English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Urdú

Urdú translate Turkish

94 parallel translation
Esa amiga que es como una fragancia... cuya lengua es como el Urdú.
Tatlı, güzel kokulu bir dost, kelimeleri sanki bir şiir gibi.
Pretendiendo saber árabe, persa, urdú, y no lo sé.
Arapça, Farsça ya da Urduca gibi bir aksandı, bilemiyorum.
¿ Estoy hablando en urdú?
Urduca mı konuşuyorum? Uzağı göremiyor, Boyd.
¿ Cómo está tu urdú, mono inservible de mierda?
Ben maymun taşaklarındaki tozum Urducada nasıl söylenir?
Ella habla Urdú. ¿ Tú hablas Urdú?
- Urduca biliyor, sen biliyor musun?
¡ Enseñarle a Marilyn a actuar es como enseñarle urdú a un tejón!
Marilyn'e oyunculuk öğretmek, bir porsuğa Urduca öğretmek gibi!
"Debe hablar Punjabi y Urdu fluidos."
"Akıcı bir şekilde Pencabice ve Ürdüce konuşabilmeli."
- Hablas Urdu?
- Ürdüce biliyor musun?
Tú ya hablas urdu, ¿ eh?
Siz Urduca bilmiyor musunuz?
Hablo inglés, no urdu.
Konuştuğum dil İngilizce, Urduca değil.
El idioma urdu lo afecta.
Urduca konuşuyor da.
Una vida tratando de aprender urdu y todavía vacila.
Urduca öğrenmeye çalışıyor, ama bu arada takılmaya da çalışıyor.
Mi urdu está un poco oxidado.
Benim Urducam biraz paslanmış.
Salam Alecum. ¿ Habla Urdu?
Urduca konuşabiliyor musun?
¿ Hablas urdu?
Urduca konuşabiliyor musun?
Tampoco es urdu. Es...
Eğer "ulu" değilse, o...
Pero no sé urdu.
Urdu dilini ben de bilmiyorum.
- Me encanta cómo dice "urdu".
- Urdu deyişine bayılıyorum.
En urdu quiere decir, "nada malo".
Urduca anlamı "Yanlış yapma".
¿ Habla urdu?
Urduca biliyor musun?
Están hablando urdu.
Urduca konuşuyorlar.
Ella hablaría con ustedes, pero no habla urdu.
Seni onunla konuştururdum, ama Urduca bilmiyor.
Mostrando tu Urdu hoy!
Bugün senin Urdu Dilinin gösterisi!
¿ Qué? ¿ Estoy hablando Urdu?
Urduca mi konusuyorum?
Tus latigazos, tu Bindi, tu Urdu, tu Hindi
Hindu, Bindi, Urdu olabilirsin.
Estaba intentando decir "pantalones negros". Mi urdu es un poco oxidado.
"siyah pantolon" demek istemiştim, Urducam biraz paslanmış.
Ellos hablan árabe, urdu dari, pashto, mongol, farsi, ruso.
Onlar Arapça, Urduca Darice, Afganca, Moğolca, Farsça ve Rusça konuşuyor.
¡ Uy, uy, qué'Urdu'!
Ben, ben! Ne Urdu'su?
Jace era un cáncer que yo debí haber extirpado mucho tiempo atrás.
Jace bir urdu ve ben onu çok önceden kesip atmalıydım.
El "Bajud" Lad, el tiempo perdido, no sabes hablar Urdu?
Baje diyorum delikanlı! Kaçma zamanı. Urduca konuşamıyor musun?
No es Urdu..?
Urdu dilinde mi? Hayır.
Es un dialecto Urdu antiguo significa "Heraldo" o "guardián" o en algunas traducciones, "Profeta"
Kadim Urdu lehçesi, anlamı haberci, gardiyan ya da bazı çevirilerde peygamber.
¿ Urdu? ¿ En serio, urdu?
Urduca mı?
¿ Sabes hablar urdu?
Urduca biliyor musunuz?
Con todo lo que sabes sobre Pakistan, me sorprende que no conozcas a Urdu.
Pakistan ile bildiğin her şeye bakınca Urduca bilmiyor olmana şaşırdım.
- ¿ Alguna detención?
- Hiçbir yerde urdu mu?
Tienen escrito en hindi y urdu.
Altında İngilizce ve Urduca yazılı.
Hakim, junto con la enseñanza del Corán también puedes enseñar a los niños Urdu.
Hekim efendi, çocuklara Kuran'la beraber Urdu dilini de öğretebilirsin.
Pero cuando Mark comenzó con un Urdu fluido y nombró a los centrocampistas de la selección de fútbol Paquistaní papá cayó rendido.
Ama Mark Düzgün Urdu dili ile bunu kırdığında Adı pakistanın orta sahası Fotbol Federasyonu,
Él sabe Urdu.
O Urduca biliyor.
Tu Urdu es bastante bueno.
Urducan baya iyi.
Habla el hindi mejor que yo.
benden daha iyi urdu konuşuyor.
- K K -
"Filmi urdu dilinden Türkçeye çeviren Waqas Moeed'e teşekkür ederim" düzenleme : mavigokkusagi
que vengo a tu salón... Me da corte de pelo gratis...
Ben senin salona geleyim derim,... sen bedava saçımı kes,... ben bedava Urdu öğretir.
Y yo te enseño gratis Urdu tú venir a salón... yo afeito la cabeza!
Sen salona gel,... ben saçını sıfıra keser.
Cuando llegué por primera vez a la ciudad, que se estaba ejecutando peleas en los callejones oscuros, rodillos de apoyo para el gato en la calle de Urdu.
Ben ilk bu şehre geldiğimde sen ara sokaklarda kavgalara karışıyordun Urdu sokağında yan kesicilik yapıyordun.
Árabe, Turco, Persa, Pastún, Urdu.
Arapça, Türkçe, Farsça, Hintçe, Moğolca.
Y van a necesitar un traductor, de urdu o pastún.
Ayrıca Urduca ya da Peştuca bilen bir tercümana ihtiyacınız olacak.
( Hablantes de urdu )
Yukarıda yerde duran sandığı boşalt.
( AMBOS hablantes de urdu )
Sadece kendi dilimize sadık kalacağım.
d'un te dijo tal esto antes, amigo, pero... ( Hablantes de urdu )
Sana bunu daha önce söylemiştim dostum, ama sen... Neden bu boktan şey için beni arıyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]