Translate.vc / Spanish → Turkish / Wes
Wes translate Turkish
2,118 parallel translation
Wes del nombre.
Adim Wes.
Wes.
Wes.
Prefiero Wes.
Wes demeniz yeterli.
Bueno, nos encantaría dejar que te fueras, Wes, pero estás enfermo.
Gitmene izin vermeyi biz de isterdik Wes ama hastasın.
- Wes.
- Wes.
Wes, volveremos y te revisaremos pronto.
Wes, az sonra gelip seni tekrar kontrol edeceğim.
Hola, Wes. Soy el Dr. Goran.
- Merhaba Wes.
- Wes, creo que tienes fascitis necrotizante.
- "Nekrotizan fasiit" olduğunu düşünüyoruz.
- Wes, podría perderlo. - La infección avanza muy deprisa, Wes.
- Enfeksiyon çok hızlı ilerliyor Wes.
Soy el padre de Wes...
- Ben Wes'in babasıyım.
- Ahora no, Wes.
- Şimdi olmaz, Wes.
Hace más o menos un mes, necesitaba dinero, así que llamé a Wes y dijo que podía vender el coche y llevarme el dinero.
Bir ay önce kadar paraya ihtiyacım vardı Wes'i aradım ve arabayı satabileceğimi nakit olarak saklayabileceğimi söyledi.
Soy Wes.
It's Wes.
Sí, lo sé, yo... te llamé para que me recogieras y Wes respondió.
Evet, biliyorum. Beni alman için seni aradım. Wes aldı.
Bueno, no puedo creer que Wes te dijese eso, en primer lugar...
Wes'in sana ilk seferde bunu söylediğine inanamıyorum...
Te trajo un regalo así que lo invité a cenar.
Wes sana hediyeni bırakıyordu. Ben de yemeğe davet ettim.
Wes me contó que Ezra había dejado embarazada a su novia de la secundaria.
Wes, Ezra'nın lisedeyken bir kızı hamile bıraktığını ağzından kaçırdı.
Wes no era mi marido.
Wes benim kocam değil.
Tenemos que preguntarle... qué pasó en casa de Wes.
Wes'in evinde olanları sormamız gerek.
Wes abrió... y ese hombre lo empujó hacia el interior.
Wes baktı ve bir adam onu itip içeri girdi.
Ató a Wes.
Wes'i bağladı.
¿ Wes tenía problemas con alguien?
Wes'in kimseyle bir sorunu var mıydı?
Es difícil creer que alguien quería a Wes muerto.
Birinin Wes'i öldürmek istediğine inanmak zor.
No apostarían hasta que fuera el turno de Wes.
Wes'in vardiyasına kadar masaya tek fiş koymazlardı.
No con Wes.
Wes'i değil.
El tio dijo que habia jugado al poker en la trastienda con Wes en el Savoy.
Adam, Wes'le Savoy'da gizli odada poker oynadığı söyledi.
Ninguno de los compañeros de póquer de Wes tiene más que unos pocos delitos menores.
Wes'in poker arkadaşlarının ufak çaplı cürümlerden başka suçu yok.
Wes Sutcliff estaba atado con una cuerda antes de que le encontráramos.
Wes Sutcliff, biz onu bulmadan önce iple bağlanmıştı.
¿ Qué sabes de Wes Sutcliff?
Wes Sutcliff hakkında ne biliyorsun?
Tu colega del poker, Wes Sutcliff.
- Poker arkadaşın, Wes Sutcliff.
Los mismos tipos que mataron a Wes.
Wes'i öldürenlerle aynı adamlar.
Billy Rickers no le puso la mano encima a Wes.
Billy Rickers, Wes'e bir şey yapmadı.
Wes me hizo prometer que no se lo contaría a nadie.
Wes söylememem için yemin ettirdi.
Un jugador gano mucho, le dio una ficha de $ 1,000 dolares de propina.
Bir oyuncu büyük kazanınca, Wes'e 100 dolarlık fiş atardı.
Fue idea de Wes la de ahorrar para el rancho.
Çiftlik için para biriktirmek Wes'in fikriydi.
Wes pensó que lo podríamos hacer.
Wes, başaracağımızı düşünüyordu.
¿ Son las manos de Wes Sutcliff?
Bunlar Wes Sutcliff'in elleri mi?
Nunca pudimos ver cómo estaba atado Wes por que el diputado que estaba en la escena esa noche... le desató antes de que llegáramos.
Wes'in nasıI bağlandığını görmemiştik çünkü olay yerindeki polis, biz varana kadar onu çözmüştü.
Un hombre llamado Rickers fue robado antes que Wes.
Wes'ten önce, Rickers adında bir adam soyulmuştu.
Creemos que Ted copió el crimen para ocultar sus huellas cuando fue tras Wes.
Ted'in soygunları taklit ederek izlerini örttüğünü ve Wes'i öldürdüğünü düşünüyoruz.
Especialmente Wes Sutcliff.
Özellikle Wes Sutcliff'in.
El dinero de Wes estaría acumulando polvo hasta que consiguió traspasarlo a los federales.
Wes'in parası federallere verilene kadar orada toz toplayacaktı.
Oye, Wes.
Hey, Wes.
Wes, ¿ tienes uno de estos?
Wes, sende bunlardan var mı?
Voy solo, Wes.
Sen otobüse, Wes.
No es lo que Wes ha dicho.
Wes öyle demedi.
¿ Qué ha dicho Wes?
Ne dedi Wes sana?
¿ Y cómo me lo hecho, según Wes?
Wes'e göre bunu nasıl yapmışım?
Eso es lo que dijeron de Wes Welker y de desean Jackson.
Wes Welker ve DeSean Jackson için de öyle demişlerdi.
Ellos robaron la caja fuerte de Ricker's así que pensamos que deberíamos de checar a Wes, también.
Rickers'ın kasasını soymuşlardı.
Y mira eso.
Biz de Wes'inkini de kontrol edelim dedik ve şuna bir bak.