English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Verde

Verde translate Turkish

12,108 parallel translation
La verdadera habitación de la selva en Graceland es de un verde más oscuro.
Graceland'deki gerçek Orman Odası avcı yeşiliydi.
Vamos hacia la cubierta verde. Cambio.
Kuleye iniş yapacağız, tamam.
Código verde amarillento.
Açıl Yeşil Kodu.
Repito, código verde amarillento.
Tekrar ediyorum, Açık yeşil.
"Código verde amarillento" significa que "el reclutador de Seguridad Copperhead, Gary Shaw, está aquí".
Açık yeşil kodunun anlamı "Copperhead Güvenliğin işe alma memuru, Gary Shaw, merkezde" demek.
Mira, Carlo, si queremos ser jefes legítimos, tenemos que conseguir que la Comisión nos dé luz verde.
Büyük patronlar olmak istiyorsak komisyonun buna onay vermesini sağlamalıyız.
Si Charlie le da luz verde a Albert.
Charlie ona izin vermiş.
Está verde.
Tecrübesiz.
Vete y espera en la habitación verde.
Sadece gidip yeşil odada bekle.
Está en la habitación verde.
- Yeşil odada.
Fue el primer tipo en coger el juego de dados, que era un juego callejero y ponerlo en una mesa con un tapete verde. y hacerlo respetable y elegante.
Sokak oyunu olan zırvaları alıp onları yeşil kartonlu bir masaya koyan böylece onu süslü ve önemli yapan ilk adamdır.
La hierba en su plot- - era siempre, eh, verde, saludable?
Mezarının üstündeki çimler her zaman yeşil ve sağlıklıydı değil mi?
Un remolque con una gran franja verde.
Treylerde, büyük yeşil çizgili olanda.
Hay un toldo verde al otro lado del tipo del pilar.
Yeşil brandalı, direğin karşısındaki yer.
Todo el puto mundo parecía todo el verde salió de ella.
Bütün dünya yeşilliklerden arınmış gibiydi.
Cuando estuve en la Zona Verde, un todoterreno lleno de seguridad Osela... accidentalmente, embistió nuestro Humvee.
Güvenli bölgedeyken Osela dolu bir cip yanlışlıkla bizim araca çarpmıştı.
¿ De negro o de verde?
Siyah mı yeşil mi?
Aslam, ¿ van de negro o de verde?
Aslam, siyah mı giyiyorlar yeşil mi?
Mueva el F.I.S. a verde. Prepare torpedos.
Torpidoları hazırlayıp atışa hazır olun.
F.I.S. está en verde.
Atışa hazırız.
Si hay una foto, podría estar usando una pañoleta verde.
Eğer bir resim varsa, yeşil bir şal giyiyor olabilir.
Mamá, e-está en verde.
Anne, yeşil yandı.
Usaba una bufanda verde.
Yeşil bir şal giyiyordu.
Podría estar usando una pañoleta verde.
Yeşil bir şal takıyor olabilir.
- con las flores y la pañoleta verde.
- Yeşil şallı, çiçek getiren kadın yani.
Vi a la mujer de la pañoleta verde...
Yeşil fuları olan kadını gördüm...
¿ La falda de "mírame" es la verde?
"Bana bak" eteği yeşil olan mıydı?
¿ Puede acaso otro esperma llevar este chándal verde y lucir así de bien?
Diğer spermler bu kadar yeşil olup da hâlâ harika görünebilir mi?
Pero es un Range Rover verde oscuro.
Ama koyu yeşil bir Range Rover.
¿ Verde sopa de guisantes?
Bezelye çorbası yeşili?
Sí, el fondo se puso gris, verde y marrón.
Ve tabanı gri, yeşil ve kahverengi olmuştu.
- Verde.
- Yeşil.
Muy bien, esto parecerá extraño, pero, ¿ tenía esmalte verde para las uñas en los dedos?
Biraz garip gelebilir ama parmaklarında yeşil oje var mıydı?
Ooh, que hace ese verde boton en la esquina del ese panel?
- Uzak paneldeki yeşil buton da neyin nesi?
es verde... es probable que haga funcionar algo.
Rengi yeşil. Muhtemelen bir şeyleri çalıştırıyordur.
Era sólo una pantalla verde.
O sadece yeşil bir perdeydi.
- Era una camioneta verde grande.
- Büyük, yeşil bir araçtı.
" Buscando al hombre que mató a mi golden retriever y se marchó en una camioneta verde.
"Golden retriever'ımı öldürüp yeşil bir kamyonetle kaçan adamı arıyorum."
Amarillo es para la sociedad de honor, verde para el club de matemáticas.
Sarı onur topluluğu, yeşil matematik kulübü için.
Pásame esa cosa verde.
Şu yeşil şeyi uzatsana.
Abrió un basurero y sacó una mochila verde.
Çöpü açtı ve içinden yeşil bir spor çanta aldı.
Un poco de salsa verde.
Az da yeşil sos.
Porque el gran tipo verde volvió en el tiempo para evitar que al Líder cambiara el pasado con el cinturón máquina del tiempo que robó de la bóveda del Dr. Doom.
Çünkü bizim koca yeşil Dr.Doom'un kasasından çaldığı kemer ile geçmişi değiştirmek isteyen Lider'i durdurmak için geçmişe gitti.
La cuestión es, ¿ cuándo volverá a aparecer el gran verde?
Asıl soru, bizim koca yeşil ne zaman ortaya çıkacak?
¡ O Hulk esta atrapado en algún lugar en un campo de nieve electrónica... ¡ O Shulkie no sabe como hacer que esta tecnología Doom localicen a Verde!
Ya Hulk elektronik karlı bir bölgede tıkıldı kaldı ya da Hulkiş bizimkini bulmak için Doom'un aletleri çözemedi.
Ah, como sea, ¿ qué hace Verde en el pasado?
Bizim yeşilli geçmişte ne işler çeviriyor yahu?
Quien derrote al ogro verde será merecedor de portar mi lanza.
Yeşil devi kim yenerse mızrağımı taşımaya layık olacaktır.
¡ Es claro, el ogro verde lo ocultó, para usarlo como arma contra nosotros!
Anlaşılan yeşil dev onu bize karşı kullanmak için saklamış.
Verde siguió al Líder en el pasado para reparar el daño.
Yeşilli olanları düzeltmek için Lider'in peşinden gitti.
¿ Qué es lo que está haciendo Verde?
Yeşilli geçmişte neler yapıyor yine?
Les presento la Calavera Verde.
Karşınızda Yeşil Kafatası.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]