Translate.vc / Spanish → Turkish / Va
Va translate Turkish
287,147 parallel translation
- ¿ Cómo va el marcado de las vacas?
- Küpeleme nasıl gidiyor?
Jerry me va a traer una oferta.
Jerry birazdan teklifi getirecek.
¿ Cómo me va a interesar una oferta que termina con "y 75 centavos"?
"Ve 75 sent" diye biten bir teklife nasıl sevinebilirim?
Joder, le va a tirar la bebida.
Siktir, içkiyi atacak.
No necesitas mi ayuda. Qué va.
Neden yardımıma ihtiyacın olsun?
Qué va.
Hayır.
Waze va cambiando constantemente.
Waze sürekli değişir.
¿ Va todo bien en el rancho?
Çiftliğinde her şey yolunda mı?
- Ya veo de qué va esto.
- Ne yapmaya çalıştığını anladım.
No, lo curioso es que esta noche su polla le va a dar en la cabeza a tu hijo.
Asıl tuhaf olan şu, herif bu gece malafatıyla senin bebeğin kafasına çakacak.
Dicen que el hijo pequeño se va a unir al Circo del Sol.
Küçük oğulları Cirque du Soleil'e katılacakmış.
- Heather va a tener un hijo mío.
- Heather bebeğimi doğuracak.
¿ Qué cerveza te va?
Ne seversin?
Creo que va a ser lo mejor.
Bence en iyisi bu.
¿ Quién va a ser?
Dalga mı geçiyorsun?
Tengo un amigo que va a actuar en Albuquerque.
Albuquerque'de konser verecek bir arkadaşım var.
Es la frase a la que recurro cuando algo va mal.
Bir terslik olduğunda ilk aklıma gelen bu oluyor.
Y más que te va a picar.
Daha da acı olacak.
¿ Y cuándo va a importar lo que quiera yo?
Benim ne istediğim ne zaman önemli olacak?
¿ Va todo bien?
Her şey yolunda mı?
Todo va a estar bien.
Her şey güzel olacak.
O sale mal o va a morir.
Ya biter ya da o ölür.
Es decir, me va a llevar a un fin de semana romántico a la casa de su jefe en lo alto de la hermosa montaña Calavera.
Yani, beni romantik bir haftasonu geçirmek için patronunun, Kafatası Dağ'ının tepesindeki evine götürecek.
Por primera vez, Emily Locke va a ser mala.
Bu hayatta ilk defa Emily Locke yanlış yolu seçiyor.
Vale, Batman no va a venir al despacho, así que tenemos que reunirnos con él en el suyo :
Tamam, Batman ofise gelmeyecek. Onun ofisinde buluşmamız gerekiyor.
Pues papá no se va a ir hasta que lo condecoren con el "CNN Hero" por traer esa cava, así que tal vez deberíamos coger cada uno a un padre ¿ e intentar que estén lo más separados posible?
Babam, o şarap buzdolabını getirdiği için CNN Kahramanı ödülü almadan gitmeyeceğinden ikimiz de birer ebeveyni alıp birbirilerinden mümkün olduğunca uzak tutmaya çalışalım.
Va bien en la oficina, pero a veces se pone tiesa como si le hubieran metido un palo por el culo.
- Ofiste iyi oluyor ama bazen davul gibi gergin oluyor.
Me va a dejar por primera vez en su vida.
Hayatında ilk kez benden ayrılacak.
- ¿ Va todo bien?
- Her şey yolunda mı?
Cariño, esto va a quedar genial en nuestro porche.
Hayatım, verandamıza çok yakışacak.
Vale, y esto viene de la mujer que no va a admitir que está molesta porque su novio la ha abandonado el día de San Valentín.
Sevgilisinin onu Sevgililer Günü'nde bırakıp gittiği için üzgün olduğunu itiraf edemeyen kadının dediğine de bakın.
Hola, cariño. ¿ Va todo bien?
Selam tatlım, her şey yolunda mı?
Debes estar cansado de escuchar mis lecciones pero aquí va una más.
İbretlerimi duymaktan bıkmış olsan gerek ama bir tane daha var.
¿ Lo de ustedes va en serio?
Onunla ciddi mi düşünüyorsun?
¿ Cómo va el show de los cupcakes?
Kapkek programı nasıl gidiyor?
Iré. ¿ Quién se va?
Tabii ki. Veda kime?
Nadie va a creerme.
Kimse bana inanmayacak.
¿ Cómo va el programa de los cupcakes?
Kapkek programı nasıl gidiyor?
Él va a estar bien.
İyi olacak.
¿ Cómo va todo?
Nasıl gidiyor?
¿ Cómo va todo?
Senin nasıl gidiyor?
Ella no fue arrestada, va a la universidad, tiene empleo y respeta a sus mayores.
Denise tutuklanmadı, üniversitede okuyor, işi var ve büyüklerine saygı duyuyor.
- ¿ Cómo va todo con Michelle?
- Michelle'le nasıl gidiyor?
Tengo una idea genial que les va a encantar.
Bence bu fikrime bayılacaksınız. - Harika.
¿ Cómo va el nuevo show?
Yeni program nasıl gidiyor?
Lo de esta noche suena más romántico que amistoso, pero yo no haría nada las próximas semanas para ver cómo va todo.
Bugün arkadaşça bir ortamdan çok romantik bir hava varmış ama birkaç hafta bir şey yapma, olayları akışına bırak.
- ¿ Cómo salió?
Va bene.
La Ocupación va a voltear de cabeza el área buscándome.
İşgal beni bulmak için bütün bloğu arayacak.
Creo que San Fernando va a ser bueno.
San Fernando'da rahat edeceğimizi düşünüyorum.
¡ Va a pasar un vehículo!
Araç geçebilir.
¿ Qué va a hacer mamá?
- Annem ne yapacak?