Translate.vc / Spanish → Turkish / Yangtzé
Yangtzé translate Turkish
99 parallel translation
Y en 1931, señora, yo fui campeón de esgrima de la Flotilla del Yangtzé.
1931'de, Yangtze Filosu eskrim şampiyonuydum.
Steve McQueen estaba en el río Yangtzé en el sur de China haciendo una película llamada "El cañonero de Yangtzé".
Steve McQueen, Yangtze Nehri'nde, Güney Çinde "Sand Pebbles" adında bir film yapıyordu.
Hace trece años... cuando crucé el río Yangtze desde mi hogar.
On üç yıl önceydi. Evden kaçmıştım. Yangtze Irmağı boyunca gittim.
Cuando crucé el río Yangtze desde mi hogar.
Evden kaçmıştım. Yangtze Irmağı boyunca gittim.
Y leí Huckleberry Finn mientras navegaba por el río Yangtze.
Huckleberry Finn'i Yangtze nehrini geçerken okudum.
Madame, la navegación por el Yangtze Kiang está permitida por el tratado del 3 de agosto de 1885.
Bayan, Yangtze-kiang'ın kullanım hakları.. 3 Ağustos 1885 antlaşması ile bize verildi!
El almirante quiere que cavemos un canal subterráneo que conecte el Hwang Ho y el Yangtze Kiang.
Amiral bize Yangtze-Kiang'ı Hwang Ho'ya..... bağlayacak bir yeraltı kanalı kazmamızı emretti.
¿ El Yangtse - kiang?
Yangtze-kiang mı? Hiç sorun değil!
Hwang Ho significa "Río Amarillo", y el Yangtze Kiang, "Río azul".
Hwang Ho'Sarı Nehir'... Yangtze-kiang ise Uzun ( Mavi ) Nehir'anlamına gelir.
El Yangtse - kiang no es un río, es una avenida... Una avenida de 5.000 km... Cae desde el Tibet para acabar en el Mar Amarillo, con sus juncos y sampanes en las orillas.
Yangtze-kiang, bir nehir değil, bir caddedir..... 5.000 km uzunluğunda, Tibetten başlayan..... Sarı Deniz'e uzanan bir cadde..... tüm güzellikler kıyında yatıyor..
El Yangtse-kiang, camarada, son millones de metros cúbicos de oro y flores que bajan hacia Nankín.
Yangtze kiang'ın arkadaşı ise milyonlarca metreküp su taşır..... Nankig'e doğru altın renkli çiçekler kaplar kıyılarını.
El Yangtse - kiang, ¿ ha oído hablar de él?
Yangtze-kiang adını hiç duydun mu?
Imposible bajar el Yangtse-kiang en una noche.
Sadece geceleri Yangtze kiang'da yelken açmayı hayal ediyorum.
el Yangtse-kiang.
Yangtze-kiang.
Añadiré el Yangtse-kiang.
Şimdi yeni bir kelime ekledim : 'Yangtze-kiang'!
Anoche, Albert le habló del Yangtse-kiang.
Geçen gece, Albert size Yangtze-kiang hakkında ne söyledi.
- Descendamos el Yangtze - kiang.
- Hadi Yangtze kiang'dan aşağı yelken açalım!
No está en el mismo Yang-Tsé.
Onu asıl Yangtze'ye bırakmıyorlar.
Anoche, en Wanxian, remontando el Yang-Tsé, dos barcos británicos se enfrentaron al caudillo local.
Dün Wanxian'da Yangtze geçitlerinin yukarılarında, iki İngiliz savaş gemisi yerel diktatörle savaştı.
Con la caída de Shanghai, las fuerzas japonesas avanzadas para el valle del Yangtze a continuación, una amenaza para la capital, Nankín.
Şangay'ın zaptedilmesinden sonra, Japon birlikleri Yangtze vadisine yürüdü. Çin'in yeni başkenti Nanking, tehdit altına girmişti.
El plan es robar un bote sampán ir en él hasta el estuario del Yangtze reunirnos con algunos Hakka amigos míos.
Plan şu : Bir kayık bulacağız. Yangtze Halici'nin yukarısına götürüp, Hakka dostlarımızla buluşacağız.
Con dos buenas ametralladoras seremos los amos del Yangtze.
250 kalibreyle Yangtze'nin lordları olacağız.
El Río Yangtze, en China, es otro ejemplo de lo que decimos.
Çin'deki Yangtze Nehri üzerindeki platodan gelen toprak için doğal bir konveyör şerididir.
Nave Yangtze Kiang de la Federación.
Burası Federasyon gemisi Yangtze Kiang.
¿ Te conté de la vez que nadé con Mao Tse-tung?
Sana Çinli lider Mao ile Yangtze Nehri'nde yüzdüğümüzü anlatmış mıydım?
Viajaba por los Yangtze en busca de una vestimenta mongola.
Yangtze'ye..,... Moğol at kılı yeleğim için geziye çıkmıştım.
De China nos llegan noticias sobre la presa que se está construyendo en el río Yang Tse.
Çin'den gelen haberlere göre, Çin'in büyük Yangtze nehrine büyük bir su basınçlı baraj inşa edildi.
Vivo en el nacimiento del rió Yangtze, tú vives en su desembocadura
"Ben Yangtze Nehrinin başında yaşarım, Sen ağzında..."
Pienso constantemente en ti, pero nunca te he visto aunque bebemos el mismo agua del Yangtze
"Devamli seni dusunur, Ama asla göremem seni" "Ayni Yangtze suyunu ictigimiz halde..."
