Translate.vc / Spanish → Turkish / Yú
Yú translate Turkish
22,503 parallel translation
También informa de esto a Terri McCue del FBI... ahora.
- FBI'dan Terri McCue'yu da bundan haberdar et.
¿ Conoces Cross-co?
- Cross-co'yu biliyor musun?
Esperaba que lo dijeras, serías el Mercucio ideal.
Bunu söylemeni umuyordum çünkü kesinlikle Mercutio'yu oynayabilirsin.
Durante una de ellas Romeo mata... al rudo primo de Julieta, Teobaldo.
Bir kavga sırasında Juliet'in belalı kuzeni Tybalt Romeo'yu öldürüyor.
Finalmente, Romeo es desterrado y eso empeora mucho la situación.
Sonunda Romeo'yu şehirden çıkarıyorlar ve işler daha da kızışıyor.
Has estado bajo tierra por meses, y eliges salir a la superficie amenazando al hijo del detective Fusco.
Aylardır yeraltındaydın. Dedektif Fusco'yu oğluyla tehdit ederek yüzeye çıkmayı tercih ettin.
Ahora tenemos que salvar al Sr. Reese de Samaritan y al detective Fusco de sí mismo.
Bay Reese'i Samaritan'dan, Dedektif Fusco'yu da kendinden kurtarmamız gerekecek.
Lo que sea que mató a Ko podría propagarse.
Ko'yu öldüren şey her ne ise yayılıyor olabilir.
¿ Dónde puedo encontrar al detective Fusco?
Dedektif Fusco'yu nerede bulabilirim? Fusco.
Ha buscado entre cinco trillones de posibles combinaciones de cepas de la gripe humana y aviar, y solo una contiene la mezcla exacta de cromosomas que podría producir el virus letal que mató a James Ko.
İnsan ve kuş gribinin 5 trilyon olası kombinasyonu gözden geçirdi. Ve yalnızca bir tanesi James Ko'yu öldüren ölümcül virüsü ortaya çıkarabilecek kromozomların uygun şekilde tekrar sıralanmasıyla sonuçlandı.
John y yo podemos ocuparnos, y apreciaría si en el futuro dejara al detective Fusco al margen.
John ve ben halledebiliriz. İlerleyen zamanda Dedektif Fusco'yu bu işe bulaştırmazsanız çok memnun olurum.
El detective Fusco estaba ayudándonos a infiltrar esta red de terrorismo doméstico.
Dedektif Fusco'yu bu yerel terör çetesinin içine sızdırmaya çalışıyorduk.
- Se llamó a Scottso. - ¿ A quién?
- Scottso'yu ayarladık.
- Alguien tomó Tang esta mañana. ¿ Lanzo a Corso a ABC?
ABC için Corso'yu kullanabilir miyim?
Hay café.
- Leo'yu ara.
Ronno podría irse.
- Ronno'yu eve yollasak da olur.
No, ¡ estoy preocupado por si perteneces a Quantico!
Hayır. konu Quantico'yu hak edip etmemen!
¿ Sigo buscando a Gerónimo o Snyder también mintió sobre eso?
Peki hâlâ Geronimo'yu arıyor muyum yoksa Snyder bu konuda da mı yalan söyledi?
Mataron a Parko, y me agarraron.
Parko'yu öldürüp beni aldılar.
Debemos encontrar a Lucia y Mateo.
Lucia ve Mateo'yu bulmamız gerek.
Encontrar a Gerónimo.
Geronimo'yu bulmak için.
Voy a usarle, iré subiendo en la cadena alimenticia hasta encontrar a Gerónimo y recuperaremos a Charlie.
Onu kullanıp yükseleceğim. Geronimo'yu bulacağım ve Charlie'yi geri alacağız.
Informa también de esto a Terri McCue del FBI... ahora.
FBI'dan Terri McCue'yu da haberdar et.
¿ Conoces Cross-co?
