Translate.vc / Spanish → Turkish / Sweet
Sweet translate Turkish
776 parallel translation
Una canción de copas.
"Sweet Adeline" şarkısını söylerler.
Iré a vivir al hermoso rancho de mi primo en Agua Dulce.
Kuzenimin Sweet Water'daki güzel çiftliğinde yaşayacağım.
Claro que primero lo prueban ellos y mientras usted se siente fatal, están cantando, borrachos perdidos.
Sonra reçeteye konyak yazıp işe yarıyor mu diye denemek ister. Sen ölüp ölmeme arasında karar verirken onlar yatağın altında "Sweet Adeline" i söyler.
Cuando hayan olvidado... el hogar dulce hogar y a Lori, esta canción perdurará.
"Home Sweet Home" ve "Annie Laurie" unutulunca bu şarkı ünlenecek.
"In the Sweet Bye and Bye", todos.
"In the Sweet Bye and Bye," hep beraber.
Al y Sweet os quedáis aquí.
Sen ve Sweet kalıyorsunuz.
Sí, soy Sweet. ¿ Me buscan?
Evet, Sweet benim. Beni mi arıyorsunuz?
Bonito nombre, B. Sweet.
Bence gerçekten çok güzel bir adın var, B. Sweet.
¿ Perley Sweet?
Perley Sweet mi?
Buck Sweet.
Buck Sweet.
No sólo tiene un bonito nombre, Sr. Sweet...
Sizin sadece güzel bir isminiz yokmuş, Bay Sweet.
- Perley Sweet, ¿ qué estás haciendo aquí?
- Perley Sweet, burada ne arıyorsun?
No estés seguro de que Buck Sweet esté cruzado de brazos.
Bu kadar emin olma. Tanrı'nın bizi yalnız bırakacağına inanmıyorum.
Pregunto al prisionero si tiene alguna objeción en que los Sweet... se hagan cargo del niño.
Peki senin Bay ve Bayan Sweet'in bu çocuğu evlat edinmelerine bir itirazın var mı?
No obstante, esta corte... podría suspenderte la sentencia indefinidamente... si accedes a firmar este documento... cediendo la custodia de tu ahijado a la Sra. Sweet... y prometiendo además que no volverás a poner un pie... en este pueblo de Welcome, territorio de Arizona.
Ama belki yine bu mahkeme senin cezanı erteleme yoluna gidebilir. Tabii bunun için de çocuğu şerife ve Bayan Sweet'e verdiğini gösteren bu belgeyi imzalarsan. Ve dahası bir daha Arizona Welcome kasabasına gelmemeyi kabul etmen gerekiyor.
Diez mil encantos Su caricia era suave y dulces sus besos
# Her caress was soft and her kisses sweet #
- ¿ Te sabes "Ain't She Sweet"?
- "Ain't She Sweet" i biliyor musun? - Evet.
Cuando llegues al Sweet Adeline escucha la melodía. Deja que cante el coro. Hacia años que no me ponía esto.
"Sweet Adeline" faslına çıktığında sen müziğe ritim tut, armonisini diğerleri yapsın.
- Sweet Pea Oglethorpe
# - Tatlı Bezelye Oglethorpe.
- Las minutisas cantan
- Sweet Williams are singing
¿ Qué tiempo hace en Sweet River?
Sweet River'da durum nasıldı?
Sé por qué me enviaste a Sweet River, porque el tío Ned tiene 6 hijos.
Beni Sweet River'e Ned amcanın altı oğlu var diye gönderdiniz.
- ¿ Qué pasó en Sweet River, Lizzie?
- Sweet River'de ne oldu, Lizzie?
El día que abandoné Sweet River, el pequeño Pete estaba llorando... y me dijo :
Sweet River'dan ayrıldığım gün, küçük Pete ağlıyordu ve... Bana dedi ki :
¿ Cómo va por Sweet River?
Sweet River'da durum nasıl?
No hemos estado en Sweet River.
Sweet River'e gitmedik ki.
El Sheriff dijo que Lizzie había estado en Sweet River.
Şerif, Lizzie'nin Sweet River'a gittiğini söyledi.
- ¿ Le ha gustado a Lizzie Sweet River?
- Sweet River, Lizzie'nin hoşuna gitmiş mi?
Sí, ¿ Lizzie volvió de Sweet River sola?
Evet, Lizzie Sweet River'dan tek başına mı döndü?
Lo llamaba Sweet William.
Evet. - Adı Tatlı William'dı.
El acto se llamaba "Fabian y Sweet William".
Gösterinin adı ise "Fabian ve Tatlı William."
Sweet William era un muñeco.
Tatlı William erkek bir kuklaydı.
Me conocían como "Fabian y Sweet William".
Gösterimin adı "Fabian ve Tatlı William."
Creo que en cierto modo fue por Sweet William... -... que se me ocurrió cómo recuperarla.
Galiba onu geri getirmenin yolunu yolunu bana Tatlı William vermişti.
- ¿ Sweet William?
- Tatlı William mı?
Así que decidí eliminar a Sweet William.
Sonra ben de Tatlı William'ı kullanmamaya başladım.
¿ Hay tantos Luke Ockham malabaristas en el mundo que actuaron junto a Fabian y Sweet William en el Grand de Chicago, que éste podría ser otro?
Dünyada Chicago'daki Grand Tiyatrosu'ndaki Fabian and Sweet William oyununun aynısında jonglör olarak oynamış o kadar çok Luke Ockham var mı ki bu da onlardan biri olsun?
Y actuó junto a Fabian y Sweet William en el Grand Theatre de Chicago.
Fabian ve Tatlı William ile birlikte Chicago'daki Grand Tiyatrosu'nda aynı sahneyi paylaşıyordu.
¿ Dulce?
"Sweet" mi?
Sr. Dulce.
Bay Sweet...
Oiga, Sr. Dulce.
Bakın Bay Sweet...
No, Sr. Dulce, nadie lo supondrá.
Hayır Bay Sweet. Kimse öyle düşünmüyor.
Soy aficionado a coleccionar armas de fuego, Sr. Dulce.
Silahları hobi olsun diye toplarım Bay Sweet.
¿ Crees que ese hombre sabiendo manejar el revólver no va a usarlo?
Sweet dövüşmeden kaçmayı öğrenemedi.
Sé que es imposible, pero estoy lo bastante desesperada como para intentarlo.
Bay Sweet, faydasız biliyorum ama herşeyi denemem lazım.
Es lo que hacemos las muchachas de aquí.
Bayanlar burada Bay Sweet.
¡ Sr. Dulce, Sr. Dulce!
Bay Sweet. Bay Sweet.
¡ Sr. Dulce, Sr. Dulce! ¿ dónde está usted, Sr. Dulce?
Neredesiniz Bay Sweet?
Never make you blue, I'd be so sweet to you... 0ye, Finn, qué afortunado tener una chica como Lola.
Hey, Finn, Lola gibi müthiş bir kıza sahip olduğun için şanslısın.
- Dulce, me llamo Jason Dulce.
Sweet, adım Jason Sweet.
Sr Dulce, ¿ dónde está usted?
Neredesiniz? Bay Sweet.