Translate.vc / Spanish → Turkish / Yup
Yup translate Turkish
160 parallel translation
¡ Hia! ... yup.
Selam, George.
Sí.
Yup.
Sí. Y lo que no poseen ellos lo posee la Compañía Forsythe.
Yup.Ve onların olmayanlara da Forsythe Company sahiptir.
- Sí, está listo.
- Yup, hazır.
Yup.
Evet.
Yup. - Y nos reímos de ti... Porque tú eres un pajero y...
Oturup gülüyoruz, çünkü sen ezik bir zavallı...
Yup.
Hayır.
Yup. La dejó para ser guarda parques.
Park koruyucusu olabilmek için onu terk etmiş.
- Yup.
- Evet.
Sería un gran detective privado. Yup.
Benden çok iyi Özel Dedektif olurdu.Evet.
- Hecho.
Yup.
¿ Robar lo de adentro? Yup, dejame contando aquí el R.E.M. como si brillaramos en la oscuridad.
Biz burada havaya uçarken, o bizi bırakıp gidecek.
El detonador de tu pistola estaba hecho de sí... zinc.
Silahının ateşleme pimi neyden yapılıyor... yup... çinko.
Sí, ahí está el problema.
Yup, işte buldum sorunu.
Ocurre cuando detonan una bomba a nivel del suelo.
Yup. Yer seviyesinde patlattıklarında böyle oluyor.
Hey, aquí esta, la chica más especial del pueblo, cierto? - Yup.
İşte burada, şehrin en özel kadını, değil mi?
- Wow. - Yup.
Evet.
¡ Yup!
Evet.
Sí, sí, yup. Bueno, vamos, vamos, Pónmelo.
Seni seviyorum.
Entiendo, yup. Muy bien, gracias.
Carrie!
Yup.
- Ne?
Así es.
- Yup.
¡ Yup!
Hey!
Si.
- Yup.
- Yup. y necesitas una transfusión?
Ayrıca kan nakline ihtiyacın var.
- Yup.
- Ne oldu?
- Yup. - Estará así toda la noche?
Bütün gece kızgınlığı sürer mi?
- Yup. - Creo que debería entrar y hablar con ella.
Galiba onunla konuşmalıyım.
- Yup. Quieres entrar y hablar con ella por mí?
Benim yerime sen konuşur musun?
- Yup, zippity doo dah. ¿ Oh, Luke, debe ser cool volver a tu alma máter, eh?
Mezun olduğun okula dönmek çok eğlenceli olsa gerek.
Yup, la proxima vez roba unas pocas cajas más.
- Aynen, bir dahaki sefere daha çok al.
Si.
Yup.
Yup.
Telefon.
Dirección y Guión SHIN Dong-yup
Senaryo Yönetmen : Shin Dong-Yup
- ¿ Está... muy rallado? -... yup
Kötü vurdum galiba.
- "Yup." - "Europa."
- "Avruup." - "Avrupa."
- Sí.
- Yup.
Sí. Yup.
Evet.
- Sí aquí estoy.
- Yup, işte buradayım.
¿ Te vas? Yup.
Gidiyormusun?
Yup, Sí, todos hemos visto eso.
Evet, hepimiz gördük bunu.
- Definitivamente Yup.
- Kesinlikle.
- Voy.
YUP.
Cambia de marcha.
Yup. Hafiften kenara doğru çek.
Yup.
- Evet.
Yup, yup, un montón de picor aquí.
- Çok acımaya başladı. Feci acıyor.
- Yup.
- Cuma görüşürüz.
- ¡ Sí!
Yup!
Yup
Evet.
- Sí.
Yup.
Yup.
Teşekkürler.