English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Tablets

Tablets translate Turkish

47 parallel translation
Química Tablets. Calle Southwell.
"Tablets Eczanesi" Southwell Street.
Química Tablets. Calle Southwell.
"Tablets Eczanesi" Southwell Caddesi.
Química Tablets.
- Tablets Eczanesi. - Ne!
Alguien que dice que las tablets de núcleo hexagonal son excesivas...
Tablet ana çekirdeklerinin çok abartıldığı söyleyen kimse- -
Estoy aquí para anunciar un nuevo producto que una vez más revolucionará la forma en la que usamos nuestros teléfonos y tablets.
Telefonlarda ve tablet bilgisayarlarda çığır açacak yeni bir ürünü tanıtmak için karşınızdayım.
Justo después de que tu y Charlie entreguéis las nuevas tablets "Spectator" a todos nuestros invitados vips.
Sen ve Charlie "Spectator" tabletlerini V.I.P. misafirlerimize getirdikten hemen sonra.
Os lo mando a vuestras tablets por si queréis hacer un seguimiento.
Merak ediyorsanız tabletlerinize yolluyorum.
Está en vuestras tablets.
Tabletlerinize yolladım.
Y todavía, con todas nuestras tablets y teléfonos táctiles, hay gente que quiere tener su información por la mañana a la antigua.
Ve yine de, tablet bilgisayarlarımıza ve akıllı telefonlarımıza rağmen hâlâ sabah servisini eski usulde almayı seven bazı insanlar vardır.
No... Chicos, Regina Lampert no contesta el teléfono, y encontre algo extraño sobre ella, se los envio a sus tablets.
Hayır... Millet, Regina Lampert telefonunu açmıyor ve onunla ilgili bulduğum tuhaf bir şeyi tabletlerinize yolluyorum.
Entregarán sus teléfonos, sus Tablets, y cuando hayamos terminado, yo los revisaré de nuevo.
Cep telefonlarınızı, tabletlerinizi teslim edin,... işimiz bittiğinde sizi tekrar arayacağım.
Está en vuestro tablets justo ahora.
Şu an tabletlerinizde.
Nada de teléfonos, tablets, ordenadores, teles... Nada. ¡ No!
Telefon, tabletler, bilgisayarlar, televizyon vb. şeyler olmadan bir hafta.
La exposición, el muro de vídeo, está patrocinado por el mismo grupo que donó las Tablets Beta al Centro de Bienestar, Corporaciones Aster.
Sergi ve şu video ekranı da Bakım evine Beta-tabletleri bağışlayan Aster Şirketler Grubu tarafından gerçekleştiriliyor değil mi?
Sus celulares, ipods, tablets, laptops, todo lo de ese estilo.
Cep telefonları, ipodlar, tabletler, neyiniz varsa.
Hay copias en papel y en vuestras tablets de los dos archivos de ambos casos en el avión.
Her iki davanın da yazılı çıktıları tablet bilgisayara yüklenmiş halleri uçakta var.
Las tablets para alumnos aquí son como los préstamos para estudios.
Tablet bilgisayarlar, buralarda öğrencilerin ödünç verdiği şeyler.
Ahora mandémonos mensajes con nuestros omnipresentes tablets y teléfonos de Apple.
Şimdi her yerde bulunan Apple tabletlerimiz ve telefonlarımızla mesajlaşalım.
Hace una hora, el hombre que veis en las tablets fue encontrado vagando por las calles de Baltimore antes de desmayarse.
Bir saat önce, tabletlerinizdeki adam bayılmadan önce Baltimore sokaklarında avare bir şekilde gezerken bulundu.
Todos los que entran deben entregar sus móviles y tablets, aparentemente.
Tüm katılımcılar telefonlarını ve tabletlerini teslim etmek zorundalar.
La información ya está en vuestras tablets.
Bilgiler şu an tabletlerinizde.
Os presento a Tommy Barnes y a Melissa Hawthorne, también en vuestras tablets.