Es un pequeño pueblo sobre el afluente del Río Yangtze, en el interior.
Yangtze Nehrinin kollarından birinde içerlerde bir kasaba.
El ferry del Yangtze de Fengjie a la Isla de Chongming llegará al embarcadero en 30 minutos.
Fengjie'den Chongmong adalarına giden Yangtze feribotu 30 dakika sonra iskeleye yanaşacak.
Bienvenidos al crucero "Bosque" del Yangtze.
Yangtze Hidrofil Ormanı'na hoş geldiniz.
Como el delfín del río Yangtze.
Yangtze nehir yunusu gibi.
En la costa de la ciudad condenada está el cañonero Panay de Estados Unidos, de la Patrulla Yangtze.
Amerikan Yang-Çe Devriyesinin savaş gemisi olan Panay, bu ölüme mahkum şehrin kıyısından uzakta duruyor.
Les atamos las manos, luego los atamos de a dos, los pusimos en columnas y los llevamos a la orilla del río Yangtze.
Ellerini bağladık sonra da onları ikişer ikişer bağladık, onları sıraya soktuk ve Yangtze Nehrinin kıyısına götürdük.
EL HOMBRE TENÍA UN SAMPÁN EN EL YANGTZE.
Bu adamın Yangtse Nehrinde bir kayığı vardı.
En las llanuras inundadas del río Yangtze las agujas colinejas buscan gusanos entre el barro.
Yangtze Nehri'nin sel havzasında siyah kuyruklu limosalar balçığa karışmış solucanların peşindeler.
Los ríos de Zhangjiajie fluyen hacia el noreste de las llanuras de Yangtze conocida como La Tierra del Arroz y el Pescado.
Zhangjiajie'nin nehirleri balık ve pirinç diyarı olarak bilinen kuzey doğudaki Yangtze sel havzasına dökülmektedir.
Protegida por la Gran Muralla China en el Norte, Y alimentados por los ríos Yangtze y Amarillo, El corazón del este de China es el centro de un floreciente civilización... la cual tiene más de 500 siglos.
Kuzeydeki Çin Seddi'yle korunan ve Yangtze ve Sarı Nehir'in beslediği Çin'in güney-doğusunun kalbi, kökleri 5 bin yıl öncesine uzanan gelişmiş bir medeniyetin merkezidir.
Este respeto por el dragón... tiene importancia hoy en día para una criatura notable... la cual vive alrededor de los arrozales en el otro gran río de China, El Yangtze.
Ejderlere karşı duyulan bu saygı, bugün Çin'deki bir diğer büyük nehir olan Yangtze'nin çeltik tarlaları civarında yaşayan olağanüstü bir hayvana karşı gösterilmeye devam ediyor.
Ahora río arriba, a lo largo de uno de los afluentes del Yangtze montaña arriba, otro ambicioso projecto de conservación... esta intentando salvar a la creatura más famosa de China.
Yangtze'yi saran dağ kollarından yukarıya doğru ilerledikçe Çin'in en meşhur hayvanını kurtarmak için kurulmuş başka bir rezerv bölge projesi karşımıza çıkıyor.
El Mekong de Vietnam, el Salween de Birmania y el Yangtze y el río Amarillo, que fluyen ambos hacia el interior de China.
Vietnam'ın Mekong, Burma'nın Salween ve ikisi de Çin'e akan Yangtze ve Sarı Nehir.
El río más grande de China, el Yangtze, y es el lugar de celebración para un tipo muy diferente de la migración.
Çin'in en büyük nehri Yangtze. Burası aynı zamanda değişik göç faaliyetlerinin toplanma yeridir.
así mismo se realiza la migración del esturión gigante Yangtze.
Benzer bir davranışı mersinbalıkları da gösterir.
Pero no se trata sólo de animales, como el esturión que están en problemas, todo el ecosistema del Río Yangtze se está envenenado.
Ancak tehlikede olan tek tür bu balıklar değil. Yangtze'deki tüm ekosistem hızlı bir şekilde kirleniyor.
La isla de Chongming proporciona un elemento esencial de descanso y... la alimentación in situ... para la migración de aves playeras, y un lugar que ofrece pruebas de bienvenida... para cambiar las actitudes hacia la vida silvestre del Yangtze.
Burası aynı zamanda nehri kuşatan vahşi hayata karşı yaklaşımların nasıl değiştiğinin güzel bir örneğidir.
Conocemos el río Yangtze y tenemos experticia naval.
Biz, Yangtze ırmağını biliyoruz ve donanmada daha ustayız.
Jingzhou es el corazón del Yangtze, y una ubicación estratégica muy valiosa.
Jingzhou, Yangtze'nin merkezi ve en değerli stratejik mevkiidir.
La mayor parte de su sangre ha pasado por la Yangtze.
Kanının çoğu Yangtze nehrine gitti.
Los glaciares del Himalaya son la fuente de todos los grandes ríos de Asia, el Hindus, el Ganges, Mekong, Yangtze Kiang... 2 mil millones de personas dependen de ellos para beber agua y para regar sus cosechas, como en Bangladesh.
Himalayalar'daki buzullar İndus, Ganj, Mekong, Yangzi Jiang gibi büyük Asya nehirlerinin kaynağı. 2 milyar insanın içme suyu ve sulama suları bu kaynaklara bağIı. Aynen Bangladeş'de olduğu gibi.
El río Yangtsé aguarda.
Yangtze nehri bekliyor.