English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Watergate

Watergate translate Turkish

302 parallel translation
Iremos al concierto de Watergate.
Bu gece nehir kenarındaki Watergate Konseri'ne gideceğiz.
# Watergate
* Watergate *
Puerta abierta en el edificio Watergate. Posible robo.
Watergate ofis binasında açık bir kapı bulundu muhtemelen hırsızlık.
Conozco a alguien que trabaja en el Watergate.
Watergate'te tanıdığım biri var.
¿ Quiénes son los abogados de los cinco detenidos en el Watergate?
Affedersiniz, Watergate'te tutuklanan beş kişinin avukatları kimler?
Sr. Markham, ¿ está aquí en relación con el robo del Watergate?
Bay Markham, Watergate'teki hırsızlık olayıyla ilgili olarak mı buradasınız?
He visto lo que había en las habitaciones... de los ladrones del Watergate.
Bir arkadaşım Watergate hırsızlarının otel odalarında buldukları şeyleri gösterdi.
Dígame, ¿ por qué su nombre y número de teléfono... estaban en la agenda de dos de los detenidos en el Watergate?
Ben sadece, adınız ve telefon numaranızın Watergate'te tutuklanan adamlardan ikisinin telefon defterinde ne aradığını merak ediyordum.
No pregunté nada sobre eI Watergate.
Watergate hakkında hiçbir şey sormadım.
Quiero hablar sobre el Watergate.
Watergate hakkında konuşmak istiyordum.
Quieren averiguar si en el Watergate se violó alguna ley de Florida.
Sanırım Watergate hırsızlarının Florida kanunlarını çiğneyip çiğnemediğini bulmaya çalışıyorlar.
Un cheque de $ 25.000... se ingresó en la cuenta de un ladrón del Watergate, eI Sr. Bernard Barker.
Watergate hırsızlarından Bay Bernard Barker'ın hesabına yatırılan 25,000 $ hakkında konuşacaktım.
¿ Cómo llegó su cheque a la cuenta de un ladrón del Watergate?
Peki size ait çek nasıl oldu da Watergate hırsızlarının hesabına geçti?
No entiendo por qué un cheque... de 25.000 dólares a nombre del Sr. DahIberg... que él envió al Comité de Reelección acabó... en la cuenta de un ladrón del Watergate.
Bay Dahlberg'in Yeniden Seçtirme Komitesine gönderdiği 25,000 $'lık bir çekin, nasıl oldu da Watergate hırsızlarının hesabına geçtiği konuşunda net bir yanıt alamadım.
¿ Y ese dinero acaba en la cuenta de un ladrón del Watergate?
O paranın son durağı Watergate hırsızlarının hesabı mı oldu yani?
Estaba comiendo en eI Sans Souci y... un tipo de la Casa Blanca, me ha preguntado, "¿ a qué viene esa obsesión por el Watergate?"
Şans Souci'de öğle yemeği yiyordum. Şu Beyaz Saray'daki adam, iyi birisi, profesyonel, bana geldi ve "Bu Watergate olayını neden bu kadar zorluyorsunuz?" dedi.
En esta ciudad hay más de 2000 periodistas... ¿ y hay cinco investigando el Watergate?
Bu şehirde 2,000 tane muhabir var ve Watergate ile ilgilenen sadece beşi.
¿ Y lo que destruyeron después del Watergate?
Ya haneye tecavüz olayından sonra imha edilen belgeler ne olacak?
Ahora quisiera hablar del asalto al Watergate... y de la polémica que sigue suscitando.
Şimdi Watregate'teki haneye tecavüz konusuna ve bu konuyla ilgili tartışmalara geçmek istiyorum.
" John MitcheIl, cuando ocupaba el cargo...
" Watergate soruşturmasına katılan kaynaklardan...
" fuentes implicadas en la investigación del Watergate.
"... gizli bir para fonunu idare ediyordu. "
Si el robo es sólo un incidente dentro de una campaña de sabotaje, ésta empezó un año antes.
Eğer bu haneye tecavüz olayı sabotaj kampanyasının bir parçasıysa o zaman bu olay Watergate'ten bir sene önce başlamış.
El Watergate.
Watergate.
El dinero que financió el robo al Watergate.
Watergate'teki haneye tecavüz olayını finanse eden para.
Sloan, que renunció al puesto de tesorero... después del asalto al Watergate, se presentó para declarar en el proceso sobre... la financiación de la campaña y negó haber citado a Haldeman.
Watergate olayından sonra kampanyanın veznedarlığından istifa eden Sloan kampanya bağışlarının açığa çıkarılması konusunda mahkemeye ifade vermek üzere ortaya çıktı ve Haldeman'ın adını verdiğini inkar etti.
Utilizando insinuaciones, rumores de terceras personas, acusaciones no fundamentadas, fuentes anónimas, y grandes titulares intimidadores... el Post, maliciosamente, ha dado a entender... que hay una conexión directa entre la Casa Blanca y el Watergate.
Üçüncü kişilere dayanan kinayeli söylemler doğruluğu ispatlanmamış iddialar, isimsiz kaynaklar ve büyük manşetler kullanan Post, Beyaz Saray ile Watergate arasında doğrudan bir bağlantı olduğu izlenimini vermeye çalışmıştır.
El encubrimiento tenía poco que ver con eI Watergate.
Watergate, bu örtbas olayının çok küçük bir parçası.
El encubrimiento tenía poco que ver con eI Watergate.
