Translate.vc / Spanish → Turkish / Tesla
Tesla translate Turkish
648 parallel translation
Ahoy, RSS Tesla.
Merhaba, RSS Tesla.
Bienvenido, RSS Tesla, a la estacion 44 de Terracor.
RSS Tesla... Terracor istasyonu 44'e hoşgeldiniz. Bana Angela diyebilirsiniz.
Llévame al de Tesla.
Tesla'ya gitmek istiyorum.
Por favor el estado del numero de registro de Tesla, ya.
Lütfen Tesla'nın sicil numarasını belirtin.
RSS Tesla, registro...
RSS Tesla, sicil numarası...
¿ Ustedes son la tripulacion del RSS Tesla?
Siz, RSS Tesla'nın mürettabatı mısınız?
- ¿ Una bobina de Tesla?
- Tela Bobini mi? - Evet. Her neyse.
- ¿ Le vamos a ganar a Tesla?
- Rico, Tesla'yı yenecek miyiz?
Su nombre era Nikola Tesla... y él era el amo del rayo.
Adı Nikola Tesla'ydı ve kendisi "Yıldırımların Efendisi" idi.
Nikola Tesla, 1919.
Nikola Tesla, 1919
Fue Nikola Tesla quien capturó la potencia de las cataratas del Niágara... con su sistema de corriente alterna, e hizo posible... transmitir la electricidad en toda América y el mundo.
Alternatif akım sistemiyle Niagara şelâlelerinin gücünü zapteden Tesla tüm Amerika'ya ve Dünya'ya elektrik iletimini olanaklı kılmıştır.
Fue Tesla quien patentó la tecnología de la comunicación inalámbrica... que se utiliza en todas las transmisiones de radio y televisión.
Tüm radyo ve televizyon yayınlarında kullanılan'Kablosuz İletişim'in patenti, Tesla'ya aittir.
Tesla fue sin duda un genio de primera magnitud.
Tesla gerçekten, parlak bir dehaydı.
quien se molestó por sus ideas,
Tesla'nın fikirlerine katlanamıyordu.
Guillermo Marconi, que se benefició de sus inventos,
Guglielmo Marconi : Tesla'nın buluşlarından menfaatlenmişti.
George Westinghouse, que creó la Westinghouse Electric Company... con las patentes de Tesla,
Tesla'nın patentleriyle Westinghouse Elektrik Şirketi'ni kurmuştu.
En el apogeo de su carrera, Tesla fue uno de los hombres más famosos del mundo.
Tesla, kariyerinin zirvesinde iken, Dünya'nın en ünlü isimlerinden biriydi.
Pero Tesla no era un hombre materialista.
Fakat Tesla, işini bilen bir adam değildi.
Tesla, El Amo Del Rayo
TESLA YILDIRIMLARIN EFENDİSİ
Nikola Tesla nació de padres serbios, en el extremo este... del Imperio Austro-Húngaro, en lo que hoy es Croacia.
Nikola Tesla, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun doğu hududunda günümüz Hırvatistan'ında, Sırp bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmişti.
Tesla no se sintió atraído por ninguna de ellas, lo que fue muy frustrante para su padre.
Tesla ikisine de ilgi duymuyordu ki bu durum babasına oldukça fazla sıkıntı veriyordu.
Desde el principio, Tesla comenzó a demostrar una prodigiosa imaginación.
Tesla en başından, olağanüstü bir hayal gücüne sahip olduğunun sinyallerini vermişti.
Luego, a los 17 años, mientras se preparaba para ir al seminario, Tesla contrajo cólera, y el leve toque de la muerte le cambió la vida para siempre.
Daha sonra, 17 yaşında, ruhban okulu için hazırlanmakta iken koleraya yakalanışı ve ölümle burun buruna gelişi hayatını sonsuza dek değiştirecekti.
Fue esto lo que Tesla... más tarde perfeccionó en el sistema... eléctrico que impulsa nuestra civilización.
Ve Tesla'nın, medeniyetimizin lokomotifi olan elektrik sistemimizin inşasında kullandığı prensip de buydu.
"El Sr. Tesla nunca lo logrará, porque es el esquema del movimiento perpetuo".
"Bay Tesla bunu asla başaramayacak. Bahsettiği şey bir devridaim şeması."
Los caminos de Edison y Tesla se iban a cruzar pronto... en una gigantesca batalla tecnológica... entre la corriente eléctrica continua ( CC ) y la alterna ( CA ).
Edison ve Tesla, alternatif ve doğru akım arasında devasa boyutlarda gerçekleşecek olan teknoloji savaşında karşı karşıya gelecekti.
En 1880, Tesla se trasladó a Budapest, donde consiguió trabajo en la oficina central de telégrafos.
1880 yılında, Tesla telgraf merkezinde iş bulduğu Budapeşte şehrine taşındı.
Tesla imaginó un campo de energía giratorio.
Tesla, dönel bir enerji alanının farkına varmıştı.
El fuerte de la mente de Tesla... era casi con seguridad su capacidad de visualizar, de poder ver las cosas en movimiento delante de sus ojos.
Tesla'nın zekasının gücü neredeyse tamamen, hayalini kurduğu şeyleri gözünün önünde canlandırabilmesini sağlayan görsel algısındaydı.
Tesla llegó a Nueva York el 6 de junio de 1884.
Tesla, 6 Haziran 1884'te New York'a ulaştı.
Tesla llegó a Estados Unidos porque había intentado... hacer fabricar su motor de CA en Alemania, y creo que también en Francia, pero sin éxito.
