Sunlight translate Turkish

♪ In the sunlight ♪

# Gün ışığında

El Lavadero Sunlight.

Sunlight çamaşırhanesi.

* The sunlight's bringing rainbows to your tears

* Gün ışığı, gözyaşlarına gökkuşakları getiriyor *

* Puedo ver * * Verte ahí * * Cargando pesos * * en el aire *

* i can see * * see you there * * hanging weightless * * in the air * * wind and sunlight * * in your hair *

- ¡ Tengo que beber algo más! - Por aquí está el Sunlight.

- Biraz daha içkiye ihtiyacım var.

En Berwick Street.

- The Sunlight var.

- Bueno gracias por comprar en SUNLIGHT JR.

Sunlight Jr.'dan alışveriş yaptığınız için teşekkürler.

- Yeah, "SUNLIGHT."

- Evet, Sunlight'ta.

- Gracias Señor por comprar en SUNLIGHT JR.

Sunlight Jr.'dan alışveriş yaptığınız için teşekkür ederiz.

- La despidieron del SUNLIGHT JR.

- Sunlight Jr.'dan kovulmuş.

El faraon, el mas poderoso de los hombres junto con el dios RA. enfrentaron esta amenaza a su gente.

Firavun, bütünbüyük adam, Birlikte Sunlight RaTanrı ile kendi halkına karşı bu tehdidi.

Sunlight. Jabón en polvo.

Sunlight sabun tozu.

[Suena el telefono] SUNLIGHT JR.

Sunlight Jr.