Translate.vc / Spanish → Turkish / Tim
Tim translate Turkish
8,664 parallel translation
¿ Lo de que quiera al pastor Tim y a su mujer en su cumpleaños?
Doğum gününe Rahip Tim'le eşini çağırmamızı istiyor ya?
No, solo me preguntaba, qué crees que querrán el pastor Tim y su mujer para cenar.
Yok ya, sadece Rahip Tim'le eşi akşam yemeğine ne ister diye düşünüyordum da.
El Pastor Tim y su esposa.
Rahip Tim'le eşi.
Hay un espía, creo, en la fuerza.
Bir köstebek var, sanırım özel Tim'de
¿ "Propósitos para año nuevo" por Tim McGee?
Tim McGee'nin "Yeni Yıl Kararları".
- Cámaras de seguridad del aeropuerto.
- Havaalanı güvenlik kameraları Tim.
¿ El pastor Tim?
Rahip Tim mi?
Y se lo conté al pastor Tim y está de acuerdo.
Rahip Tim'le de konuştum, o da bana katılıyor.
Ni al Pastor Tim ni a Henry.
Ne Rahip Tim'e, ne de Henry'ye.
¿ Puedo hablar con el Pastor Tim, por favor?
Rahip Tim'le görüşebilir miyim lütfen?
Bueno, Tim, Leonard y Susan han perdido algo de peso.
Tim, Leonard ve Suzan biraz kilo verdiler.
Susan y Tim sólo se han tomado cuatro días de vacaciones entre los dos, pero Leonard se ha tomado cinco días personales en los últimos tres meses, más cuatro días de enfermedad... todos en Viernes y Lunes.
Aralarından Susan ve Tim dört gün izin kullanmış ama Leonard son üç ayda beş gün izin kullanmış ayrıca dört gün hastalık izni var hepsi de Cuma ve Pazartesilerde.
Diputado Tim Johnson
Memur Tim Johnson.
Escucha, estuvimos pensando en armar... un cuerpo especial para preparar café.
Dinle, nasıl kahve yapılacağına dair... bir özel tim kurmayı düşünüyoruz.
Osama Bin Laden envió un equipo de jihadistas para atacar el enemigo lejano
Üsame bin Laden uzaktaki düşmana saldırmak için bir tim gönderdi
Es una trampa, Tim.
- Bu bir tuzak, Tim.
Tim, esto es serio.
- Tim, bu ciddi bir durum.
¿ Tim?
- Tim? - Bak ne diyeceğim?
No, espera. ¿ Tim?
Hayır, bekle. Tim...?
La madre de Tim le está repuntando.
Tim'in annesi alacak onu.
¿ Puedo hablar con el pastor Tim?
Rahip Tim'le görüşebilir miyim?
Así que esas llamadas de amenaza fueron hechas por Tim Orsk de Tim O's Limos.
Yani Tim O'nun limuzinlerindeki Tim Orsk'a tehdit içeren aramalar yapılmış.
Oye, Boyle, ¿ adivina quiénes atraparon al perpetrador de Tim O's Limos?
Boyle, tahmin et bakalım, Tim O's Limos'u kim yakaladı?
Después pasa la noche en casa del Pastor Tim.
Sonrasında da Rahip Tim'in evinde kalacakmış.
Hola, Tim, Alice.
Merhaba, Tim'le Alice.
¿ Le has contado algo al Pastor Tim?
- Rahip Tim'e bir şey dedin mi?
- ¿ Y qué? ¿ No puedo ver más al pastor Tim?
Ne yani, artık Rahip Tim'le görüşemez miyim?
Yo fui Lady Macbeth, y estuve asombrosa.
Ben Lady Macbeth'tim ve inanılmazdım.
- ¿ Sí, comisario? Quiero que revises el gallinero de la señora Myers.
Tim, Bayan Myers'ın tavuk kümesine bakmanı istiyorum.
A Tim de ingeniería nunca le agradé.
Mühendislikten Tim benden hiç hoşlanmamıştı.
No, Tim.
Hayır Tim.
Tim, ¿ por qué no les cuentas lo que ha estado haciendo?
Felmming'in ne durumda olduğunu söylemek ister misin Tim?
Suficiente, Tim.
Önemli değil Tim.
¿ Qué te pasa, Tim?
Neyin var Tim?
Tim Lunn, traduzco el lenguaje de señas de Cass.
Tim Lunn, Cass'in tercümanıyım.
Porque esto es una locura.
Çünkü tim bunlar çılgınlık.
Tim...
Botlarımızın içinde manav torbaları vardı böylece köpeklere izlerimiz kaybettirdik.
Cuando la fuerza especial haga una exploración y encuentre esto, sabrán que el hombre detonador está aquí.
Özel tim tarama yapıp bunu bulduğunda tetikçinin burada olduğunu anlayacaklar.
Alex, ¿ dónde vas?
- Alex, nereye gidiyorsun? - Özel Tim'e.
Creo que hay un espía, en la fuerza.
Bir köstebek var, sanırım özel Tim'de.
Tim, ¿ cómo nos vemos?
- Tim, nasıl görünüyoruz?
Gracias, Tim.
Teşekkürler Tim.
Se entretiene contigo, Tim.
Senin için geliyor Tim.
Pero Tim, intenta darte una alegría.
Sadece pratik yapman gerektiğini düşünüyorum Tim.
- Hola, soy yo. - Tim.
- Merhaba, benim.
Hola.
- Tim.
Oye, Tim, ¿ todavía sigues teniendo esa llave extra de tu casa?
Evinin yedek anahtarı hala boşta mı Tim?
El perímetro interior está asegurado.
Vurucu tim hazır.
Gracias, Tim.
- Teşekkür ederim Tim.
Hablas de la puerta trasera. - ¡ Tim!
Arka kapıdan bahsediyorsun.
Lo siento mucho por esto, Tim.
Bunun için çok üzgünüm, Tom.