Tesla, Almanya'da ve zannediyorum aynı şekilde Fransa'da da, alternatif akım motorunun üretimini sağlayamamış ve bu sebeple Amerika'ya gelmişti.
A pesar de sus diferencias... Edison contrató a Tesla para mejorar el rendimiento de sus generadores de CC.
Farklı mizaçlarına rağmen, Edison, DC jeneratörlerinin performansını artırması için Tesla'yı işe almıştı.
Tesla dijo que le prometieron 50 mil dólares si tenía éxito.
Tesla, işinde başarılı olursa kendisine $ 50,000 verileceğini söylüyordu.
Edison estaba divertido con esto... y dijo : "Simplemente no entiende nuestro sentido del humor americano, Sr. Tesla."
Bu durum, Edison'u çok eğlendirmişti ve Tesla'ya : "Biz Amerikalıların mizah anlayışını pek bilmiyorsunuz sanırım, Bay Tesla" demişti.
Eso fue el colmo para Tesla, que tomó su sombrero y se fue.
Tesla yeterince usanmıştı artık. Şapkasını almış ve orayı terk etmişti.
Tesla pago un alto precio por su orgullo.
Tesla gururunun bedelini ağır ödemişti.
En mayo de 1888, Tesla estaba listo para mostrar su motor al mundo.
Mayıs 1888'de Tesla, motorunu Dünya'ya tanıtmaya artık hazırdı.
En los siguientes 5 años, se le acreditaron... a Nikola Tesla 22 patentes de EE.
Nikola Tesla, sonraki beş yıl içerisinde toplam 22 ABD patenti ile ödüllendirildi.
Fueron las patentes más valiosas desde la invención del teléfono.
Telefonun icadından sonraki en değerli patentlerdi ve Tesla'ya gitmişlerdi.
Uno de los pocos hombres que entendió el gran potencial de los inventos de Tesla... fue un industrial de Pittsburgh, George Westinghouse.
Tesla'nın icatlarındaki büyük potansiyeli fark eden az sayıda insandan biri de Pittsburgh sanayicisi George Westinghouse idi.
Visitó el laboratorio de Tesla e inmediatamente... ofreció adquirir todos las patentes relacionadas con el sistema de CA... por un millón de dólares.
Tesla'nın laboratuvarını ziyaret etmiş ve derhâl, alternatif akım ile ilgili patentlerin tamamı için Tesla'ya bir milyon dolarlık bir teklifte bulunmuştu.
Westinghouse también propuso un derecho de 2,50 dólares... por cada caballo de fuerza ( HP ) generado por un invento de Tesla.
Westinghouse ayrıca, Tesla'nın herhangi bir icadı ile üretilecek her bir beygir gücü için, ona $ 2.50'lık bir imtiyaz hakkı teklif etmişti.
A finales de la década de 1880, Edison inició una campaña de propaganda negativa... para desacreditar al sistema eléctrico de CA... desarrollado por Westinghouse y Tesla.
1880'lerin sonlarında Edison, Westinghouse ve Tesla tarafından geliştirilmekte olan alternatif akım sistemine karşı basında bir red kampanyası başlattı.
Tesla tuvo entonces la oportunidad de hacer historia en Chicago.
Artık Tesla'nın eline, Şikago'da bir tarih yazma fırsatı geçmişti.
En la gran sala de la electricidad, el público pudo ver que... el sistema de Westinghouse y Tesla había hecho posible todo esto.
Elektrik makinelerinin bulunduğu geniş salonda, izleyiciler tüm bunların Tesla-Westinghouse sistemi ile gerçekleştirilebildiğini görebiliyordu.
Para suprimir la impresión de que la CA era peligrosa, Tesla presentó notables demostraciones. Creó un dispositivo llamado "el huevo de Colón"
AC'nin tehlikeli olduğu izlenimini ortadan kaldırmak için kayda değer gösteriler düzenleyen Tesla AC motoru tarafından üretilen dönel manyetik alanı göstermek için "Kolomb'un Yumurtası" adlı bir aparat üretmişti.
Esta fue la nueva ciudad brillante del futuro, y fue energizada por las invenciones de Nikola Tesla.
Bu, geleceğin ışıldayan şehriydi ve gücünü, Nikola Tesla'nın buluşlarından alıyordu.
Desde la niñez, Tesla había soñado con aprovechar... la potencia de esta gran maravilla natural... llamada Cataratas del Niágara.
Tesla çocukluğundan beri, bir büyük doğa harikası olan Niagara Şelâlelerinin gücünden faydalanabilmenin hayallerini taşıyordu.
Tesla y los ingenieros de Westinghouse... tuvieron acalorados desacuerdos sobre la frecuencia de funcionamiento.
Tesla ve Westinghouse mühendisleri arasında çalışma frekansı konusunda ciddi anlaşmazlıklar vardı.
Incluso después de instalar el sistema, Tesla fue el único que estaba seguro de que funcionaría.
Tamamen kurulduğunda dahi, sistemin kesinlikle çalışacağını düşünen tek kişi Tesla idi.
y se enviaba por líneas a largas distancias. Luego se reducía el voltaje para iluminar municipalidades... y accionar motores diseñados por Tesla.
Uzun mesafe hatları üzerinden gönderildikten sonra tekrar alçaltılan gerilim, bölgesel yerleşim yerlerinin aydınlatılmasını ve Tesla motorlarına, çalışmaları için gerekli olan gücü sağladı.