English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Street

Street translate Turkish

4,721 parallel translation
Wall Street era mi película favorita cuando niño, y fui a la escuela de negocios por una año, de hecho.
Wall Street küçükken benim en sevdiğim filmdi. 1 yıllığına işletme okudum.
¿ En Bourbon Street?
Bourbon Sokağı mı?
No, eso es Frenchmen Street.
Hayır, Frenchmen Sokağı'ndayız.
Estoy en Blare Street Llama al comisario. Bien.
- Alizar Yolu karşılığında Blair Sokağı'nı ipotek ettir. - "Peki."
Downing Street era la máxima ambición para un hombre, pero ahora apenas se parece... a una etapa.
Bir zamanlar Downing Street ( başbakanlık ) bir insanın ulaşabileceği en yüksek mevkiydi, oysa şimdi sadece bir basamak.
Estan sugiriendo que puede que ud este preparandose para dejar Downing Street.
- Downing Caddesi'nde gitmeye hazırlanmanızı öneriyorlar.
En su afán por una vida más alla de Downing Street, El Primer Ministro puede haberse hecho amigo de algunos personajes dudosos
Downing Caddesi dışında bir hayat için olan hevesi için Başbakan, yanlışlıkla birkaç güvenilmez adamla arkadaşlık kurmuş olabilir.
10 Downing Street.
10 Downing Street.
- A Downing Street.
- Downing Street'e.
Tenemos que ir a 1422 Oswalt Street.
- 1422 Oswalt Caddesine gitmemiz gerekiyor.
La dirección es 6105 Newkirk Street.
Adres 6105 Newkirk Caddesi.
Encuéntrame en la estación de Liverpool Street.
Benimle Liverpool Caddesi istasyonunda buluş.
Necesito hacer un seguimiento de un tren dejando la estación de Liverpool Street, partida hacia el oeste ahora!
Liverpool Caddesi istasyonundan ayrılıp batıya doğru giden bir treni takip etmeniz gerek hemen!
Salí y me cogí a prostituta de Locust Street.
Dışarı çıktım ve Locust Caddesinde duran fahişelerden biriyle yattım.
Canal Street, Mid-City.
Canal Caddesi, Mid-City.
Confirmado, robo en progreso en el Banco de Ahorros de Canal Street.
Canal Caddesi Savings Bank'te doğrulanmış silahlı soygun gerçekleşiyor.
Ruma, Lower Street 95.
Ruma, 95 Lower Caddesi.
Lower Street 95.
95 Lower Sokağı.
Pero la familia promedio en Coronation Street diría :
Ancak sıradan ailen Coronation Street'in ortasında...
Es un Inspector. Vine Street.
Vine Street'de denetçidir.
Lo vi el Año Nuevo pasado, en el mercado de Berwick Street.
Geçen sene yılbaşında gördüm onu. Berwick caddesindeki pazarda.
- Watling Street, ¿ sí? - Sí.
- Watling caddesi mi?
¿ Janet Shears, Watling Street 32?
Bayan Janet Shears, 32 Watling Caddesi?
Pez gordo en Fleet Street después de la guerra.
- Fleet caddesinden acar bir muhabir.
Encontré un artículo en el Wall Street Journal de 2004...
2004'te Wall Street Journal'da bir köşe yazısı görmüştüm.
Esos de Wall Street... no hacen otra cosa más que comentarios y críticas.
Wall Street'deki o insanlar... herkesten daha fazla dedikodu yapıyorlar.
No debajo de Canal Street, ¿ me oyes?
- Canal Sokağından aşağısı olmaz, duydun mu?
STREET FIGHTER :
STREET FIGHTER :
Ahora se ríen, pero se los estoy diciendo, vengan a visitarme un día cuando esté en Wall Street y tenga algún chico blanco que me traiga el almuerzo, y dirija un gran trato y él diga :
