Translate.vc / Spanish → Turkish / Woody
Woody translate Turkish
1,694 parallel translation
Estaba en Woody's y la tele estaba puesta, y te vi haciendo uno de tus touch downs
Woody'nin Yeri'ndeydim ve kanalı açtılar. O sırada sen, oyunu kazandıran sayıyı yaptın.
Cada mes los gays se reunen en Woody's y quiero conocer el material
Aylık gay randevulaşma partisini Woody'nin Yerinde yapıyor. Düzgün biriyle tanışmak istiyorum.
Sabes, nunca hubiera dado mucho por ese encuentro en Woody's y más teniendo en cuenta mis convicciones
Woody'nin Yeri'ndeki randevulardan pek ümidim yoktu. Sadece bunun hiçbir işe yaramayacağını kendime kanıtlamak için gidiyordum.
Los chicos de Woody llamaron para decirme que llevo una ventaja de 12 puntos.
Woody'nin istatikçisi aradı ; 12 puan öndeyim.
- Woody.
- Woody.
Woody, sólo por curiosidad... ¿ De qué lado estabas cuando me destituyeron del puesto?
Woody, meraktan soruyorum, ben işimden alınırken sen hangi taraftaydın?
Woody.
Woody.
Yo creo y corrígeme si me equivoco que Woody Goodman es lo que algunos llamarían un ganador seguro.
İnanıyorum ki - - ve yanlışsam eğer beni düzelt - - Bu Woody Goodman baş adaylardan birisi.
Agradezco la oferta Woody, pero decidí no presentarme.
Teklifine minnettarım, Woody, ama aday olmamaya karar verdim.
¿ Cómo tomó el Woody Goodman la noticia?
Woody Goodman haberleri nasıl karşıladı?
Las elecciones acabaron, Woody.
Görüşünü sattın.
Eso no es una ciudad, Woody. Es un Club de Campo.
Bahsettiğin kasaba değil Woody, şehir kulübü olur.
Woody, sólo soy un detective.
Woody, Ben özel dedektifim.
Woody Goodman es oficialmente el gerente del condado de Balboa, un cargo conocido históricamente como "Alcalde de Neptune".
Woody Goodman resmi olarak Balboa Bölgesi Denetleyicisi oldu. Bu pozisyon, eskiden beri Neptune Valiliği olarak anıIır.
Le ganó a Woody Hayes en el Tazón Rosa.
Rose Bowl'da Woody Hayes'i yenmiş.
Hola, viejo.
- Merhaba ortak. - Oyuncak Hikayesindeki Woody'e benziyor.
Sí, quítate el saco de Woody Allen.
Evet, Woody Allen ceketini kaçırdım.
Dustin Hoffman.
Woody Allen, Marx, Einstein, Dustin Hoffman
- Woody, mira esos pantalones.
- Woody, şu paçalara baksana.
Shaun, soy Woody, amigo.
Shaun, ben Woody, ortak.
- Woody, dile.
- Woody, anlat ona.
Woody, dile.
Woody, anlat onlara.
Woody quiere saber si vienes de caza.
Woody avlanmaya gelip gelmeyeceğini bilmek istiyor.
Woody dijo que si estoy cerca tuyo, me va a reventar de un golpe.
Woody dedi ki, eğer senin iki metre yakınına yaklaşırsam, beni eşek sudan gelinceye kadar dövecekmiş.
¿ Woody realmente quiere que vaya?
Woody gelmemi gerçekten istiyor mu?
¡ Woody!
Woody!
- ¿ Quién es Woody?
- Woody kim?
- Soy Woody.
- Woody benim.
- ¡ Woody!
- Woody!
Woody, no te demores porque debo irme.
Woody, çok geç kalma çünkü kalkmak istiyorum.
- Woody, apúrate.
- Woody, acele et.
Dí la verdad, Wood, hombre.
Doğruyu söyle, Woody, adamım.
Me enfermas, Woody.
Bıktım senden, Woody.
Woody, quiero que mi papá esté orgulloso.
Woody, ben babamı onurlandırmak istiyorum.
Tendré unas palabras con Woody.
Woody'yle konuşurum.
Woody no es como tú o yo.
Woody benim, senin gibi biri değil.
¿ No te sientes mal por Woody?
Woody konusunda kendini kötü hissetmiyor musun?
Ahora, vuelve con Woody, pequeño maldito maricón.
Şimdi, siktir git Woody'ye geri dön, seni siktiğimin ibnesi seni.
Nos vemos esta noche, Woody.
Akşama görüşürüz, Woody.
- ¡ Woody!
- Merhaba. - Woody!
- Woody, quédate.
- Woody, kal.
Estaría mejor si Woody estuviese aquí.
Woody'de burada olsa daha iyi olurdu.
No creo que Woody haya entendido algo de lo de Combo.
Woody'nin, Combo'nun içinde olduğu herhangi bir şeye dayanabildiğini sanmıyorum.
Le rompiste el corazón a Woody.
Woody'min kalbini nasıl kırdığın hakkında mı?
- ¿ Está por venir Woody?
Woody yolda, geliyor mu?
Ohh, que puedo decir?
Woody. Ne şirin bir görüntü..
No puedo entender a veces Lo que piensan los hombres
Richard'larla dolanmaktansa Woody'yle takılırdım ben de.
¿ Se sabe algo nuevo del accidente de autobús, Woody?
Otobüs kazası ile ilgili haber var mı Woody?
Mi visión de Neptune.
Seçim bitti Woody.
- Adiós, Woody.
- Hoşçakal, Woody.
Hey cariño
Selam Woody.