Translate.vc / Spanish → Turkish / Transistor
Transistor translate Turkish
76 parallel translation
Hay uno que tiene un transistor pequeño, blanco, ahora lo verás, está al final de la sala, se está muriendo.
Şimdi hatırladım ; küçük, beyaz radyosu olan biri vardı şu koğuşun sonunda. Bir ayağı çukurdaydı herifin.
- Si los abrieras, encontrarías que tienen transistores.
İçlerini açsan bir sürü transistör bulursun.
Un transistor revienta.
Bir transistör yanabilir.
Producen pequeños transistores, más o menos así.
Şu büyüklükte küçük bir transistör üretiyorlar.
Un transistor dañado.
Parçalanmış bir transistör.
¿ Si tuviera un transistor de este tamaño y potencia y un alambre fino, podría repararlo?
Bu boyutta bir transistör ve enerji çıkışı olsa ve yeterince ince bir tel, onarabilir misiniz?
Es sólo un transistor y un alambre.
Yalnızca bir transistör ve devre teli.
EI transistor sirve, pero el alambre es demasiado grueso.
Transistör işe yarar, ama tel fazla kalın.
¿ Tiene idea de cuántas piezas para el transistor número 23 hemos exportado ya este año?
Bu yıl kaç tane transistör ihraç ettik biliyor musunuz?
Quizá tengas que pronunciarlo si a Barney se Ie cae un transistor.
Eğer Barney, düzeneği kurarsa, bunu ona vermen yeterli.
Tiene agua caliente y fría, baño... estacionamiento gratis, teléfono... y los radios de transistores no se permiten en el comedor.
Sıcak ve soğuk suyu, duşu.. ... bedava garajı, telefonu vardır ve yemek odasında transistor radyolara izin verilmemektedir.
Las llamaban unidades transistoras.
Bunlara transistör üniteleri derlerdi.
- Como llevar un transistor de servicio.
- Görev başında radyo dinlemek de öyle.
Esta mañana pasé a recoger un transistor nuevo para mi audífono.
Haliyle bu sabah işitme cihazım için yeni bir transistör almak için durdum.
Parece el transistor, Camarada Director Baranovich.
Enerji transistörü galiba, Yoldaş Müdür Baranovich.
No hemos probado el transistor.
Transistörü denemeyi unuttum.
Asientos de cuero, salpicadero de caoba, radio transistor...
Şuna bak : Deri koltuklar, maun ön panel, transistörlü radyo.
El mejor fue el tío del transistor.
En iyisi, transistorlu radyosu olan adamdı.
Active el transistor de la interfase.
Ara yüz alıcı vericisini çalıştır.
Está interrumpiendo el transistor de la interfase.
Ara yüz alıcı vericisini bozuyor.
Ponla en una de las bolsas que guardas los transistores extra.
Onu bir plastik torbaya koy yanına da ekstra transistor koymalısın.
Si se amontonan esos sistemas electrónicos uno encima del otro tarde o temprano aparecerá un transistor defectuoso o un rectificador dañado, y todo se viene abajo.
Bütün bu sistemleri üst üste yığarsanız... er ya da geç ya bir transistor... ya da bir doğrultmaç bozulur ve bütün sistem çöker.
Se ha perdido un transistor.
Bir transistör eksik
Me pongo maquillaje enciendo el transistor coloco la peluca en mi cabeza
teybi açarım ve başıma bir peruk geçirip
Maldito transistor - Esas son las ultimas noticias!
Gizli transistör saçmalığı, bu geçen sene bile bayat haberdi.
Reconoció algo que se parecía mucho... a un transistor.
Ve bir transistora çok benzeyen bir şey fark etti.
- Un transistor.
- Aldığım transistör.
Auto transistor, bloque de aluminio el conductor es un bastardo tacaño.
Otomatik vitesli, alüminyum motor bloklu. Sürücüsü eli sıkı pisliğin teki.
Él casi se fue a bancarrota, y un día puso a la señorita Transistor en la portada.
Neredeyse iflas ediyordu, ve bir gün kapağa Miss Transistor'ü koydu.
¡ Se puede meter un transistor en la boca!
Burada transistör filan yutacak!
Tu cerebro... es como un transistor,
beynin bir transistor gibi çalışıyor.
El transistor.
Transistorlar.
Guay, lo arreglaste. Veremos. El transistor obtendrá un señal lo mejor que pueda
Ben'in büyük bir imha yaptığı ve Diğerlerinin lideri tarafından, yardım aldığı cevabını öğrendik..
Al reducir el tamaño de los transistores que podemos poner en un circuito cada dos años podemos poner el doble en el mismo chip.
Entegre devrelerdeki transistorlerin boyutu sürekli küçülüyor, o derece ki, her iki yılda bir, çiplerdeki transistor sayısı ikiye katlanıyor.
Necesitamos un transistor para su radio.
Telsizimiz için bir transistöre ihtiyacımız var.
Eso tiene un transistor, un capacitor y resistencias adentro.
Bir transistör, bir kapasitör ve bir rezistans var.
Mi mayor preocupación es que pueda proveer los transistores y circuitos que necesitamos.
Hepsiyle ilgileniyoruz. En büyük endişem sizin bize ihtiyacımız olan transistor ve devreleri sağlayıp sağlayamayacağınız.
Al arrancar el auto, los transistores se encienden automáticamente y proveen 50 veces la misma corriente.
Aracınızı çalıştırdığınızda transistör otomotik olarak çalışır ve mevcudun 50 katı güç sağlar.
Como puede ver, la unidad básica del Dr. Kearns consiste de un condensador, una resistencia variable y un transistor.
Gördüğünüz gibi Dr.Kearns'ün temel temel sistemi bir kapasitör bir değişken rezistans ve bir transistörden oluşmuş.
¿ El Sr. Kearns inventó el transistor?
Bay Kearns transistörü icat etti mi?
El tipo que fundó Intel, dijo que cada 2 años, el número de transistores en los chips de una computadora, se doblaban.
Intel'i kuran adam, bilgisayar işlemcilerindeki transistör sayısının,.. ... her sene en az iki kat artacağını söyledi.
La tierra tiene corrientes magnéticas naturales llamadas líneas neutras. Son una especie de transistor para el tiempo.
Ley çizgileri doğal manyetik akınlar, bazılarına göre hava değişikliklerini onlar meydana getiriyor.
- Señor "transistor de radio".
- Bay Transistorlu Radyo.
Sí, necesita baterías y un sintonizador, un transistor, puede que algo de cableado.
Evet, biraz aküye, bir alıcıya bir transistora, belki biraz da kabloya ihtiyacı var.
"Fecha de nacimiento 1926, fecha de muerte desconocida... el hombre que inventó el transistor."
-... ölüm tarihi henüz belli değil. [KIZ GÜLER] - Transistoru icat eden adam, demelerini isterdim.
Quería inventar el transistor.
Transistoru ben icat edecektim.
Ahora han sido reemplazadas por el transistor.
Şimdi onun yerini transistor tutuyor.
Si así fuera, es sorprendente que en el lugar de impacto, no se haya encontrado ni un ápice de la nave.
Eh, eğer öyleyse çarpışma alanında, düşen uzay gemisine ait hiçbir parça küçücük bir transistör bile bulunamaması oldukça ilginç.
A los policías rusos, esto les parecerá una radio barata.
Herhangi bir Sovyet polisi bunu ucuz bir transistör sanır.
El radiotransmisor de Gilligan " fue un episodio genial.
"Gillian'ın transistör radyo kartı" harika bir bölümdü!
- Una radio, un regalo de mi madre.
- Bir transistör, annemden hediye.