Tommy Barnes ve Melissa Hawthorne'a bakın, ayrıca tabletlerinizde.
La información está ya en vuestras tablets.
Ayrıntılar şu an tabletlerinize iniyor.
Tablets.
Hap.
Y los metales presentes en la termita también se encuentran en portátiles, teléfonos móviles y tablets.
Ve termitte bulunan metaller, laptoplarda, cep telefonlarında ve tabletlerde de bulunur.
Aunque todos vais a conseguir nuevos smarphones Skwerkel y tablets.
Aynı zamanda herbiriniz Skwerkel akıllı telefonları ile... tabletlere sahip olacaksınız.
La gente se olvida que las cámaras de su portátiles, de sus tablets, de sus móviles... son cámaras.
İnsanlar bilgisayardaki, tabletlerdeki ve telefonlarındaki kameraları unutuyorlar. Ama onlar da bildiğin kamera.
Un plan para distribuir tablets gratis para cada estudiante de la escuela primaria del estado.
Eyaletteki tüm ilkokul öğrencilerine ücretsiz tablet dağıtmak için bir plan.
La mayor parte de los 12 millones se destinaron a pagar esto, pero cuando todo esté en marcha, fabricaremos todas las tablets aquí mismo en Nueva York.
12 milyonun neredeyse tamamı bunlara harcandı ama çalışmaya başladıklarında..... bütün tabletleri burada, New York'ta üretiyor olacağız.
Así que no hay tablets para los chicos.
- Çocuklar için tablet yok yani.
Mientras saboteaba las impresoras, di un vistazo rápido en el sistema operativo de las tablets.
Yazıcıları sabote ederken tabletlerin işletim sistemlerine şöyle bir baktım.
Os daremos a todos nuevos smartphones Skwerkel y tablets.
Her birinizin yeni Skwerkel akıllı telefonu ve tableti olacak.
Lo naranja son las tablets y ordenadores ; lo amarillo son los teléfonos.
Turuncular tablet ve bilgisayarlar, sarilar da telefonlar.
Confisqué tres laptops dos tablets y un e-book.
Üç dizüstü, iki tablet ve bir e - kitap okuyucuya el koydum.
Dinero, tres tablets, tres teléfonos de prepago, pistolas.
Nakit para, üç tablet, kullan at telefonlar, tabancalar.
Las tablets del estudio de Nan.
Nan'ın stüdyosundaki tabletler.
Miren sus tablets, ya está ahí.
Tabletlere bakın. Yolladım bile.
Reproductores de música, Tablets. Sistemas de videojuegos. Laptops.
Muzik oynatıcıları, tabletler, oyun sistemleri, laptoplar.
Después va a pasar un compañero para retirar sus teléfonos o tablets
Sonra bütün tablet ve telefonlarımızı çantaya atıyoruz.
La gente está literalmente controlada por sus teléfonos... y sus tablets, y sus redes sociales, y... los juegos que juegan.
İnsanlar tam anlamıyla cep telefonları, tabletleri, sosyal ağları ve oynadıkları oyunlar tarafından kontrol ediliyorlar.
- estas tablets?
Gençsiniz o kadar.
Quiero todos vuestros dispositivos electrónicos, cualquier cosa que os conecte con el mundo exterior... vuestros móviles, tablets, pulseras fitness.
Bütün elektronik cihazlarınızı sizi dış dünyaya bağlayan her şeyi istiyorum. Telefonlarınızı, tabletlerinizi, fitness bileziklerinizi bile.
Estoy emitiendo en streaming en vuestras tablets.
Söyleyeceklerim tabletlerinize de geliyor.
He obtenido esto, acaba de llegar a vuestras tablets.
Bunu buldum, tabletlerinize de yolluyorum.
Tablets.
- Pamuk.
¿ Puedes venir a buscar mis tablets a donde Blair?
B.'lere gelip tabletlerimi alabilir misin?
Tablets, celulares... cualquier cosa que tuviera que ver con el cártel Peña.
CIA için gözetmenlik yaptım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]