Translate.vc / Spanish → Turkish / Trunk
Trunk translate Turkish
26 parallel translation
" Now, baby, pack your leaving trunk.
" Now, baby, pack your leaving trunk.
"El viaje hasta Karachi por la accidentada Carretera del Gran Tronco es impresionante aunque suele haber desprendimientos y escaramuzas ocasionales entre las facciones sectarias en guerra".
"Engebeli Grand Trunk Yolu'nda... ... Karachi'ye doğru bir yolculuğa çıkın, nefes kesse bile heyelan... ... ve zaman zaman olan yangınlarıyla mezhep gruplarını endişelendirebilir."
Tomas el camino Alto hasta la principal, sigues unos 25, 40 kilómetros... casi hasta el final.
Üst yoldan Trunk Road'a çık, 20-30 kilometre sür Yol neredeyse bitene kadar.
Fui a los estrenos cuando hice "Tick-Tock tree trunk cafe" para Disney.
Küçükken oynadığım Disney şovu için gitmiştim ben.
- ¿ A mí? Y a "El Maletero".
Ve Trunk.
Ellos patrullan el camino Grand Trunk
Büyük fil yolunda devriye geziyorlar.
¿ Has oído hablar del camino Grand Trunk?
O büyük yolu hiç duymuş muydun?
- Junk in the Trunk
Jah Çeviren : Jah
The Closer S04E12 "Junk in the Trunk"
Synchro : Kiry, ShalimarFox
"Trunk yelrfx ocone pol peac sig."
"Bagaj sarıflek turukz bar işt."
Estoy coordinando nuestro looks por el show nacional de mañana.
Ben yarın ki The Trunk Show için kıyafetlerimizi hazırlıyorum..
Sí, ¿ y qué es un Trunk Show de todos modos?
Evet, trunk show için mi bunlar?
Sí, y luego podemos explicar cómo le arrastramos a un maletero, Comimos un poco de tarta de queso, y le enterramos en el bosque.
Yeah, then we can explain how we dumped him in a trunk, sonra cheeskek yedik, ve ormana gömdük deriz.
Señores, el guardia del ferrocarril de Grand Trunk quien supervisó el envío está aquí.
Kargonun geldiğini gören Grand Trunk demiryolu bekçisi geldi.
Quería decir maletero.
"Bagaj" ( trunk ) demek istedim.
La Grand Trunk Road, 45 segundos.
Büyük Kamyon Yolu'nda 45 saniye.
Pero su principal inversión, que era enorme, fue en la línea Grand Trunk canadiense.
Ama sizin asıl ve oldukça fazla olan hisseniz Kanada Grand Trunk Demiryolu hattındaydı.
¡ El Drizz! "Crunk in the trunk" me encanta esa canción.
Drizz! "Crunk in the trunk"... Bu şarkıyı çok seviyorum.
Me voy a comprar la India Power Trunk
Hindistan'ın Power Trunk'ini alıyorum. Ne?
Adquirí Power Trunk... ¿ Cuál es la respuesta? Excelente respuesta
Sonuç mükemmel!
Trunk.
Bagaja.
Otro más, en la carretera Ladner Trunk.
Bir tane daha, Ladner Trunk yolu.
"Maletero", en vez de "cajuela".
Bagaja "Trunk" değil "Boot" diyor.
- "Cajuela" en lugar de "baúl".
Bagaja "Trunk" değil "Boot" diyor.
8732, estoy aquí en Dudney Tronco, Estoy solicitando asistencia médica inmediata.
8732, Dudney Trunk'ın oradayım, acil tıbbi yardım talep ediyorum.
Oh... en el maletero de mi coche.
Oh... in the trunk of my car.