Translate.vc / Spanish → Turkish / Wounded
Wounded translate Turkish
30 parallel translation
De tu herido...
"From thy wounded..."
Estoy medio muerto y herido.
I'm half-dead and wounded.
En esa dirección hay un lugar llamado Wounded Knee.
O yolun arkasında Yaralı Diz adında bir yer var.
Pero su sangre es la misma sangre que se derramó en la hierba y en la nieve de Wounded Knee es la que corre por tu corazón como un búfalo.
Bu onun kanı ; aynı kan, çimenlere saçılmış ve Yaralı Diz'e yağmış olan bu kan, senin kalbinde akıyor, yaban sığırı gibi.
El monumento a Wounded Knee.
Yaralı Diz Anıtı'nı.
¿ Corrías con los ancianos en Wounded Knee?
Atalarınla beraber Yaralı Diz'de mi koşuyordun?
Y también mató a muchos alemanes en Wounded Knee.
Yaralı dizde bir demet lahana öldürdü.
Wounded Knee Creek 29 de diciembre de 1 890
Wounded Knee Creek 29 Aralık 1890
Se concedieron 27 medallas del congreso en un lugar llamado Wounded Knee.
27 kişi Kongre madalyası ile ödüllendirilmiştir. Wounded Knee denen yerdeki kahramanlıkları için.
La batalla de Wounded Knee no sería así.
Wounded Knee savaşı böyle olmamalıydı.
Yo vi lo que pasó en Wounded Knee.
Wounded Knee Creek'te neler olduğunu gördüm ben.
El arroyo llamado Wounded Knee.
Yaralı Diz adlı bir derede.
Su trabajo es dar las raciones adecuadas a Wounded Knee, Sr. Wheeler, no cuestionar la orden.
Senin işin, verilen erzakı Yaralı Diz'e teslim etmek, Wheeler. Emri sorgulamak değil.
La rendición es segura Arroyo Wounded Knee para eliminar a los rebeldes que han amenazado a esta agencia y sus reservas alrededor en un virtual estado de sitio.
Şefin teslim olmasının, [Yaralı Diz Deresi] uzun zamandır bu tesisi ve çevresindeki yerleşimleri abluka altında tutan kaçak asileri deliklerinden çıkaracağına şüphe yok.
Hasta que la situación en Wounded Knee y las tierras malas se resuelva, esta agencia está bajo ley marcial.
Yaralı Diz'deki ve çorak arazideki durum düzelene kadar, bu tesiste sıkıyönetim var.
Pineridge? Wounded Knee?
Yas tutan dağ?
Y escucha, su padre murió en un tiroteo con agentes federales en Wounded Knee.
Şuna bak ; babası bir federal ajanla girdiği çatışmada öldürülmüş.
Nos llevaron al arroyo Wounded Knee.
Bizi Wounded Knee Deresi'ne götürdüler.
Fue en Wounded Knee, cerca de donde estábamos bailando.
Wounded Knee'deydi, dans ettiğimiz yerin yakınında.
# But he can't be wounded cos he's got no heart. #
# But he can't be wounded cos he's got no heart. #
# En camino a Opelousas, en camino a Wounded Knee
Yolum Opelousas'a, yolum Wounded Knee'ye.
En mi hogar en Wounded Knee
Wounded Knee'de bir ev...
Mis estudiantes de primer año promulgan de nuevo la batalla de Wonded Knee.
Birinci sınıf öğrencilerim Wounded Knee'deki savaşı canlandırdı.
Wounded knee.
Wounded Knee Katliamı.
O Wounded Knee.
Ya da yaralı diz.
¿ Después de lo de Wounded Knee?
Dizinden yaralandıktan sonra.
Sobrevivió a la masacre de Wounded Knee. Y la usamos para orar por nuestros hermanos en Vietnam.
* Yaralı Diz Katliamında hayatta kalmak için Vietnam'daki kardeşlerimize dua etmek için kullanıldı.
Nos encargaremos de los heridos.
We will care for your wounded.
Comandante Whitside, segundo batallón, campamento del séptimo de caballería en Wounded Knee, señor.
Binbaşı Whitside, 2. Tabur, 7. Süvari Kampı,