Translate.vc / Spanish → Turkish / Tube
Tube translate Turkish
124 parallel translation
Nunca tube uno.
Kendini nasıl hissediyorsun? - Bebeğim olacakmış gibi hissetmiyorum.
No hace mucho, tube un sueño.
Kısa süre önce bir rüya gördüm.
Puedes sentarte y clavar la vista en el tubo de imagen hasta que tu cerebro se convierta en requesón
# You can watch us any time that you please # You can sit around and stare at the picture tube
Tube un dato.
Bir tüyo almıştım.
y el dia que tube la licencia... con absoluto entrenamiento... ya podia you entra en el asiento... y Felicitaiones, Eres un padre.
Ve ehliyetini aldığın gün hiçbir eğitim olmadan arka koltuğa geçebilirsin ve tebrikler! Artık siz de bir velisiniz.
Yo tube un mal momento ¿ Y que?
Kötü bir zaman geçirdim. Ne olmuş yani?
Yo tube esos sentimientos, Allison, pero...
Evet, bazı hislerim oldu Allison, ama...
Yo tube un pequeño problema con eso.
Bu benim için biraz sorunlu bir durum.
Mi ultimo chequeo, yo tube un pequeño mareo.
Son kontrolümde, demir eksikliğim varmış
Yo no tube un accidente de auto, Andy.
Andy, arabam yoldan çıkmadı tamam mı?
Tráeme tube grubs crujientes.
Şimdi bana biraz taze tüp grubsu getir. Bunlar kıtırlığını kaybediyor.
Por lo menos yo tube una oportunidad.
En azından oldu. Ben oradaydım.
# Lencería de lujo # y bien depilada # pinte mi ojos # y enrule mi cabello, si... # lustre mis botas
~ Lace underwear A tube of Nair ~ ~ Make up my eyes and I tease out my hair, yeah... ~ ~ Polish my pumps... ~
Si es que alguna vez tube algo que decir.
Söylenecek ne varsa başta söylemiştim.
No tube opcion.
Seçeneğim yoktu.
Es el mejor cumpleaños que tube.
Ömrümdeki en iyi doğumgünü bu.
Ya tube suficiente de sus mentiras.
Yalanlarından bıktım artık.
Quería montar en el tubo.
Benim suçum. Metroya ( tube ) binmek için ısrar ettim.
Em, si no le importa, creo que mejor voy por el tubo Jefferies tube.
Mm, sakıncası yoksa, jefri kanallarını tercih ederim.
El soporte de vida fue dirigido al Tubo Jeffries G33, cubierta 15.
Yaşam bölümü Jefferies Tube G-33, güverte 15 den yapılmış.
Tube este sentimiento.
Hissettim.
Tube que improvisar un poco.
Biraz doğaçlama yapmak zorundaydım.
Mi Papá... Pues, me quebre el brazo muy mal y tube que ir al hospital por unos dias.
Babam bir defasında kolumu bayağı kötü kırmıştı.
Tube que cantar por mi cena.
Şarkı söylemem gerekiyor..
Y esa eres tu, Terry Tube Top ( Top en tubo strapless ).
Ve bu da sensin, tatlı ahmak g.t.
TUBE Entertainment presenta
TUBE Entertainment sunar...
Llévalo al Tube, aquí a la vuelta.
Onu köşedeki Tube'a götür.
Tube un aborto.
Kürtaj oldum.
Tube una experiencia cercana a la muerte en un autobus cuando era pequeño.
Küçükken otobüste ölüm tehlikesi geçirmiştim.
tengo una entrevista la semana q biene tenemos plena confianza en ti cariño nuestra niña ira a Yale pero madre nunca tube una antes tu nunca fracasaras nunca
- Önümüzdeki hafta görüşmem varmış. - Ben de bunu bekliyordum tatlım. - Senin gibi birini asla kaçırmazlar.
Esto fue publicado ayer en YouTube.
Dün "You Tube" e yüklenmiş
Yo solo tube la parte de la chica desnuda.
Sadece çıplak kız olan kısmı vardı.
Bueno, tube un sueño divertido anoche...
Gece çok komik bir rüya gördüm.
Por ahora han visto la grabación en Youtube, Pero no puedo ver mas. ¿ Y tu?
Şu ana kadar hepiniz görüntüleri You Tube'dan izlediniz ama ben seyretmeye doyamıyorum, ya siz?
Hoy, tube un triunfo del cuerpo humano.
Bugün ise, ben insan vücudunun bir başarısını gösterdim.
- No soy Doctor, pero tube algo de entrenamiento cuando fui militar.
Doktor değilim ama ordudayken biraz sağlık eğitimi aldım.
Tube mucha ayuda, pero al final estaba todo aca arriba.
Bayağı bir yardım aldım. Ama sonuçta hepsi kafamdaydı.
- Nunca tube la oportunidad de decirle...
- Ona söyleme fırsatı bulamadım.
Que no sea el video de You Tube que le envié esta mañana porque es algo...
Umarım bu sabah yolladığım YouTube klibinden bahsetmiyordur.
Buscaba una cosa en YouTube.
Hayır, sadece You Tube'dan bir şeye bakıyorum.
La sensación de You Tube, T.D.A., pasaron de ser completos desconocidos... a tener un disco en los diez mejores, un sencillo número uno... y una gira agotada en solo tres cortos meses.
You Tube sansasyonu A.D.D. Hiç tanınmamışlar listesindeyken sadece üç kısa ayda albümü ilk 10'a girdi. Single'ları 1 numara oldu ve turne biletleri tükendi.
Tube que aprender algo de una pelicula con un perro hablador o no?
Konuşan köpekli bir film yaptığınızda bazı şeyler öğrenirsiniz, öyle di mi?
YOUTUBE TRANSMÍTETE
You Tube Kendinizi Yayınlayın
Esto es Tête Ronde. Y aquel es el Taoumé o el Tubé.
Ve şuradaki de, Round Head ve şu da, Taoume.
- ¿ Y eso qué quiere decir?
Ayrıca ona Tube de deriz. - Ne demek bu?
- ¡ Son sus nombres!
- Yani hem Tube, hem Taoume diyoruz.
Tube trabajo.
Niye arayı bu kadar soğuttun?
¿ Vieron a Pam en corpiño?
Hiç Pam'i tube top giyerken gördün mü?
- Tube una corazonada.
Bakarsan anlarsın... lşıkları kapatın ve sessiz olun... Belki de bizi bulamazlar...
Tube un pequeño contratiempo.
Biraz rahatsızdım.
No era justo, yo tube más ayuda.
Kızını diyorsun.