Bu örtbasın haneye tecavüzle çok az bir ilgisi var.
La mitad del país no ha oído nunca la palabra "Watergate".
Ülkenin yarısı "Watergate" kelimesini daha önce hiç duymamış.
Lo golpearon por todos lados : Vietnam, Watergate... la inflación, la depresión.
Vietnam Savaşı, Watergate skandalı, ekonomik kriz onları hırpaladı.
" Estaremos en la portada durante meses.
Aylarca manşetlerden inmeyiz. Watergate'ten bile daha çok sükse yaparız. "
Más que el Watergate. " Sólo necesito seis semanas de litigio federal... y La hora de Mao Tse-tung tendrá una audiencia propia.
Tüm ihtiyacımız, bize açılacak altı haftalık bir dava ve sonra Mao Tse-Tung Saati'ni kendi saatinde yayınlayabiliriz.
- Bueno, todo fue un encubrimiento de Watergate..
İstersen şu Nixon'dan bahsedelim biraz.
" Fue regresar a Nixon.
Watergate yani.
Ya tenemos bastantes problemas, sin una docena de Watergates.
Uğraşacak bir düzine Watergate Skandalı olmadan da başımızda yeterli bela var.
Debido al Caso Watergate... Nació el segundo bebé de probeta! Khomeini...
- -Watergate'den dolayı- -ikinci tüp bebek- -Papa John Paul'un halefi- -ve dört general idam edildi- -
Es como el Watergate.
Sanki Watergate gibi, değil mi?
¿ En qué se diferencia del Watergate?
Bunun Watergate'den ne farkı var?
¡ El Watergate ocurrió en EE. UU., Bernard!
Watergate Amerika'da olmuştu, Bernard!
- ¿ Qué es esto? ¿ Watergate?
Bu da ne, yine mi Watergate?
- No menciones a Watergate.
Bana Watergate palavrası sallama.
Watergate, ¿ recuerda?
Watergate'i unuttun mu?
El presidente Nixon ha anunciado que ofrecerá un comunicado al país... sobre el caso Watergate dentro de pocos días.
Başkan Nixon, birkaç gün içerisinde, Watergate olayıyla ilgili olarak, ulusa sesleneceğini bildirdi.
También ha producido una lucha intensa... y tal vez una crisis constitucional en los investigadores del senado... y el fiscal especial del caso Watergate.
Ayrıca, Senato müfettişleri ve özel Watergate davacılarını da karşı karşıya getirerek, yoğun bir krizin yaşanmasına neden oldu.
El comité recomendó que se juzgase al presidente Nixon, alegando que sus acciones rompieron su credibilidad como presidente, y subversivos...
Adalet Bakanlığı Komitesi,.. ... dün Başkan Nixon hakkında suç duyurusu yapılmasını önerdi. Komiteye göre Watergate davasında...
- Watergate.
- Watergate.
Policía, hablo del Hotel Watergate.
Polis, burası Watergate.
¡ Estamos en el Hotel Watergate!
* Watergate'in içindeyiz!
Richard Nixon, aunque perdonado es la figura central en el juicio del caso Watergate.
Richard Nixon, affa uğradığı halde... Watergate davasının ana ismi oldu.
Te perdiste Watergate E.T el concierto de Bruce Springsteen. Te perdiste todo.
Watergate'i, ET'yi Bruce Springsteen konserini kaçırdın.
HUNT SE DECLARA CULPABLE DE TRES CARGOS DE conspiración, ROBO 17 DE AGOSTO DE 1973, MAGRUDER SE DECLARA CULPABLE DE AYUDAR A ELABORAR EL PLAN WATERGATE 5 DE NOVIEMBRE DE 1973, SEGRETTl CONDENADO A SEIS MESES DE CÁRCEL 26 DE FEBRERO DE 1974, KALMBACH SE DECLARA CULPABLE
11 OCAK 1973 HUNT KOMPLO VE HIRSIZLIKTAN SUÇLU BULUNDU... 17 AĞUSTOS 1973 MAGRUDER WATERGATE OLAYINI PLANLAMAKTAN SUÇLU BULUNDU... 5 KASIM 1973 SEGRETTI ALTI AY HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI... 26 ŞUBAT 1974 KALMBACH YASADIŞI BEYAZ SARAY FONUNDAN SUÇLU BULUNDU... 6 NİSAN 1974 CHAPIN SORUŞTURMA KURULUNA YALAN SÖYLEMEKTEN SUÇLU BULUNDU... 12 NİSAN 1974 PORTER FBI'A YALAN SÖYLEMEKTEN 30 GÜN HAPSE MAHKUM EDİLDİ... 17 MAYIS 1974 ESKİ BAŞSAVCI KLEINDIENST SUÇLU BULUNDU... 4 HAZİRAN 1974 COLSON ADALETİ ENGELLEMEKTEN SUÇLU BULUNDU... 13 MART 1975 STANS YASADIŞI PARA TOPLAMAKTAN SUÇLU BULUNDU... 2 OCAK 1975 MITCHELL, HALDEMAN, EHRLICHMAN TÜM MADDELERDEN SUÇLU BULUNDU... 6 AĞUSTOS 1974 KASETLER NIXON'IN ÖRTBASI ONAYLADIĞINI GÖSTERDİ, BAŞKAN İSTİFA ETMEYECEĞİNİ SÖYLEDİ... 9 AĞUSTOS 1974 NIXON İSTİFA ETTİ.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]