Translate.vc / Spanish → Turkish / Toots
Toots translate Turkish
94 parallel translation
Llame a Hattie Carnegie y dígale que envíe un camisón de encaje negro a Toots Malone, en el Mammoth Hotel.
Hattie Carnegie ara ve ona Mammoth oteldeki Civciv Malone'a dantelli bir gecelik göndermesini söyle.
- Hola, pequeña.
- Merhaba Toots.
¡ Oye, toots!
Merhaba güzelim!
- Nobby, Tooks y Cochran.
Nobby, Toots ve Cochrane.
Nos pilló en mal momento.
Toots'u ve beni kötü anımızda yakaladın.
¿ De qué te ríes?
Komik olan ne, Toots?
Explícanoslo, Toots.
Açıklasana bize, Toots.
- Cállate, Toots.
- Kes sesini, Toots.
Desde luego, tienes mucho aguante. Por cómo te cascó Toots, creí que no despertarías.
Tek birşey söylemeliyim ki Toots'un o darbesine rağmen hala ayakta olmana şaşırdım.
¿ No, Toots?
Değil mi, Toots?
A los pocos minutos, se preguntará :
Toots'la birkaç dakika geçirdikten sonra, şöyle sorular soracaksın :
Pero le advierto. Toots ha perdido la mano.
Ama seni uyarayım Toots pek eğitimli değil.
Toots, trabájale un poco.
Toots, becer işini.
¿ Cómo te va, Toots?
Nasılsın, Toots?
¡ Toots!
Toots!
¿ Toots?
Toots!
Toots lo ha matado.
Toots onu vurdu.
- Ahora está donde Toots Shor.
- Şimdi de Toots Shor'da.
¿ Con quién sales hoy, Toots? No es de tu incumbencia.
Bu akşam kiminle çıkacaksın, Toots?
¿ Has visto a Toots?
- Merhaba Juanita. İçeride Toots'u gördün mü?
¿ Cómo están? Soy Alan Tuttle. Me llaman Toots.
Merhaba, adım Alan Tuttle ama herkes bana Toots der.
No creo que fuera muy divertido ir conmigo al baile, Toots.
Dans etmek için pek uygun olduğumu sanmıyorum, Toots.
- Hola, entrenador.
Merhaba Toots. - Merhaba, Koç.
¿ En serio, Toots?
Benimle dalga mı geçiyorsun?
No es "tootsie" ni "encanto" ni "muñeca".
Tootsie, Toots tatlım, şekerim ya da bebeğim değil.
Tengo a Toots y los Maytals locos.
Toots and the Crazy Maytals var.
Pronto se acostó con Toots O'Connor y descubrió que había un contrato para matar a su esposo.
Bir süre sonra Toots O'Connor ile işi pişirmeye başladı ve kocasından bir şey çıkaramayacağını fark etti.
Gracias, Toots.
Teşekkür ederim, güzelim.
Espera, Toots.
Bir dakika, güzelim.
Ahí tienes una foto de Johnny otra de Toots Sweet, un guitarrista.
Orada Johnny ve Toots Sweet'in, bir gitaristin resmi var.
Tengo a un guitarrista llamado Toots Sweet.
Toots Sweet isimli bir gitarist.
Johnny también tenía un amigo, un guitarrista llamado Toots Sweet.
Johnny'nin bir de dostu var, bir gitarist, ismi Toots Sweet.
Toots regresó a Algiers, al Algiers de Nueva Orleans.
Toots Cezayir'e geri dönmüş, yalnız New Orleans'taki Cezayir'e.
¿ Y un tipo llamado Toots Sweet?
Peki, Toots Sweet isimli biri?
Bonita canción la suya, señor Sweet.
Söylediğiniz şarkı, güzeldi, Bay Sweet. - Toots, oğlum!
- Llámame Toots, hijo.
Sağol.
¿ Toots Sweet está muerto?
Toots Sweet öldü mü?
Había una foto de él y de Toots.
Onun Toots'la bir fotoğrafı var.
Os vi a usted y a Toots Sweet en el bosque con el quiquiriquí.
Geçende sizi ve Toots Sweet'i ormanda kikiriki dansında gördüm.
Escuche, Toots está...
Bakın, Toots...
Toots está muerto.
Toots öldü.
Toots abría demasiado la boca.
Toots koca ağızın biriydi.
El viejo brujo de Toots Sweet, asfixiado con la parte del cuerpo que fue creada para mear... i Estamos en una iglesia!
Sonra yaşlı voducu Toots Sweet. İşemeye yarayan organıyla boğuldu. Burası kilise!
La policía encontró mi nombre y mi dirección en manos de Toots Sweet.
Polis, adımı ve adresimi Toots Sweet'in elinde bulmuş.
Hola, Toots.
- Merhaba, Toots.
Un placer igualmente, Toots.
Biz de seni tanıdığımıza sevindik, Toots.
Gracias, Toots.
Saçlarını kesmiş, gördün mü?
Tienes buen aspecto.
Teşekkür ederim, Toots.
Gracias, Toots.
Teşekkür ederim, Toots.
- Hola, Toots.
Seni gördüğüme sevindim.
¿ Quieres bailar conmigo, Toots?
Benimle dans eder misin, Toots?