Translate.vc / Spanish → Turkish / Tennessee
Tennessee translate Turkish
869 parallel translation
Los montes de Tennessee son salvajes y están lejos de la multitud.
Bu Tennessee tepeleri, büyük vahşi ve kalabalıktan uzak. Sen ve ben olacağız.
En el corazón de las Montañas Cumberland, en el Estado de Tennessee, está el valle de Las Tres Horcas del Lobo, donde en la primavera del año 1916...
Tennessee'deki Cumberland Dağları'nın içlerinde Üç Çatallı Kurt Vadisi uzanır.
Escucha, Alvin, tú sabes, yo sé y el Sheriff sabe que estamos en territorio de Tennessee y no te venderé una gota de alcohol.
Buraya bak, Alvin. Sen de, ben de, şerif de biliyoruz ki şu anda burada, Tenesseee'desin ve ben sana içki satamam tabii karşıdaki Kentucky'ye gidersen o başka.
Me huelo que no nos dan crédito en Tennessee.
Belki Tennessee'de kredim kötü olabilir.
- ¿ Dónde está eso?
- Tennessee.
- En Tennessee. ¿ En Tennessee, dices?
Hiç metro görmedin mi?
Eso fue lo que empujó a Boone hasta Tennessee.
Boone'u Tennessee'ye gönderen bence buydu.
Soy Cordell Hull, sargento York, representante gubernativo de su distrito. Mucho gusto en saludarle, Sr. Hull.
Ben Cordell Hull, Çavuş York, Tennessee'deki seçim bölgenizin temsilcisiyim.
Te la han regalado, el pueblo del Estado de Tennessee por lo que hiciste.
Hepsi senin! Tennessee halkı yaptıkların için bunu sana verdi!
Sé que viste un caballo en Tennessee que llevaba una.
Biliyorum, Tennessee'de takma dişli bir at görmüştün.
En Cheathan, Tennessee, el suelo es tan blando... que lo usan para hacer colchones.
Cheatham County, Tennessee'deki toprak çok yumuşak. Öyle ki, yatakları bile toprakla dolduruyorlar.
Tennessee, ¿ no conoces otra canción?
Tennessee, başka bir şarkı öğrensene artık.
Cógele el arma, Tennessee.
Git silahını al Tennessee.
Soy Tennessee.
Adım Tennessee.
- Espérame aquí, Tennessee.
- Burada bekle Tennessee.
VENGO DE TENNESSEE.
Beni başka bir boyuta taşıyor.
Tennessee. De ahí vengo.
Ben Tennessee'denim.
Smithville, Tennessee.
Smithville, Tennessee.
¿ Y sabe qué? Viene más fertilizante de Tennessee... que de cualquier otro lugar del mundo.
Dünyada en fazla gübre de Tennessee'de üretilir.
Si tuviera 16, podría casarme en tennessee.
16-17 yaşında olsa Tennessee'de evlenebilirdiniz.
Será tu primera travesía por el Tennessee.
Bu, Tennessee'deki ilk yolculuk.
- Chattanooga, Tennessee. - Chattanooga, Tennessee.
Chattanooga, Tennessee.
Cuando tuve que trabajar... para un pequeño granjero de Tennessee... labrando de sol a sol... juré que dejaría una huella que perduraría una vez muerto.
Ben çocukken, Tennessee'de küçük bir çiftlikte, sabahtan akşama kadar çiftlik işlerinde çalışıyordum... Öldükten sonra arkamda bir iz bırakacağıma yemin ettim.
DEPÓSITO DE CABALLERÍA DE LA UNIÓN EN LA GRANGE, TENNESSEE
KUZEY HÜKÜMETİ SÜVARİ CEPHESİ LA GRANGE, TENNESSEE
Siento interrumpirte pero va a haber un casting para una obra de Tennessee Williams.
Tatlım, benim için öndemli değil ama Yeni bir Tennessee Williams oyunu için rol dağıtımı başlıyor.
Creo que van a montar una obra de Tennesee Williams.
Aklıma gelmişken, Tennessee Williams oyunu ile alakalı yenilikler nelerdir?
