklarla konuşuyorum Bay Stern. Bir idealleri var.
Piensan lo que Ud. les ha inculcado, Sr. Stern.
Sizin sandığınızın aksine düşünceleri var, Bay Stern.
- Roger, soy Stern, Jim Stern.
Willoughby konuşuyor. - Roger, ben Jim Stern.
Que Ud. fue culpable del homicidio de William y Lisa Stern.
" William ve Lisa Stern'in ölümünden suçluydun.
William y Lisa Stern.
William ve Lisa Stern.
¿ Sr. Stern?
Bay Stern.
- Allá está Norma.
- Norma Stern.
- Su nombre es María Stern.
- Adı, Maria Stern.
Soy el detective Stern.
Ben Dedektif Stern.
Hola, Stern.
Hey, Stern.
Estás acabado, Stern.
Artık çalışmıyorsun Stern.
Los muchachos les dirán qué puede sucederles si trabajan para Stern.
Bu adamlara sorun da size Stern adına çalışmazsanız ne olacağını anlatsınlar.
Y Stern no tiene dinero para pagar a los muchachos.
Stern'in o adamlara verecek hiç parası yok.
Stern está acabado.
Stern saf dışı kalacak.
Ahora Stern puede pagar las nóminas.
Şimdi Stern maaşları ödeyebilecek.
Mandaré a algunos muchachos a averiguar quién ayuda a Stern.
Bir grup adam alıp Stern'e yardım eden şu adamları bulacağım.
Stern ya debería estar aquí.
Stern bu saatte burada olurdu.
Estoy pensando pasarme a la Agencia Stern.
Stern Agency'ye gitmem lazım.
¿ Sabías que Peter Mishkan se fue de la Agencia Stern?
Peter Mishkan'ın Stern Agency'den Ayrıldığını duydun mu?
¿ Sabía que Peter Mishkan dejó la Agencia Stern?
Peter Mishkan'ın Stern Agency'den Ayrıldığını duydun mu? - Tanıyor musun?
- Soy Clifford Stern.
- Ben Clifford Stern.
Clifford Stern.
Clifford Stern.
Stern, eres más loco de lo que me dijeron.
Stern, söylenenden daha çılgınmışsın.
Phil Stern, aquí.
- Buyurun, Phil Stern'le görüşüyorsunuz.
Seligmann, Guggenheim, Wolf, Schiff, Strauss, Stern y otros.
Schiff, Strauss gibi Yahudi banka şirketleri tarafından yönetiliyor.
- Señor Sterns.
- Bay Stern.
¿ Stern?
Stern?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]