Vírus translate Turkish

Tienes un vírus Dex.

Sende bir virüs var, Dex.

Por ahora, la teoría es la de un mismo vírus mortal... para los cuatro cuerpos. Es más lógico a pensar en fuerzas sobrenaturales...

Mesela, aynı virüsün dördünü aynı anda öldürme teorisi... ölüm nedenlerinin doğaüstü bir güç olmasından akla daha yatkın geliyor.

Un vírus puede reproducirse en 6000 computadoras.

Bilgisayar sistemlerine giren korsan 6000 bilgisayara zarar verdi.

Me compete crear la última vacuna para el último vírus.

En büyük hastalık için en iyi ilacı üretmek benim işim

- ¿ Entonces, es un vírus? - No. No alcanzas a comprender.

Yani bir virüs Hayır anlamıyorsun

No se trata de un vírus cualquiera.

Bu öyle sıradan bir saldırı virüsü değil

Ahora, el vírus está suelto.

Ve şimdi başkalarının elinde

No me refiero al vírus.

Küçümsemeyi değil elbette

Parece un código de un vírus tipo gusano, un código de ataque furtivo.

Bir tür solucan yada virüs koduna benziyor Hepsi bir arada. Bu gizli bir saldırı kodu

¿ Y que paso con el código del vírus de Shimomura que ibamos a estudiar?

Hey, Shimomura'nın aradığı virüs koduna ne oldu?

- Descifre el código de tu vírus. - Sabes que lo que hice estaba mal, y tu tambien.

O virüsün şifresini çözdüm Biliyormusun yaptığım şey yanlıştı

No, el vírus se detuvo en el Missisipi.

Virüs Mississippi'de durduruldu.