Quiero que todos los texicanos presten oído... y escuchen un poco de Tennessee puro.
Teksaslılar, kulaklarınızın pasını alacaktır hakiki Tennessee müziği dinleyeceksiniz.
¿ ÉI era David Crockett de Tennessee?
O, Tennessee'den gelen Davy Crockett miydi?
Los de Tennessee no están en contra del combate... pero no les gustan mucho los discursos.
Tennessee'liler, kavga etmekten çekinmezler ama konuşma dinlemeyi sevmezler.
Se parece a algo que juegan los niños en Tennessee.
Bu çocukların, Tennessee'de oynadıkları bir oyun.
¿ iba a decirles a mis hombres de Tennessee... hombres buenos y confiables... que aliviarán el sufrimiento de la gente de por aquí?
Tennessee'li dostlarıma ne anlatacaksın? Buradaki iyi insanların acı çektiklerini çok zor günler geçirdiklerini, tükendiklerini mi?
No le diga eso a mis hombres de Tennessee.
Tennessee'li dostlarıma söyleme.
Parte de mi familia es de Tennessee... y su apellido es muy conocido allá, por lo menos en mi casa.
Benim ailem de Tennessee'lidir,... isminiz orada çok bilinen bir isimdir, özellikle bizim ailede.
Los hombres del coronel Crockett... ¿ Pelearán, coronel?
Albay Crockett'ın Tennessee'lileri,... savaşırlar mı, albay?
Y lo que es más, tienen muy buenos modales... a pesar de que tienen la desventaja de nunca haber estado en Tennessee.
Ve daha da önemlisi, siz iyi adamlarsınız. Ve ben, Tennessee'li olmanın sorumluluğunu taşıyorum.
Cuando tomamos esa pólvora... Travis preguntó que si los de Tennessee íbamos a unírnosle. Eso es todo.
Ne zaman ki, cephaneyi götürdük,... biz Tennessee'li isek, hemen orduya katılmalıydık.
Está dirigida a Davy Crockett y a los hombres de Tennessee que lo acompañan.
Adres ; Davy Crockett ve onunla birlikte olan Tennessee'liler.
Trataba de decidir cómo contarles sobre esta contradanza texicana... y me preguntaba qué nos diría este Santa Anna a los de Tennessee... si tuviera oportunidad de decir algo.
Benim, size anlatmak istediğim, Teksaslıların içinde bulunduğu zor durum. Acaba Santa Anna bize mektup yazsaydı Tennessee'liler hakkında ne düşünürdü?
- ¿ Le gustan los de Tennessee, Flaca? - Ah, sí.
- Tennessee'lileri nasıl buldun, Flaca?
Señor, hombres de Tennessee.
Efendim! Tennessee'liler.
Los de Tennessee son muy buenos.
İyi savaşçıdır, cesur Tennessee'liler.
Hombres de Tennessee, Nell. Son 23, vienen desde casa.
Tennessee'liler Nell, 23 kişi,... çok uzaktan geldiler.
Diga a sus hombres que vitoreen a nuestros aliados... del ilustre estado de Tennessee.
Adamlarını al, buraya gel,... müttefiklerimizi selamlayın, -... Teksas Tennessee'den geldiler!
- Somos de Tennessee.
- Biz de Tennessee'liyiz.
Y este es el Sr. Harrison, miembro de la sociedad de Tennessee.
Sizinle tanıştığıma çok sevindim, Bay Hull.
- Tennessee se siente orgulloso de usted.
Bu da Tennessee cemiyetinden Bay Harrison.
- Gracias, señor.
Tennessee sizinle gurur duyuyor, Çavuş.
TENNESSEE AGASAJA AL HÉROE
Birşey değil, Çavuş.
LA BOLSA SUSPENDE SUS ACTIVIDADES
TENNESSEE HALKI KAHRAMANI ONURLANDIRDI.
- ¿ ES AQUÍ?
- Kanarya ha? Kökten Tennessee'liyim.
Estos hombres son de Tennessee.
Bu adamlar, Tennessee'den.