English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Teague

Teague translate Turkish

168 parallel translation
Sr. Teague, es una oferta muy generosa.
Bay Teague, bu çok cömert bir teklif.
¿ Qué tal Teague?
Teague ne diyor?
- Waltz y Teager están en la patrulla...
Wallace ve Teague devriyedeler.
Dos, el hombre que resultó herido, James Teague, al alcanzarle un fragmento... cuando estaba cerca del paso subterráneo.
İkincisi, üçlü alt geçidin yanında dururken bir parçanın isabet ettiği... üçüncü yaralı adam, James Teague.
Así que el fragmento que hirió levemente la mejilla de Teague... procedía de una de las tres balas disparadas del sexto piso del almacén.
Demek ki Teague'ın yanağında yapay bir yara açan mermi parçası... Deponun altıncı katından atılan üçmermiden birinden gelmişti.
En ese momento, otro disparo que no le da al coche... alcanza a James Teague en el paso subterráneo.
Bu sıralarda, bir başka atış arabayı tamamen ıskalayarak... alt geçitteki James Tague'e isabet ediyor.
- Guarde su dinero, Mc Teague.
- Paran sende kalsın Mc Teague.
Pero yo sí, Mc Teague.
Ama ben tanıyorum Mc Teague.
Estos son Doug Spinney y Steven Teague.
Bunlar Doug Spinney ve Steven Teague.
Hace dos semanas este grupo envió un mensaje de que Spinney y Teague... desenfrenadamente arruinaban árboles, saboteaban equipo, causaban daño.
İki hafta önce bir grup ağaç kesici, Spinney ve Teague'nin ağaçlara demir çakmak, teçhizatı sabote etmek gibi şeyler yaparak zarar verdiğini telsizle bildirdiler.
Nadie quería estar afuera al caer la noche. No después de lo que le pasó a Teague.
Teague'ye olanlardan sonra karanlık bastığında ormanda olmak istemedik.
Justo después de que derribaron ese árbol, Teague murió.
O ağaç tam olarak Teague öldüğünde kesildi.
Me llamo Daniel Teague.
Adım Daniel Teague.
En estos lares, me conocen como Dan Grande Teague... o para los que tienen prisa, Dan Grande y punto.
Buralarda bana Büyük Dan Teague derler. Ya da Büyük Dan diyebilirler!
Han visto el fin de Dan Grande Teague.
Bundan sonra Büyük Dan Teague " yi asla görmeyeceksiniz.
No, ése es Teague.
Hayır. O Teague.
La familia Teague era dueña de todo Cold Mountain.
Bir zamanlar ailesi bütün Cold Mountain'ın sahibiymiş.
Teague quería este lugar y usted lo agarró.
Teague burayı elden çıkartmak zorunda kaldı ve sen aldın.
¿ Por qué no vas a pelear tú?
Hey Teague sen niye savaşmıyorsun?
El capitán Teague necesita más voluntarios.
Bölgemizin daha çok gönüllüye ihtiyacı vardır.
Y Teague anda haciendo alardes de poder. Son peores que los yanquis.
Teague ve asileri Yankilerden daha çok zarar veriyorlar.
Yo me llamo Teague. ¿ Los conozco?
İsmim Teague. Sizi tanıyor muyum?
- El capitán Teague quiere que toquemos.
Yüzbaşı bizden çalmamızı istiyor.
- Teague, la Guardia Local...
- Ne var? Teague ve muhafızlar...
Teague se lo debe de haber llevado.
Muhtemelen Teague onu götürmüştür.
¡ Capitán Teague!
Yüzbaşı dikkat!
¿ Anda en el animal del capitán Teague?
Yüzbaşı Teague'in hayvanına mı biniyorsun?
Shipperly tomará el lugar de Teague- - chico que te dije.
Shipperly Teague'den alındı... sana bahsettiğim delikanlı.
Teniente coronel Curtis Teague, Escuadrón C.O., HMLA-167.
Yarbay Curtis Teague. Hava birliği, HMLA 167.
¿ Teague?
Teague'mi?
Llamada para Teague.
Teague.
Sra. Teague, yo...
Bayan Teague, ben...
- Señor Teague, tiene una mente sucia.
- Bay Teague, sizin içiniz fesat.
Habla con el entrenador Teague.
Clark, sen Koç Teague'le konuş.
- ¿ Entrenador Teague?
- Koç Teague? Merhaba.
Entrenador Teague, ojalá tengas a alguien especial en tu vida.
Koç Teague, hayatınızda özel biri vardır umarım.
La señora de la oficina de asistencia anunció a toda mi clase de literatura que el entrenador necesitaba verme.
Anons yazıhanesindeki bayan, Edebiyat sınıfının önünde, Koç Teague'in beni görmek istediğini söyledi.
- Hola, entrenador Teague.
- Selam, Koç Teague.
Busco al entrenador Teague.
Koç Teague'i arıyorum.
Hola, Teague.
Selam Teague.
Entrenador Teague.
Koç Teague.
No me dijeron que era Jason Teague.
Sizin Jason Teague olduğunuzu söylememişlerdi.
Jason Teague.
Jason Teague.
Teague.
Teague.
¿ El de Marion, Teague y Wiseman?
Marion, Teague ve Wiseman'deki gibi mi?
Pero qué raro que no recurriste al Director o al entrenador Teague.
Ama önce müdüre ya da Koç Teague'e gitmediğine şaşırdım.
Dr. Scanlan, sé que atiende al paciente Jason Teague.
Dr. Scanlan, sanırım Jason Teague adlı bir hastaya bakıyormuşsunuz.
Lo estamos cuidando, igual que a los demás.
Bay Teague ve aynı durumdaki diğerleri gözetim altında.
Llamaré a Teague.
Koç Teague'i arasam iyi olur.
Genevieve Teague cree que tú tienes el elemento perdido.
Genevieve Teague, kayıp element sende sanıyor.
¿ Usted es ahora la Ley, señor Teague?
Birden kanun mu oldunuz Teague?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]