English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Vancouver

Vancouver translate Turkish

429 parallel translation
Seattle y Vancouver le están llamando.
Seattle da Vancouver da onu arïyor.
Aquí Vancouver.
Burasi Vancouver.
Griffin, caza de la RAF, responda a Vancouver.
Griffin, KHG savasçisi cevap ver, Vancouver.
Hay un barco japonés que zarpa de allí dentro de un mes.
Japon gemisi bir ay içinde Vancouver'dan ayrılacak.
- ¿ Queda muy lejos Vancouver?
- Vancouver uzakta mı?
Dijo que fuésemos en avión hasta Vancouver.
Vancouver'a uçarak gitmemizi istemişti.
Tengo una cita en Vancouver.
Vancouver'da görüşmem var.
- ¿ En Vancouver?
- Vancouver?
Debe de ser una ciudad bonita.
Vancouver eminim çok güzeldir.
Prometida en marzo a Joshua Turnbull, en garantía de paso de embarcaciones a Vancouver y posterior matrimonio
Mart ayında Joshua Turnbull'un kefalet ve garantisi ile Vancouver'e..... geldi ve evlenmeye razı oldu,
Una garantía de su envío a Vancouver y posterior matrimonio
kefalet ve garantisi ile Vancouver'e...
Vancouver en Canadá y Valparaíso.
Vancouver Kanada ve Valparaíso.
- Oh, Dios, trabajé en Vancouver para un, un lugar llamado el Golfín'Dolphin, pero no tenían alcohol, pero serví bebidas, pero era sólo, como, ya sabes, agua mezclada con, como, zumo de sabor.
Bir süre Vancouver'da Golfin'Dolphin diye bir yerde çalıştım ama onlarda alkol yoktu ama içecek servis ettim. Ama içecekler meyveyle tatlandırılmış su falandı.
no trabajé allí mucho tiempo, pero estaba en Vancouver y era mucha diversión.
Orada uzun süre çalışmadım ama Vancouver'daydı ve çok eğlenceliydi.
Y póngame con Vancouver.
Ben Vancouver'a gidiyorum.
Esa debe ser mi llamada a Vancouver.
Vancouver'dan arıyor olabilirler.
Vancouver, Canadá, Sir James.
Vancouver, Kanada, Sör James.
Me voy a Vancouver con estos tíos así que vete a la mierda.
Bu adamlarla Vancouver'a gidiyorum. Yani toz ol!
Todos aquellos con parientes en Bedford, Eugene, Portland, Seattle, Vancouver, diríjanse al ayuntamiento.
Bedford, Eugene, Portland, Seattle, Vancouver'da akrabaları olanlar belediye ye rapor etsinler.
- Sr. Toledo, Sr. Vancouver.
- Bay Toledo, Bay Vancouver.
Y está esa otra hermana en Vancouver.
Vancouver'de bir kız kardeşi var.
Creía que tenías que irte a Vancouver.
- Vancouver'a taşınacaksın sanıyordum?
Creo que ahora sí me voy a Vancouver.
Ben hemen Vancouver'a gideyim.
Han cancelado mi vuelo de las 7.40 a Vancouver.
7.40 uçuşum iptal edildi.
Vuelva pronto.
Vancouver? 80 dolar?
Bueno, esto es como ver teatro en directo.
... eğer Vancouver'da birilerini tanıyorsam burada olmaktansa onlarla yaşayacağımı düşünmüyor musunuz?
Nunca creí que diría esto, pero, Steven Rhoades bajo esa fachada sensible y cariñosa, ¡ no eres más...
Kimse Vancouver'ı aramadı mı? Tamam, bir hata var. Ben, hatalar için ödeme yapmam.
- ¿ O a Vancouver? ¿ O a Anchorage?
- Vancouver'a ya da Anchorage'e.
Tengo un amigo en Vancouver.
Bu Vancouver'daki arkadaşım. Onu ara.
Son de Vancouver y vinieron a la ciudad para comprar artículos hurtados.
Vancouver'lısınız, Buraya büyük bir kaçakçılık ağından çalıntı mal almaya geldiniz.
No les dije que eran de Vancouver, ¿ o no?
Vancouver'lı olduklarını size söyledim, Vancouver'lı olduklarını size söylemedim mi?
Vancouver es tan grande como lo que usted quiere.
Vancouver gidebileceğinizin en büyüğü.
Este tren va a Vancouver.
Bu tren Vancouver'a gidiyor.
- Llegan a Vancouver a las 10 : 40 a. m.
- Sabah 10.40'ta orada olursunuz.
Vamos hacia el oeste cerca de Vancouver.
Batıya Vancouver'a doğru gidiyoruz.
No hay más paradas desde aquí a Vancouver.
Vancouver ve burası arasında pek durak kalmadı.
Estoy alrededor de 160 km. De Vancouver.
Vancouver'a yüz mil kadar uzaktayım.
La Casa del Arce en Vancouver...
Vancouver'da Maple House...
¡ Qué horror! A mí me gustaba el mío en Vancouver.
Vancouver'daki manastırımı severdim.
Pero bueno, en el primer vuelo de mañana salgo... para Vancouver a ver a la gente de Lyndon.
Her neyse. Pekala, yarın Lyndon kardeşlerle buluşmak için ilk uçakla Vancouver'a uçacağım.
Y de allí tomaría un vuelo privado a Vancouver.
Ve oradan küçük bir uçakla Vancouver'a geçecek.
No, no, no era Vancouver.
- Hayır, hayır, Vancouver değildi.
Sí, era Vancouver.
- Evet, Vancouver'dı.
- Nos vamos a Vancouver.
Vancouver'a gideceğiz.
- ¿ A Vancouver?
Vancouver mı?
Mis hijos están en una colonia de verano muy cara.
Vancouver Island'daki çok pahalı bir kamptalar.
Tardaré un mes en llegar a Vancouver.
Herhalde Vancouver'a gitmem bir ayı bulur.
¿ Disimularlo? Tengo una camiseta con ese lema.
Al, Vancouver'ı aramadım ve annem 200 kiloya kadar zayıfladı.
¿ Tiene que estar aquí?
Yarın, şu Vancouver görüşmesini faturamdan sildireceğim. Sonra da şehre inip o aptal ışığın yerini değiştireceğim.
De Vancouver.
Vancouver'dan.
Tenía que regresar a Vancouver esa misma mañana.
O sabah Vancouver'e dönmem gerekiyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]