Traverse translate Turkish

O mejor aún, este buen anónimo de Traverse City, Michigan... que espera que me queme en el infierno.

Traverse City, Michigan'dan isimsiz bir mektup, bu daha da iyi... cehennemde yanmamı istiyor.

Acabamos de pasar Traverse City.

Traverse'i yeni geçtik.

Soy la señorita Traverse, la directora.

Ben Bayan Traverse, müdire.

Vaya a ver a la señorita Traverse e infórmela de su falta.

Bayan Traverse'in odasına gidip ihlalinizi bildirin.

Vaya al servicio y después al despacho de la señorita Traverse.

Önce kızlar tuvaletine, sonra Bayan Traverse'in odasına.

¿ Te lo ha hecho pasar mal Traverse?

Traverse seni zorladı mı?

Acabo de ver a un agente hablando con la señorita Traverse.

Bir polis Traverse'le konuşuyordu.

Iré a contarle lo ocurrido a la señorita Traverse.

Bayan Traverse'e olanları haber vereceğim.

Eres la primera a la que ha visto la señorita Traverse.

Bayan Traverse senin gibisini ilk kez görüyor.

Eso no es cosa suya, señorita Traverse.

Buna siz karar veremezsiniz, Bayan Traverse.

Voy a decirle a la señorita Traverse que estás despierta.

Bayan Traverse'e uyandığını haber vereyim.

- Buenas noches, señorita Traverse.

- İyi geceler, Bayan Traverse.

Buenas noches, señorita Traverse.

İyi geceler, Bayan Traverse.

Por eso se me negó la participación en un prestigioso grupo de investigaciones del gobierno, en un colisionador militar secreto ubicado debajo de una falsa estación agrícola a 20 kilómetros al sureste de ciudad Traverse en Michigan.

Bu yüzden, Michigan'daki Traverse şehrinin 12.5 mil güneydoğusunda yer alan hükümetin çok gizli bir atom deneyi gerçekleştirdiği tarla görünümü verilmiş gizli askeri bölgede çalışmayı reddettim.

No, están desmantelando un motel en Traverse City, y papá está ahí recogiendo 40 inodoros.

Hayır, Traverse City'de kırmızı çatılı bir öteli yıkıyorlar. ve babamda 40 tuvalet kapmak için oraya gitti.

Cruzo el travesaño y solo pienso en respirar.

Traverse gidip nefesim üzerine düşünüyorum.