Translate.vc / Spanish → Turkish / Vault
Vault translate Turkish
25 parallel translation
a lo largo de Bullion Boulevard que pasa por al depósito aquí y se cruza con Gold Vault Road.
Külçe Bulvarı üzerinden motorize olarak Fort Knox'a doğru gelecekler.
Sr. Valt, ¿ por qué no usar el traje si con eso conserva su empleo?
Bay Vault, bu işinizi korumanızı sağlıyacaksa neden takım elbise giymediniz?
Sr. Valt, es una compañía de diseño gráfico, ¿ cierto?
Bay Vault, bu bir grafik tasarım şirketi. - Değilmi?
Matthew Valt, Mindy Platt Benjamin Winter, Paul Potts.
Matthew Vault, Mindy Platt, Benjamin Winter,
En el caso de Valt y compañía contra Shofield Design por despido injustificado fallamos en favor del acusado. ¡ Diablos!
Vault ve digerlerinin, Schoefiled Tasarım'a karşı, haksız işten çıkarma davasında davalının lehine karar verdik.
Vault of Doom.
Vault of Doom.
Y que nos ayude a... tocar en los lugares apropiados, y encontrar a la disquera adecuada Para poder sacar nuestro producto para que la gente sepa que ahí está. Sino la premiere mundial aquí en el salto.
Bizi seven insanlara bu albümün ulaşması için plak şirketini ayarlayacak adam gibi birini arıyorum... aynı zamanda şu anda dinlediğiniz Vault'ta.
" Y los usaría para romper la bóveda celestial.
" I'd use them so That heaven's vault would crack.
Vault D. Wicker, vaya a Simón.
Kasa D. Wicker, Simon'un yanına git.
Yo trabajaba en la puerta del Vault hace días.
Geçmişte The Vault'da kapıda çalışmıştım.
Hay un débito automático en su tarjeta de crédito mensual para un lugar llamado The Vault.
Kredi kartına otomatik ödeme talimatı verilmiş Vault diye bir yer var.
The Vault, Calle Omega 118.
- Vault, 118 Omega Caddesi.
"The Vault" se supone que es el sitio al que vas para encerrarte a escribir algo.
"Vault" yazarların yazmak için bazı şeylerden kaçıp... -... inzivaya çekildikleri bir mekandır.
¿ Entonces por qué Margaret alquilaría un espacio en La cámara?
Neden Margaret burada Vault'ta bir yer tuttu ki?
¿ Podéis encontraros conmigo y con Caleb en el Vault sobre las tres?
Caleb ve benle, saat üç gibi Vault'da buluşabilir misiniz?
Me he tomado un café en el Vault.
Vault'ta bir latte içtim.
- en el Vault con unos amigos.
- O... - Vault'ta. Arkadaşlarıyla beraber.
Sabemos que la cámara acorazada de Joe solía ser como un banco, ¿ verdad?
Joe'nun Vault'unun eskiden banka olduğunu biliyoruz, değil mi?
Mira, se supone que he quedado con mi padre en el Vault. pero puedo anularlo si necesitas que me quede.
Bak, Vault'da babamla buluşmam gerekiyor ama kalmamı istersen buluşmayı iptal edebilirim.
Es a quien vi en The Vault.
Bu Vault'da gördüğüm çocuk.
Sí.
- Doughnut Vault süper be.
Bates Motel 4x06 - The Vault.
Bates Motel, 4.
El suelo entero de la cámara es un gran sello antiviajero.
The entire floor of the vault Kemerin tüm zemini büyük bir anti-gezgin sigilidir.
Bóveda 48... en la CIA, edificio principal.
Nerede bu kayıt? Vault 48, CIA Ana Binası.
Doughnut Vault.
- Buradan çıtır çıtır görünüyor vallahi.