Translate.vc / Spanish → Turkish / Us
Us translate Turkish
1,609 parallel translation
Con un equipamiento que costó US $ 10 mil... espero que no.
On bin dolarlık kamp malzemeleri... Sanırım geri kalmayacağız.
Es como una niña en una juguetería.
Toys R Us mağazasındaki bir çocuk gibi.
Soy de Us Weekly
"US Weekly" den geliyorum.
Se destinan US $ 4.500.000 anuales a la caza de osos.
Senede bu iş için $ 4,500,000 harcanıyor.
- US $ 4O.
- 40 dolar.
- ¡ Pero US $ 4O es muy caro!
- 40 dolar. 40 dolar çok.
- ¡ EI precio es US $ 4O!
Hayır, hayır oldukça mâkul.
- Mira... muchacho... por US $ 2O, sólo el oral.
Bana bak "fıstık". 20 dolara anca sakso olur.
US $ 3O, con todo.
30 dolar, her şey dahil.
- Trato hecho por US $ 3O.
30 dolara anlaştık.
Es como una niña en una jugueteria.
Toys R Us mağazasındaki bir çocuk gibi.
# # Y los jueces nos observaron desde el otro lado # #
# And the judges watched us from the other side ( Ve mahkeme heyeti öbür yakadan izliyordu bizi ) #
# # Sanarnos # #
# To make us well ( Bizi iyi yapmaksa ) #
# # Y acercarnos # #
# And draw us near ( Ve yanyana çizmekse ) #
# # Y unirnos con fuerza # #
# And bind us tight ( Sımsıkı bağlamaksa ) #
# # Por los que, como nosotros, # #
# For all the ones like us ( Bizim gibi olanlara ) #
# # Sí, debiste habernos visto # #
# Yeah, you should've seen us ( Evet görmeliydin bizi ) #
# # Que nunca nos atraparán, no, no, no # #
# They'll never catch us ( Bizi yakalayamayacaklar asla ) #
# # Nos mudarán mañana a la torre camino abajo # #
# They're moving us tomorrow ( Bize geliyorlar yarın ) # # To that tower down the track ( İzimizden gelerek kuleye ) #
El alguacil está aquí para asegurar que me lleve al prisionero inmediatamente.
US Maschalls beni, tutukluyu acilen götürmemi sağlamak için gönderdi.
Coincido, pero tiene a su abogado con él y a un oficial de justicia protegiendo sus derechos.
Katılıyorum, fakat avukatı yanında ve haklarını koruyan bir US Marshall var.
Quiere conocernos. HE WANTS TO MEET US.
Bizimle buluşmak istiyor.
Nunca me verán en el Semanario Nosotros ni dirán :
İnsanlar beni Us Weekly'de görüp...
- Como en "go buy us a cup..."
Hatırladım.
Es por donde entran y sacan sus naves base.
Üs gemileri buradan gelip gidiyor.
Claro Usted va a tener a us niño
Eğer daha doğmamış çocuğunuzu verecekseniz, onun gelecekteki ailesini de onaylamak istersiniz değil mi?
Me debía uno un tío en "Citaciones R Us."
Mahkeme emrini sağlayanlara minnettarım.
¿ A quiénes?
'Us'?
Too many for us to make that kind of accusation against a concejal.
Meclis üyesine suçlamada bulunmak için çok fazla "belki" var.
What if Dirk gave us a positive ID on him?
Peki ya Dirk onu teşhis ederse?
Juna Millken en "US weekly", muchachos.
Juna Milken, "US Weekly" dergisinde.
Hey, Val, ¿ viste la foto en "US weekly"?
Selam Val. "US Weekly" deki fotoğrafı gördün mü?
Us- - u- - usted -
Sen s-se -
¿ Viste una revista "Us"?
US dergisini gördün mü?
Tenía una revista "Us" que estaba...
US dergisi vardı.
# No renuncies a nosotros, cariño. #
# Don't give upon us, baby #
La tapa de "US Weekly" es otra.
Haftalık Cover of Us ise çok başka bir şey.
- En "US Weekly" de esta semana... una nota de tres páginas sobre Vince y Mandy, incluyendo fotos de ellos masajeando verduras en el supermercado.
- Bu haftanın US Weekly dergisi. Üç sayfa boyunca Vince ve Mandy ve Bristol Farms'da çekilen fotoğrafları.
No llamo por las fotos de "US Weekly". - Ven en 30 minutos.
30 dakikaya kadar burada ol.
- No, lo leí en US Weekly. - ¿ Es cierto?
- Hayır, Us Weekly'de okudum.
¿ Incendié el set de "Just the Ten of Us"?
Just the Ten of Us ( Bir dizi film ) setini yaktım mı?
Joey, Bobbie tuvo una llamada desde la revista Us.
Joey, Bobbie bugün Us dergisinden bir telefon aldı.
Oye, Gina, me está asustando lo de la revista Us.
Hey, Gina, bu Us dergisi beni çıldırtıyor.
Hola, Alex, tengo una copia de la revista Us con nuestra foto. - Mira.
Hey, Alex, içinde resmimizin olduğu Us dergisi var elimde.
Dentro de tres horas.
Üş saat daha var.
Vuestro manual base.
Üs kılavuzunuz.
El US Open fue enorme para nosotros.
TODD RICHARDS PROFESYONEL SNOWBOARDCU
¿ La base?
Üs mü?
La correa estaba rota, como si alguien te lo hubiera arrancado.
Birisi zorla çektiği için kayışı kopmıuş.
La estación ha abierto fuego.
Üs ateş ediyor.
Escucha, sé de las fotos de "US Weekly".
Endişeli değilim.