Yep translate Turkish

Es baile Ultramoderno

Dans tarzı Yep yeni bir şey

Es un baile Ultramoderno

Dans tarzı Yep yeni bir şey

- Yep.

- Evet.

- Estamos sin gasolina.

- Benzinimiz bitti. - Yep.

- Yep. ¿ Cree que lo pueda llenar?

Bir yerden doldursak nasil olur?

He abierto una caja de caviar.

Yep yeni bir haber kutusu açtık demek.

- Sí.

- Yep.

Mm-hmmm. Yep.

Evet.

Yep.

Evet.

- Yep, está.

- Hayır, yok.

Yep.

Ya!

Es un flamante y nuevo esmoquin.

Bu yep yeni bir takım.

Yep, es la escuela más dura en el mundo y yo entré.

Evet, o dünyadaki en zorlu okul ve ben girdim.

Yep, totalmente real.

Evet, tamamen doğru.

Yep, justo a tiempo.

Evet, tam zamanında.

Los 250 millones de ellos.

- Yep. 250 milyon kişi.

Yep -

Aynen.

Yep, casi.

Ama neredeyse.

- ¿ Te amargaste?

- Üzgün müsün? - Yep.

- Yep, yep bueno, a veces no dan un número...

Bazen numara vermezler.

- Es prácticamente nuevo.

- Yep yeni. - Sanırım pas geçiyorum.

- Sí, tiene sentido. - Sí.

- Yep, ondan olabilir.

Encontrar un sitio y sentirlo nuestro. Una casa nueva. Una casa completamente nueva.

Bizim diyebileceğimiz yeni bir yer bulmalıyız yeni bir ev, yep yeni bir ev.

Sí, estoy en un árbol.

Yep, ağaçtayım.

¿ Entendido? Yep.

Evet.

Sí, ¿ y la orden judicial?

Yep, mahkeme kararı nerede?

Es increíble que tengan trajes de baño nuevos para invitados.

- İnanamıyorum ya. Sadece konuklar için yep yeni bikinileri var.

Yep.

- Evet

Nací en el este de Texas.

Ben Texas'lıyım. Yep.

- Sí, no te preocupes. Mi espalda y ni cráneo amortiguaron la caída.

Yep, merak etme. kıçım ve kafatasım yere bi yastık gibi düşüverdi.

- Yep.

- Hıhı.

Bueno empecé con 15 años y no he podido parar.

- Yep. Eğer 15 yaşında başlarsan ve durduramazsan.

" Al entrar en el almacén, el sargento Pérez... encontró a varios presos en posesión de 20 litros de licor destilado...

Çavuş Perez'e göre,.. .. yanlarında 20 lt ev yepımı alkol vardı.

- Si. Yep.

- Evet, evet.

Yep, ese fue mi ultimo mensaje.

Evet, bu son mesajımdı.

¡ Un coche de marca!

Yep yeni bir araba!

Yep.

Tamam.

Sip.

Yep.

Si.

Yep.

Todo bien. - Sí. Una explosión más y tendremos una puerta nueva.

Yep, bir patlama daha sonra, yeni bir kapımız olacak.

Yep, es lo que pasa cuando el universo está contra ti.

Evrenin sana karşı olması güç tabii.

Hacer que parezca droga fresca.

Sanki yep yeni bir malımız varmış gibi, bom.

- Yep, podemos hablar. Calmadamente.

- evet, konuşabiliriz. sakin şekilde.

Y realmente es una buena falsificación, parece haber sido hecha por una especie de... - Programa informático? - Yep, tal vez.

ama iyi bir taklit. ama bir bilgisayar programıyla yapılmış olabilir?

Yep, yep, yep.

Evet, evet.

Nuevas.

Yep yeni.

Yep.

Evet Yapmış.

– Yep.

- Evet.

Si.

YEP.

- Yep, yo todavía lo conseguí.

Evet, hala çekiciyim.

Yep, estoy aqui.

- Evdeyim.