Translate.vc / Spanish → Turkish / Ted
Ted translate Turkish
10,073 parallel translation
En un par de minutos, Ted.
Bana iki dakika ver Ted.
- Protección de Testigos.
- Tanık Koruma Programı. - Ted.
- Ted... - Sin reciprocidad.
- Karşılıklı bilgi aktarımı olmadan.
Solo me interesa la mejor manera de obtener resultados, Ted.
Ben sadece sonuca ulaşmanın en iyi yoluyla ilgileniyorum Ted.
Como quiera, señor. Lo que haga falta para atrapar a esos cabrones, ¿ de acuerdo, Ted?
- O şerefsizleri yakalamak için ne gerekiyorsa yap, tamam mı Ted?
Elegiste un buen día, Ted.
Tam da gününü buldun, Ted.
Esto debe haber sido difícil para tí, Ted.
Bu senin için zor olmalı, Ted.
Gracias, Ted, no hay necesidad.
Teşekkürler Ted ama buna gerek yok.
¿ Te estabas escondiendo, Ted?
Ortalarda yoksun, Ted?
Bueno, es un trabajo fantástico, Ted.
Harika bu.
¿ Tengo que sonsacarte, Ted?
Senden cevabı zorla mı almalıyım, Ted?
Siendo indiscreto por un momento, podría estar ganándote un ascenso con eso, Ted... asumiendo que lo quieres.
Birazcık boşboğazlık yapacak olursak bir terfiye bakıyor olabilirsin şu anda, Ted, böyle bir şeyi istediğini varsayıyorum.
¿ Si nos perdonas, Ted?
- Şimdi bize müsaade edersen, Ted.
- Ted. Espera.
Bekle, lütfen.
Tenéis que llegar al fondo de esto, Ted.
Bu işin peşini bırakmamalısın, Ted.
No me estoy vengando, Ted.
Kindar davranmıyorum, Ted.
Voy a buscar café y voy a relevar a Ted.
- Kahve alıp sonra da Ted'i arayacağım.
Mamá, ¿ por qué no te vas a casa con Ted?
Anne, sen Ted'le eve git.
Tengo que ir a relevar a Ted.
Gidip Ted'i rahatlamam gerek.
Lo siento, Ted.
- Kusura bakma Ted.
No es buen momento, Ted. ¿ Sabes?
İyi bir zamanda değilsiniz Ted, anlarsın ya.
Lo siento, Ted.
- Üzgünüm Ted.
Cuando tu padre y tú vinieron a casa la primera vez, antes de casarnos, ¿ recuerdas ese día?
Daha Ted'le evlenmeden önce, Ted ile eve geldiğiniz ilk günü hatırlıyor musun?
Ted Danson saliendo con Whoopi Goldberg.
Ted Danson ile Whoopi Goldberg çıkıyor.
No, gracias, Ted.
Teşekkürler, Ted.
Lo siento, Ted. Pensé que me invitabas a almorzar
Üzgünüm Ted, yemeğe çıkma nedenimizin...
No tengo experiencia, Ted.
Deneyimim yok Ted. Ve ben...
- Ted y yo somos dos.
- Ted ve ben iki yaptık, 111 tane daha var.
- Ted Havemeyer la financia.
Ted Havemeyer kızı finanse ediyor.
- Así que es por Ted.
- Tedd yüzünden demek.
- Este es mi archivo sobre Ted.
- Bu Ted hakkındaki dosyam.
Conozco a Ted desde que nací.
Ted'i doğduğumdan beri tanıyorum.
Me agrada Ted. Siempre ha trabajado en equipo.
Ted'i severim, her zaman takım oyuncusu olmuştur.
- Ted es como de mi familia.
- Ted aileden sayılır.
No es la presidencia lo que lo compró, Ted.
Onu satın alan şey, koltuk değildi Ted.
- Tonterías, Ted.
- Saçmalık bu Ted. - Bir yol bulabilirdin.
Esto no es para castigarte, Ted.
Bu seni cezalandırmak için değil Ted.
Y dará una conferencia TED TALKS en Palo Alto esta noche.
Her neyse, bu gece Palo Alto'da TED konferansı veriyor. - İçeri girmeyi deneyelim mi?
- Nos conocimos en la conferencia.
- TED'in dışında tanışmıştık...
Espero que esto no vaya a durar mucho, Ted.
Umarım uzun sürmez Ted.
- Gracias, Ted.
- Teşekkürler Ted.
Lo que sea necesario para detener a esos cabrones, ¿ no es así, Ted?
O şerefsizleri yakalamak için ne gerekiyorsa yapalım, değil mi Ted?
Ted, está bien.
- Kimseyi kayırıyormuş gibi... - Ted, önemli değil.
Y este es mi abogado, Ted Randolph.
Bu da avukatım Ted Randolph.
Ted.
Ted.
Hemos terminado.
Ted.
Escúchame, Ted, escúchame.
Beni dinle, Ted. Dinle.
Haces tu trabajo. Arriesgas tu vida.
İşini yapıp hayatını riske atıyorsun, onlar da seni mahkemeye sürükleyip, Ted Bundy gibi göstermeye çalışıyorlar.
Te arrastran a una corte e intentan que te parezcas a Ted Bundy... cuando el verdadero Ted Bundy es el otro tipo.
Hem de diğer adam gerçekten Ted Bundy iken.
Mira, Ted, tu estás casado.
Bak Ted, sen de evlisin.
¿ Ted?
- Ted?