Translate.vc / Spanish → Turkish / Thorn
Thorn translate Turkish
436 parallel translation
Mejor me ocupo de mis asuntos... y le digo a Thorn Seanton que estaría mejor sin ti.
Bırak da görevimi yapayım yoksa Bay Thorn Seanton'a sensiz daha iyi olacağımı söyleyeceğim.
-... a petición de Thorn Seanton...
-... çünkü bunu Thorn Seanton istedi.
Campeón... ¡ Campeón Thorn, claro!
Süvari... Süvari Thorn, tabii ya!
"Campeón Thorn abandona el ring"
SÜVARI THORN RİNGLERİ BIRAKIYOR
Operadora, soy el Sr. Thorn...
Santral, ben Bay Thorn...
Inspector Thorn, del Distrito 14.
Dedektif Thorn, 14. bölge.
Thorn, te creía en antidisturbios.
Thorn, çevik kuvvette görevlisin sanıyordum.
Soy Thorn, del Distrito 14.
Thorn, 14. bölge.
Este edificio está limpio.
Binamız temizdir Bay Thorn.
Inspector Thorn, del 14.
Dedektif Thorn, 14. bölge.
Cuando vuelva, dígale que Thorn ha estado aquí.
Döndüğü zaman Dedektif Thorn'un uğradığını söyle. Tamam mı?
Debí haberle ofrecido algo, Sr. Thorn.
Size bir şey ikram etseydim Bay Thorn?
Thorn.
Thorn.
Thorn, venga por aquí.
Thorn, bize uğramaya ne dersin?
Era Thorn.
Thorn'du.
Inspector Thorn.
Dedektif Thorn.
Ignoraba que estaba aquí, Sr. Thorn.
Burada olduğunuzu bilmiyordum Bay Thorn.
No quiero hacer algo tan poco amistoso, Sr. Thorn.
Öyle hoş olmayan bir şey yapmak istemem Bay Thorn.
Soy Thorn, Padre, del Distrito 14.
Ben Thorn, peder. 14. bölgeden.
Thorn - Me voy al hogar.
Thorn, Eve gidiyorum.
- ¿ Thorn?
- Thorn?
Te quiero, Thorn.
Seni seviyorum Thorn.
Escúchame, Thorn.
Beni dinle Thorn.
Thorn, escucha.
Thorn, dinle.
Tienes que demostrarlo, Thorn.
Kanıtlamak zorundasın, Thorn.
Por favor, Thorn.
Lütfen, Thorn.
Aporta las pruebas, Thorn.
Kanıtlamak zorundasın, Thorn.
- Thorn, ID RC105.
- Thorn, Kimlik No : RC105.
¡ Thorn, qué alegría!
Thorn, iyi ki aradın.
¡ Yo quiero vivir contigo!
Thorn, seninle yaşamak istiyorum.
¿ Thorn?
Thorn?
¡ Thorn!
Thorn.
- Thorn, ¿ dónde se ha metido?
- Thorn, nereye kayboldun?
# Well, if you strike a thorn on a rose
* Bir gülün dikeni battığında *
En esta noche, Sr. Thorn, Dios le ha dado un hijo.
Bu gece, Bay Thorn Tanrı size bir oğul verdi.
- O es el heredero de los millones Thorn
- Anlamadım. - O ya Thorn milyonlarının varisi ya da İsa'nın ta kendisi.
- Sr. Thorn, ¿ tomaba ella drogas?
- Bay Thorn, dadı uyuşturucu kullanmış mı?
He cerrado con llave, Sr. Thorn.
Kapıyı kilitledim, Bay Thorn.
Se lo ruego, Sr. Thorn.
Size yalvarıyorum, Bay Thorn.
¿ Embajador Thorn?
Büyükelçi Thorn?
Yo estuve en el hospital, Sr. Thorn, la noche que nació su hijo.
Oğlunuzun doğduğu gece hastanedeydim, Bay Thorn.
- Salvarlo, Sr. Thorn.
- Sizi kurtarmak, Bay Thorn.
- Su madre, Sr. Thorn.
- Onun annesini, Bay Thorn.
- El Embajador y la Sra. Thorn.
- Büyükelçi ve Bayan Thorn.
Su hijo, Sr. Thorn.
Oğlunuzdan, Bay Thorn.
- Tiene que morir, Sr. Thorn.
- O ölmeli, Bay Thorn!
Me verá en el infierno, Sr. Thorn.
Beni cehennemde göreceksiniz, Bay Thorn.
- ¿ Embajador Thorn?
- Büyükelçi Thorn?
Es sobre usted, Sr. Thorn.
Sizinle ilgili, Bay Thorn.
Padre Spiletto, mi nombre es Thorn.
Peder Spiletto, benim adım Thorn.
Hola, Sr. Thorn.
Merhaba Bay Thorn.