Translate.vc / Spanish → Turkish / Zarina
Zarina translate Turkish
125 parallel translation
En las habitaciones de la zarina Alejandra...
Çariçe Alexandra'nın odası.
El dormitorio de la zarina
Çariçenin yatak odası.
Hemos recibido una gran cesta,... un regalo de nuestra Zarina.
Büyük bir sandık geldi. İmparatoriçenin armağanı.
¿ De la Zarina?
İmparatoriçenin armağanı mı?
La Zarina es siempre bien recibida
İmparatoriçe daima cömerttir.
Toda una Dama, su Zarina.
İmparatoriçeniz tam bir hanımefendi.
Ricitos de oro, ¿ desea comprar un collar de diamantes... que perteneció a la zarina de Rusia?
Sarışın bayan, bir zamanlar Rus çariçesine ait olan... pırlanta bir kolye almak ister miydiniz?
¿ Le gustaría un collarcito que perteneció a la zarina de Rusia?
Rus çariçesine ait bir kolye ister miydin?
Le han embrujado los parientes de la zarina, los Glinski y los Zakharine.
Çariçe'nin ailesi tarafından büyü yapıldı. Glinsky'ler, Zakharin'ler ona büyü yaptılar!
¡ Pedimos justicia contra los parientes de la zarina!
Glinsky'lerden ve Zakharin'lerden şikayetçiyiz!
¡ Mi zarina de Moscú!
Benim Moskova Çariçem!
Litnoff es primo segundo de la Zarina.
Litnoff Tsarina'nın ikinci kuzeni.
A los gérmenes les importa poco la Zarina.
Almanlar için sıradan olması ya da olmaması kuzen olması önemli değil.
¿ Es cierto que sabes, dónde están las tumbas de la zarina Tamara y de Rustaveli?
Tamar ve Rustaveli'nin mezarının yerini bildiğini söyledin, değil mi?
Oye, ¿ vamos a buscar la tumba de la zarina Tamara y de Shota?
Dinle, hadi Kraliçe Tamar ve Shota'nın mezarlarını aramaya gidelim.
En sus paredes podemos ver pinturas sobre los georgianos, la cacería y las fiestas, sobre Tbilisi y la historia de Georgia, sobre la zarina Tamara,
Duvarlarında Kakheti'yi, avlanmaları, kutlamaları Tiflis ve Ermenistan'ın tarihini görebilirsiniz.
Zarina,
Zarina,
Djamilya, Zarina, Giuzel,
Cemile, Zarina, Güzel,
Vino a verme. Por Io visto con el consentimiento de la zarina.
Ziyaretime geldi Majestelerinin duasıyla, anladığım kadarıyla.
La zarina tomará el lugar del zar.
Çar ordu ile beraberken, Çariçe onun yerini alır.
Con todo el debido respeto : La falta de experiencia de la zarina y su limitada comprensión del pueblo ruso, por más bondadosa que...
Çariçenin her açıdan söz konusu olan deneyimsizliği ve her ne kadar kendisi yardımsever olsa da, Rus halkının hakkındaki düşünce...
La zarina alemana sigue dirigiendo al país.
Alman Çariçe hala ülkemizi yönetiyor.
Allí interpretaré a la zarina.
Onun filminde çariçeyi oynayacağım.
¡ La zarina está aquí, su majestad!
Çariçe burada, efendimiz.
Querida zarina, ¡ me alegra mucho verla!
Sevgili Çariçe, sizi tanımak ne güzel.
Traiga un plato con riñones a la zarina.
Çariçe'ye bir porsiyon böbrek.
La zarina trató de seducirme, pero yo no cedí a la tentación. ¡ Lo juro!
Çariçe beni baştan çıkarmaya çalıştı ama ben direndim. Yemin ederim!
En 1894, se casó. Su esposadla princesa alemana Alicia de Hesse. zarina con el nombre de Alexandra Fiodorovna.
1894'te, sonradan Çariçe Alexandra Fyodorovna adını alacak olan Alman Prensesi Alix Helena ile evlendi.
Es por el zar y la zarina que nos preocupamos.
Çar ve varisi oğlu.
Temo que perdamos a la zarina.
Ana'yı kaybetmekten korkuyorum.
El heredero en el trono. Con la zarina como regente.
- İşaret benden, ateş etmek senden!
Escucha... La zarina mártir...
Düşmanları püskürteceğiz!
La caja de presentación original un obsequio de la zarina a Rasputín en persona.
Rasputin tarafından çariçeye verilen orijinal sunum kutusu.
Diseñó la máscara él mismo para la habitación de la zarina para tenerla siempre cerca.
Çariçenin özel odaları için kendi maskesini dizayn ettirdi,... böylece her an yakın olabilirdi.
Esta hacha fue un regalo de la Zarina de Tokio.
Bu balta, bana Tokyo'lu Czarina'dan bir hediyeydi.
A la mujer más hermosa del universo... la princesa Zarina, mi futura esposa.
Evrenin en güzel kadınına, Prenses Zarina, müstakbel karıma.
Yo soy Zarina, reina de los condenados.
Ben Zarina'yım, Lanetliler Kraliçesi.
Caminaba como si fuera una zarina de la calle 13.
13. Cadde'nin kraliçesi gibi yürürdü.
Leí en el diario que Bulgari vende el collar de la zarina de Rusia.
Gazetede okuduğuma göre Rus Çarlığı'ndan kalma Bulgari bir kolye satıyormuş.
Un regalo de la zarina.
- Ama şey... - Rus çariçesinin hediyesi.
¿ Le gusta el regalo de la zarina?
Çariçe'nin hediyesini beğendiniz mi?
La Zarina era envidiosa, y embrujó a su hijastra.
Çariçe kıskançtı ve gelinine büyü yaptı.
Para colocarla en el trono como a la legítima zarina...
Tahta gerçek bir kraliçe koy.
¡ Está mirando a la zarina!
Baktığın kız bir Çariçe.
¡ Por la belleza celestial de la zarina Ksenia!
Tanrısal güzellikteki Çariçe Ksenia için.
Llámala zarina, dile a todos "ésta es la auténtica Ksenia..."
Ona Çariçe olarak seslen ve de ki : "İşte gerçek Ksenia!"
Qué raro que no veo a Segismundo. Tampoco a la zarina.
Ghetman'ı ya da Çariçe'yi göremiyorum.
¡ No está la zarina!
Burada Çariçe yok!
Pues, ¿ dónde está tu zarina?
Pekala, Çariçe'niz nerede?
Pero he oído que los polacos tienen en su poder a la zarina...
Ben de duydum ki Lehler bize bir çariçe getiriyormuş.
Quiero hablar con la zarina.
Benim, ben Rasputin.