Şimdi gülüyorsunuz, ama size söylüyorum, beni ziyarete gelin Wall Street'de olduğum zaman ve beyaz bir oğlan bana öğle yemeği getirecek, ve büyük koca bir şey süreceğim ve, çocuk diyecek ki
El Street Legal es mañana, y el Mustang no está listo.
Yarın "Yasal Sokak" var ve Mustang hâlâ hazır değil.
La final de los Chicos Malos del Street legal de este año.
Bu yıl Kötü Çocuklar'ın finalini Yasal Sokak yapacak.
Veo que mis colegas de la Calle Fleet le han estado dando problemas.
Görüyorum ki Fleet Street'deki meslektaşlarım sizi biraz zorlamış.
Y aquí tengo un banquero de Threadneedle Street, diciendo lo mismo.
Ve burada da Threadneedle Caddesi'nin büyük bankeri de... -... aynı şeyi söylüyor.
Sí, Wall Street es estresante.
Evet, Wall Street stersli bir yer.
Así que, no pudiste cortar en el ejército, y vas a pasarlo con los grandotes de Wall Street, ¿ eh?
Ordu seni kesmedi... sen de Wall Street'de kodamanlarla takılacaksın, öyle mi?
Sí, bueno, esa es la historia desde la muerte de Tommy, y que su hijo mayor Luke fue a prisión por el trabajo de Dean Street.
Evet, öyleydi, tommy ölmeden önceki hikaye, ve onun en büyük oğlu Luke Dean caddesi işi için hapse girdi..
Necesito que me lleves a Clark Street.
Beni Clark caddesine götürmen gerek.
- ¿ Qué hay en Clark Street?
- Clark caddesinde ne var?
Algunos billetes del golpe de Dean Street aparecieron.
Dean caddesindeki soygundan ele geçen bazı banknotlar bulundu.
El robo de Dean Street fue el caso de mi padre.
Dean caddesi soygunu babamın dosyasıydı.
Soy la Inspectora Detective Denton, de la comisaría de la calle Cuarta.
Ben Fourth Street Karakolu'ndan Komiser Denton.
También señala la ubicación de la comisaría de la calle Cuarta, que la DI Denton ha declarado como destino aquella noche.
Ayrıca Komiser Denton'ın o gece varış noktaları olduğunu iddia ettiği Fourth Street Karakolu'nun yerini gösteriyor.
Esta ruta de vuelta, hubiera llevado a la comisaría de la calle Cuarta, pero solo si hubiera seguido por la avenida Crown.
Bu arka yol sizi Fourth Street Karakolu'na götürecekti ama bunun için Crown Bulvarı'ndan geçmek zorundaydınız.
Bueno, es el nombre, "Folsom Street Fair", suena... orgánico.
Yani sonuçta ismine bak. Falsom Sokağı Festivali... Kulağa fazla organik geliyor.
Ayla Sayyad y es del Wall Street Telegraph.
Ayla Sayyad, Wall Street Telgraf'tan.
El Sr. Solomon es un hombre mayor maravilloso que vive en Grand Street... y están tratando de desalojarle de su apartamento.
Bay Solomon Büyük Cadde üzerinde oturan harika bir adam. - Ama onu evinden çıkartmaya çalışıyorlar.
Estamos aquí en el Lower East Side... para la protesta de viviendas de Grand Street.
Lower East Side'da Büyük Cadde'deki konutlaşma karşıtı protestodayız.
Estoy lista para avanzar en el acuerdo de Grand Street.
Büyük Cadde meselesine yönlenmeye hazırım.
Tenemos que hablar de Grand Street de todos modos.
Neyse Büyük Cadde'yle ilgili konuşmalıyız.
El Sr. Solomon es un hombre mayor maravilloso que vive en Grand Street... y están tratando de desalojarle de su apartamento.
Bay Solomon Büyük Cadde üzerinde oturan harika bir adam ama onu evinden çıkartmaya çalışıyorlar.
WALL STREET TELEGRAPH DINERO CHINO, CASINO DE ADOHI
Çin parası, Adohi kumarhanesi

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]