- Cross-Co'yu duydun mu?
¿ Conoces Cross-Co?
Cross-Co'yu duydun mu?
Los analistas de Roytan han inflado a Cross-Co hasta los 90 dólares, justo cuando envié el correo para recuperar las acciones.
Roytan analistleri Cross-Co'yu 90'ana yükselttiği an... -... aracıdan, hisse senedini geri istediğine dair mail aldık.
Me gusta el parque Leo Carrillo.
- Leo Carrillo'yu severim ben.
- ¿ Estuviste grabando a Gerónimo?
Geronimo'yu mu kayıt ediyorsun? - Ne?
Le comuniqué a nuestros huéspedes que capturamos a Gerónimo.
Ev sahiplerimize Geronimo'yu yakaladığımızı ilettim.
El macho, Ngabo, se está tornando agresivo.
Erkek olan, Ngabo'yu da saldırganlaştırmaya çalışmışsınız resmen.
Arrestaron a Ingo, y el.... y el confesó todo.
Ingo'yu tutuklamışlar ve her şeyi itiraf etmiş.
¿ Viste "Pasajero 57"?
Hey, dostum, "57 Numaralı Yolcu" yu izledin mi hiç?
Harías bien en recordar que yo no maté a Mattiyahu.
Mattiyahu'yu benim öldürmediğimi aklından çıkarma.
Usted mató a Matisyahu, un hijo de la casa de Judá.
Savaş Konseyi Gibeah'ın Batı Tarafı Judah Hanesi'nin oğlu Mattiyahu'yu öldürdün.
Tal vez deberías haber pensado en unir a las tribus antes de enviar a Matisyahu a su muerte.
Belki de Mattiyahu'yu ölüme göndermeden önce kabile birleşimini düşünmeliydin.
Ese monstruo se va a comer a Carmello.
Canevar Carmello'yu yiyecek.
No reconocemos la legitimidad de Skaikru.
- Skaikru'yu tanımıyoruz biz. Biz tanıyoruz.
Abandonamos a los skaikru en la batalla por la montaña.
Dağ savaşında Skaikru'yu yüzüstü bıraktık.
Demos la bienvenida a los skaikru a nuestros salones en el espíritu de la amistad y la armonía, y damos la bienvenida a Clarke Kom Skaikru...
Dostluk ve uyum ruhu içinde Skaikru'yu salonumuza hoş geldin ediyoruz.
¿ Hey, recuerdas Tokio?
- Tokyo'yu hatırlıyor musun?
Conozco a Zogu.
Zogu'yu tanıyorum.
Te quiero a la cabeza del equipo de vigilancia de Zogu.
Zogu'yu gözetleme ekibinin başına geç.
Tengo que llamar a Hugo.
Hugo'yu aramalıyım.
- Ese maldito Fiero.
- Şu Fiero'yu diyorsun.
Oye, cuando encuentren al Capitán Fidalgo, hagan que corte un poco más de leña, ¿ sí?
Kaptan Fidalgo'yu bulursanız söyleyin biraz daha odun getirsin.
Yu gonplei ste odon.
Yu gonplei ste odon.
Pero la ATCU sí, porque ahora estás a cargo.
Ama artık başında senin olduğun ATCU'yu ilgilendirir.
Asesinó a mis amigos, Izzy e Idaho.
O benim arkadaşlarımı öldürdü. Izzy'i ve Idaho'yu...
Se refiere a Dzivaguru, una diosa de la tierra.
Dzivaguru'yu diyorsun. Yeraltı Tanrıçası.
Si realmente la desesperación es el cebo de onry? , seguramente se dirige a zonas más pobladas.
Eğer çaresizlik gerçekten onryo'yu cezbediyorsa,... daha kalabalık yerlere gitmesi gerekirdi.
Llevó a Grotto a la policía.
Grotto'yu polis NYPD'ye götürmüş.