Translate.vc / Spanish → Turkish / Términe
Términe translate Turkish
13,978 parallel translation
Termine pronto con eso.
Yemeğinizi çabucak bitirin.
Después de que termine mi té.
Çayımı bitirdikten sonra.
Y cuando termine, espero...
Ve bittiğinde, Sadece...
Siete en punto. Estaré ahí en cuanto termine con Lance.
Akşam 7'de, Lance ile işim biter bitmez orada olacağım.
Lily Salvatore dará una fiesta mixta por la paz que probablemente termine con la mitad de mis amigos cerca de la muerte si no voy, así que, ven aquí ahora, preferiblemente antes de que alguien le pida a Jo que realice una cirugía, ¿ vale?
Lily Salvatore bazı barış parti mikser yaşıyor Muhtemelen benim arkadaşlarım yarısında neden which'll Ben katılmak yoksa neredeyse ölüyor Yüzden tercihen birisi önce, şimdi burada olsun Tamam, ameliyatı gerçekleştirmek için Jo sorar?
No quiero que el profesor Markus termine muerto.
Profesör Markus'un ölmesini istemem.
Puede que estemos resbalando en sangre y entrañas... antes que termine el día. Con suerte.
- Gün bitmeden onları kan içinde bırakıp kesip biçebiliriz.
¿ Y ahora terminé?
İşim bitti mi yani?
Aún no terminé con él.
- Onunla işim daha bitmedi.
No terminé de hablar.
- Söyleyeceklerim daha bitmedi.
Y terminé sólo va a universidad.
Ben de iki senelik üniversiteye gittim.
[Risas] Así que, ¿ qué vas a hacer cuando termine su máquina del tiempo, el señor Ross?
Zaman makinenizi bitirdiğinizde ne yapacaksınız Bay Ross?
Pfft, no, estamos aquí para ayudarle termine su proyecto de ciencias.
Yok canım, projeni bitirmene yardım etmeye geldik! Cidden mi?
De acuerdo, y terminé mi tarea de desempaque.
Eşyaları yerleştirme görevim sona eriyor.
Sabremos más cuando termine.
Sorununu tomografi sonucundan sonra öğreniriz.
¿ Para que así termine de hacer tu trabajo por ti?
Senin yerine işi bitirebilirim
Aunque nunca supe de algún Klaustreich que termine muerto.
Ama hiç Klaustreich'ların öldüğünü duymamıştık.
Oye, cuando esto termine, ¿ Prometes que me matarás?
Parti bittiğinde beni öldüreceğine söz ver.
Para todos ustedes allí que no quieren que termine la noche.
Gecenin bitmesini istemeyenler için.
Cuando termine su tratamiento, Puede enviar por él.
Tedavin bitince oğlunu yanına alabilirsin.
- Como que concuerdo con él. - Es mi asunto, no tuyo, y ya terminé con este juego de terapia estúpido.
Bu benim meselem senin değil ; ve bu aptal terapi oyunundan çok bunaldım.
Porque terminé arruinando todo dos semanas después.
Çünkü iki hafta sonra her şeyi berbat ettim.
Vale, cuando termine con él, voy a necesitar más información.
Peki, Leonard'la işim bitince bana daha ayrıntılı anlatacaksın.
Esperemos que no, y asegúrate de que el asunto termine apuntando hacia el otro chico.
Umarım olmaz ve kullanacağın zaman diğer herife doğru yönelttiğine emin ol.
Cam, así que, terminé mi análisis del contenido estomacal de Chloe Robertson.
Cam, Chloe Robertson'un mide içeriğinin analizini tamamladım.
Y, cuando lo termine, me podré sentar en mis pantalones holgados, podré mirar mis novelas y pensar en ese robo perfecto que nosotros que nosotros llevamos a cabo.
Bu işi bir kez becerirsem, yumuşak pantolonumla boş boş oturabilir ve hikayelerimi izleyebilirim. Bu becerdiğimiz mükemmel suçu düşünün bir.
