Translate.vc / Spanish → Turkish / Toro
Toro translate Turkish
2,752 parallel translation
Pollo, la lengua de un buen toro, ¿ un pastel de ruibarbo de cierta jovencita?
Bir tavuk, güzel bir boğa dili, genç bir bayandan bir turta.
Es bueno que ese toro fuera tras una estatua y no un turista.
O boğanın bir turist yerine heykelin peşinden gitmesi iyi oldu.
Rey Toro, no huyas
Kıçımı ye. Boğa Şeytan Kral!
Finalmente vencí al Rey Toro y entonces
Sonra Boğa Şeytan kralı kandırdım ve... Hayır!
Finalmente vencí al Rey Toro y entonces
Sonra Boğa Şeytan kralı kandırdım ve...
Exacto, tu eras la mujer del Rey Toro
Boğa Şeytan Kralın kadın olanı gibisin
Eres como un toro en dos patas.
İki ayak üstüne kalkmış boğa gibisin.
Esos arpones inyectan suficiente MS-222 para dormir a un jaquetón toro.
Bu mızraklarda bir boğa köpekbalığını uyutacak kadar MS-222 var.
Es Nundi el toro.
O boğa Nundi.
Si él canta contigo, le estás pintando un ojo de toro en la espalda.
Eğer seninle şarkı söylerse tüm dikkatleri üzerine çekecektir.
Pero aunque su cuello fuese como un toro siempre los dejo colgar 10 minutos.
Adamın boynu bir boğanınki kadar kalın olsa da 10 dakika ipte sallanmaya bırakırım.
encubierto, a ella? Dios, tu eres mas un toro que un tigre carguelo ahi
- Gizli görev. - Onun mu? Kaplan olman gerekirken boğa gibisin.
¿ Si hubiera existido en esa época, no crees que el General Custer hubiese seguido los Tweets de "Toro Sentado"?
Twitter o zamanlar var olsaydı acaba General Custer Oturan Boğa'nın tweetlerini takip etmez miydi?
Torear es caca del toro.
Boğa güreşi zaten saçmalık.
El sello de cabeza de toro del rey Minos.
- Kral Minos'un hazinesine.
Su cara era como una enorme rana toro.
Kız dev bir kurbağa gibi görünüyordu.
Es... no es una rana toro.
- O... - Kesinlikle kurbağaya benzemiyor.
Viendo a un toro que embistía contra el,
"Bir boğanın ona saldırdığını görünce"
Ellos abrieron el sarcófago y no encontraron un toro.
Onlar lahit açıldı ve onlar bir boğa bulamadık.
Me rompí el hombro corriendo de un toro.
Bir boğadan kaçarken omzumu kırdım.
Necesitará un brazo fuerte si va a coger el toro por los cuernos... un brazo fuerte y con un historial limpio.
Eğer başarılı bir başkan olacaksa yanına güçlü biri lazım. Sicili temiz ve güçlü biri.
Entrepierna de toro.
Saçmalık.
Luego, si tomas un segundo círculo y lo cruzas alrededor de ese círculo interior, manteniéndolo perpendicular, consigues lo que se llama un toro.
Eğer ikinci daireye bakarsanız ve bunu dikey tutarak bir iç daireye sararsanız torus denen şeyi elde edersiniz.
¿ Qué hizo él, salir en sus viajes por la gran ciudad, a comer cojones de toro con sus compinches ricos?
O n'apıyor peki? Büyük kentlere kaçıyor. Zengin kalantorlarla boğa yumurtası yiyor.
¿ Cojones de toro? Es un atontado.
- Boğa yumurtası?
Le disparé a un toro.
Bir boğa vurdum.
Vamos a necesitar sal de los Pirineos, sebo de toro.
Pireneler'den tuz ve boğa yağına ihtiyacımız var.
Lleno de música alta, whisky barato y un toro.
Yüksek ses müzik hat safhada, ucuz viski ve boğa * var.
Un toro mecánico. No.
Mekanik boğa!
¡ Tiene las pelotas de un toro!
Her yerinizden cesaret akıyor.
¡ Tienes las piedras de un toro!
Her yerinizden cesaret akıyor.
Pero debajo de esa dura capa exterior hay una persona delicada, cariñosa e increíble a la cual este gran toro de Tauro ha tenido la suerte de amar y continuará haciéndolo durante el resto de nuestras largas vidas.
Ama kimi zaman çok sert olan bu kabuğunun altında yumuşacık, sıcacık, inanılmaz bir kişilik yatıyor. Ve onu sevme şerefine erişen bu boğa burçlu boğa gibi herif upuzun hayatlarımızın geri kalanı boyunca da onu sevmeye devam edecek.
De acuerdo. Al toro, tigre.
Tamam, git, bitir işini, kaplan.
Usaba una de estas para quemar Toro.
Toro'yu dağlamak için bunlardan kullanmıştım.
¿ Quien es Toro?
Toro da kim?
Oh, Toro es su toro en miniatura, papa.
Toro, küçük evcil boğası baba. Evcil boğa mı?
¿ Un toro en miniatura? ¿ De que estas hablando?
Neden bahsediyorsunuz siz?
Un torero sin toro.
Dövüşecek boğası olmayan bir matador gibi.
Valor y al toro, Burke, y ve adentro.
Kapa çeneni, Burke, ve içeri gir.
Traerán algo para que te endurezcas un poco así podrás montar un toro.
Sana, seni sertleştirecek bir şeyler getirecekler. Sonra da boğayı süreceksin.
No puedo subirme a un toro.
Boğaya binemem ama ben. Benim boğanın üstünde olmamam lazım.
¡ Sube a un toro! ¡ Luchemos!
Hadi uğraşalım birbirimizle.
"Búrlense y traigan al toro."
Onu kızdır, sonra da boğanın üstüne koy.
No es el Toro Sammy.
- kurşuna benzer.
# Tu mamá puede que haya dicho que las ranas toro son perros #
# Annen beni başka bir şey sanabilir #
# Pero estoy aquí para decirte que soy una rana toro #
# Ama ona bir kurbağa olduğumu söylemelisin #
Bueno, si te metes con el toro, recibes los cuernos.
- Boğayla uğraşırsan, boynuzu yersin.
Sólo un fabricante tuvo la sangre del toro corriendo por sus venas.
Sadece bir otomobil fabrikası boğanın mizacını taşıyan onun kanına sahipti.
Y nosotros nos pusimos a buscar el toro más diabólico de todos.
Ve biz de tüm boğaların en kötüsüne karar vermek için yola çıktık.
Exacto, tu eras la mujer del Rey Toro
Bana Ay çöreği verdi
- Es solo un toro, ¿ no?
- Sadece boğa.