Translate.vc / Spanish → Turkish / Tómate
Tómate translate Turkish
3,740 parallel translation
- Tómate su tiempo.
- Acele etmeyin.
- Tómate dos en el próximo.
- Bir sonrakinde iki bira iç.
Tómate un trago, Ron.
Sana içki aldım Ron.
Tómate unas vacaciones más tarde.
Sonra da tatil yaparsın.
Tómate tu tiempo.
Acele etme.
Así que tómate tu espacio.
Bu yüzden zamanını iyi kullan.
Anda, tómate una.
İyi ki geldin.
Max, tómate la pastilla.
Max. Max, hapı al.
¡ Tómate algo con seriedad!
Bir şeyleri ciddiye al yahu!
Sólo tómate tu tiempo.
Acele etme.
Por favor, tómate las pastillas que te mandó el médico.
Doktorun verdiği şu hapları al.
Tómate un trago por mi.
Benim yerime de iç.
Tómate una cerveza.
Biranı iç. Anlamıyorsun.
Tómate el día libre.
Bugün izin al.
Ve, estoy bien, Tómate tu tiempo.
Git Raimund. Burada iyiyim. Acele etme.
Tómate algo frío antes de irte.
Gitmeden soğuk bir şey iç.
Irving, tómate la pastilla.
Irving, ilacını al.
- Tómate una foto con nosotros.
- Gel de bizimle bir fotoğraf çek.
Tómate uno ahora.
Şimdi birini kullan.
Tómate otro inhalador.
Sıradaki nefes ilacını kullan.
Tómate otro fluido respiratorio.
Sıradaki nefes sıvını kullan.
- Tómate otro inhalador.
Sıradaki ilacını kullan.
Tienes razón. Está bien, entonces tómate otro día para pensar.
Peki o halde, düşünmek için bir gününüz var.
¡ Tómate las malditas pastillas!
İç şu ilaçları!
Tú. Tómate todo el tiempo que necesites, porque mi descanso es el siguiente. ¡ Ay!
Sen hiç acele etme ablam, çünkü birazdan ben de mola vereceğim.
Vuelve a entrar y tómate otra cerveza.
İçeri gir ve biranı iç.
Tómate una por mí, James.
Benim için de bir tane iç James.
- Sí, tómate un momento.
Evet, ara ver biraz.
Tómate tu tiempo, no me voy a ninguna parte.
Düşün taşın, ben bir yere gitmiyorum.
Antes de volver a ponerte eso, tómate el tiempo para decidir si realmente quieres profesar esa fe.
Eğer o geri koymak önce, Eğer karar vermek için zaman alacağını ister inanç İstediğiniz bir şey mi?
Tómate tu tiempo. Vamos a divertirnos.
Acele etme, amacımız eğlenmek.
Tómate tu tiempo.
Hiç acele etme.
Tómate tu tiempo.
Bekliyorum.
- Esto no será fácil. - Tómate tu tiempo.
- Bu kolay olmayacak.
Tómate una de estas.
Bundan al bir tane.
- Tómate tú tiempo.
- Ne zaman istersen.
Tómate una aspirina y desaparecerá.
Bir aspirin al, geçer.
Tómate todo el tiempo que necesites.
İstediğin kadar izin alabilirsin.
Tómate un sorbo de café.
Biraz kahve yudumla.
Gail, tómate una pastilla y acuéstate.
Gail hapını iç ve yatağa yat.
Tómate el tiempo que necesites.
İstediğin kadar sürsün.
Tómate otro pastel.
Bir kek daha al.
Cuando llegues al Lecho de Pulgas, tómate un cuenco marrón a mi salud.
Mahalleye ulaştığın zaman, benim için bir kahverengi kase ye.
Tómate tu tiempo, muchacho.
Beline kuvvet genç.
Tómate tu tiempo.
Biraz zaman alacak.
- Tómate tu tiempo. Sí.
- Acele etme.
Tómate tu tiempo.
Evet, acele etme.
Tómate una copa conmigo.
Benimle içki iç.
- Tómate tu tiempo.
- Biraz dinlen. - Tamam.
Tómate tu tiempo.
Acele etme!
Tómate dos.
İki tane iç bundan.