Él se alejó y terminé yendo al baile de graduación con mi mejor amigo, Duckie.
Beni ekti ve ben de mezuniyet balosuna en iyi arkadaşım, Duckie ile gitmek zorunda kaldım.
Así que terminé en el callejón con una agente de policía diciéndome que todo el asunto era mi culpa.
Ben de bir sokakta kendimi bir dişi devriyesi önünde bütün suçun ben olduğumu söylerlerken buldum.
Moriré antes de permitir que otro mundo termine cuando podría salvarlo.
Başka bir dünyanın da sonunun geldiğini görmektense ölürüm.
Pero no permitiré que termine en medio de esta tormenta espantosa con los medios.
Ama onun korkunç bir medya fırtınasının ortasında kalmasına da izin vermeyeceğim.
Llamaré a casa, pero cuando termine, llamarás a tu madre.
Evi arıyorum ama konuştuktan sonra sen de anneni arayacaksın.
Sabes que cuando esto finalmente termine, y estemos a salvo, podrías pasar más tiempo con él, si tú quieres.
Şey, tüm bunlar sona erdiğinde ve güvende olduğumuzda onunla daha fazla zaman geçirebilirsin istersen tabii.
No importa como termine esto, es solo cuestión de tiempo que el Colectivo Votan aparezca buscando poner mi cabeza en una pica.
Bu iş nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın Votan Birliği'nin gelip beni öldürmesi an meselesi.
Badass Brian mira por sí mismo, y lo más importante, cuando todo esto termine, Badass Brian llega a pie, libre y viva.
Baş Belası Brian kendisine dikkat eder, ve en önemlisi tüm bunlar bittiğinde, Baş Belası Brian çekip gider özgür ve canlı olarak.
Y cuando todo esto termine, Badass Brian se sale de esta libre y viva.
Ve bütün bunlar bittiğinde Baş Belası Brian bu işten özgür ve sağ çıkmış olacak.
Terminé.
Ben hallederim.
Que esto termine con nosotras.
Bu iş bizle bitsin.
Solucionemos todo esta semana, cuando el semestre termine.
Bu hafta dönem bittiğinde toparlayıp halledelim işleri.
Investigaré cuando termine el trabajo en tu oficina.
Ofisindeki iş bittiğinde bakacağım.
Terminé de volver a montar la mandíbula, el Dr. B.
Mandibulanın yapılandırmasını bitirdim Dr. B.
Solo... quiero que se termine.
Bir an önce başlayıp bitirelim.
Cuando termine esta crisis, me gustaría hablar de otra cosa.
Bu kriz sona erdiğinde sizinle başka bir konu hakkında görüşmek istiyorum.
Terminé mi dona.
Donutumu bitirdim de.
Y cuando esta cita termine, tengo que llamar a mi mamá para que nos venga a buscar.
Ve bu randevu sona erdiğinde bizi alması için annemi aramak zorundayım.
O que termine cuanto antes... o que tu fórmula mágica me haga mejorar.
Ya hemencecik atlatırım ya da sihirli merminiz iyileştirir beni.
Es exactamente la razón por la que terminé con ella hoy. ¿ Por qué?
- Ben de bu yüzden onunla bugün ayrıldım.
Ni siquiera me terminé la copa.
Hatta bardağı bitirmedim.
Una vez que termine mis reparaciones, Voy a venir por ti.
Tamiratı bitirir bitirmez gelip sizi alacağım.
Cuando esta crisis termine, me gustaría hablar con usted sobre otra cosa.
Bu kriz sona erdiğinde sizinle başka bir konu hakkında görüşmek istiyorum.
Va a ser evaluado por un psiquiatra cuando termine aquí.
İşim bitince psikiyatriste yönlendirileceksiniz.
Podríamos esperar hasta que Ravi termine su investigación.
Ravi araştırmasını bitirene kadar bekleyebiliriz.