Translate.vc / Spanish → Turkish / Zeki
Zeki translate Turkish
15,990 parallel translation
Ayer, ella me citó una historia de la Biblia sobre un rey muy sabio.
Daha dün, zeki bir kral hakkında İncil'den bir hikaye anlattı bana.
Según entiendo, solo los hombres de negocios suficientemente astutos ven a través de sus estratagemas.
Anladığım kadarıyla, sadece zeki bir tüccar onun çevirdiği dolapları anlayabilecek kadar kurnaz olabilir.
Simplemente no entiendo que una mujer tan brillante pueda casarse con un cerebro tamaño de guisante.
Bu kadar zeki bir kadının böylesine bir evlilik yapmasını hiç anlayamıyorum... Bezelye beyinli. Ya da bezelyeler.
Por supuesto, Lady Susan es inteligente pero es más fácil hablar con un hombre en especial uno que comparta intereses.
Tabii Leydi Susan da çok zeki, ama özellikle aynı ilgi alanlarına, sahip olduğunuz bir erkekle konuşmak daha kolay.
Esta cosa es fantástica, fuerte y lista.
Bu şey bir harika. Güçlü ve zeki.
Muy lista.
Hem de çok zeki.
- Era muy inteligente.
- Çok zeki bir adamdı.
Fue muy inteligente y divertida y lo que sea, pero no eras tú, Caroline.
Oldukça zeki ve eğlenceliydi ama neyse ne. Bir sen değildi, Caroline.
Es una maldita tía astuta psicológicamente.
O anasını sattığımın kadını psikolojik oyunlar konusunda çok zeki, anladınız mı?
Ya demostraste lo listo que eres.
Ne kadar zeki olduğunu kafamıza kakman dışında.
-... genios.
- Zeki olsalardı.
- Estoy segura de que eran genios.
Beatles'ın zeki olduklarına eminim.
Una chica inteligente.
Zeki kız.
Bueno, soy completamente, brillante... sumamente hermosa, y me siento muy honrada.
Ben işinin ehli, zeki, çok güzel ve inanılmaz eğlenceli biriyim, öyle değil mi?
Es más listo que él y es negro.
O babamdan daha zeki ve siyah.
- ParaSource es más inteligente.
- Parasource bundan daha zeki.
Demasiada inteligencia te vuelve inmisericorde. Como tu hermano.
Çok zeki olunca da, kardeşin gibi merhametini kaybedersin.
Por casi 200 años, las mentes más brillantes han estado aquí... para probar una teoría.
En zeki bilim insanları neredeyse 200 yıldır, bir teoriyi test etmek için burada kalıyor.
Pero igual nos obligan a subirnos a la balanza, así que decidí llevar mi balanza y ordenar una prueba de IMC a todos los adultos a los que entreviste.
Peki zeki bir kız neden bikinileri yasakladığımızı sorarsa? Zeki kızın siz olduğunuzu sanıyordum. Cevap verebileceğinizi sanıyorum.
El entrenador Riley es inteligente.
Koç Riley zeki adamdır.
Era un chico muy, muy brillante.
O çok, çok zeki bir çocuk.
COMO SEA, ERES DEMASIADO LISTA PARA ÉL.
Ona çok zeki gelirsin zaten.
Uds. son los chicos inteligentes más tontos que haya conocido.
Siz tanıdığım en aptal ve en zeki çocuklarsınız.
Ella era muy inteligente.
Çok zeki bir kızdı.
Es sólo que vamos a conocer a los padres de Leonard por primera vez. Y ellos... ellos son académicos e... e intelectuales, y no quiero que piensen que somos gentuza.
Leonard'ın ailesi ile ilk kez tanışacağız, ve onların hepsi zeki ve-ve entellektüel insanlar, bizim beyaz aptallar olduğumuzu düşünsünler istemiyorum.
Así el mundo puede ver lo inteligente que eres.
Böylece tüm dünya ne kadar zeki olduğunuzu gördü.
Un chico tan listo.
Ne kadar zeki bir çocuk.
Si alguno más se hace el piola, como el pelotudo este, estamos muy cargados nosotros acá.
Herhangi biriniz buradaki geri zekâlı gibi zeki hareketler yapmayı denerse bilin ki hepimiz bomba yüklüyüz.
Así que abrí la cola y sacate un autobús en media hora si no querés que los rehenes se lleven un souvenir en sus móviles
Zeki birine benziyorsun. Eğer buradan rehinelerin mücevher ve cep telefonlarındaki görüntülerle ayrılmasını istemiyorsan yarım saat içinde otobüsü getir.
Te crees muy inteligente.
Zeki olduğunu mu sanıyorsun, ha?
Es mucho más atractiva e inteligente que tú.
- Evet. Senden çok daha çekici. Senden çok daha zeki.
No puedo detenerte.
İnsanların beyni olduğunu sanıyordum. Pek zeki değilsin, seni durdurabilirim.
¡ Un hombre educado, Terry!
Zeki Adam!
Era un tipo muy inteligente.
Oldukça zeki bir adamdır.
Me sigues diciendo que soy muy pequeño... ¿ pero ves que soy muy inteligente?
Bana sürekli küçük olduğumu söylüyorsun ama ne kadar zeki olduğumu gördün mü?
No es una doctora inteligente como las que me gustan. - Bien.
Genelde takıldığım aşırı zeki doktora kızlarından değil.
Esto puede sorprenderte, pero no soy el Alan Einstein que todos creen que soy.
Bu durum seni şoka uğratabilir ama ben herkesin sandığı gibi aşırı zeki bir Alan Einstein değilim.
Es el tipo más inteligente del edificio aquí.
Kendisi binadaki en zeki kişidir.
SIN EXPERIENCIA MILITAR NI ENTRENAMIENTO EN INTELIGENCIA, PERO QUE COMPARTÍAN UNA CUALIDAD... LA AMBICIÓN.
Bu Zeki Yeni Alımların ; askeri veya istihbarat eğitim yoktu ama bir ortak noktaları vardı hırs.
Es, según todo el mundo, inteligente, cortés, serio, un buen hombre de familia.
Herkesin dediğine göre ; zeki, kibar, içkisi olmayan bir aile adamı.
- E inteligentes
- Ve zeki.
Está bien, mira, mi familia piensa que soy como una gran cagada, y, bueno, eres inteligente, bonita y agradable.
Ailem büyük bir başarısızlık olduğumu düşünüyor. Sen de zeki, güzel ve cana yakın birisin.
Spence, creo que esta A es mucho mas lista que las otras
Spence, bence bu A, diğerlerinden daha zeki.
Digo, no eres cómica ni inteligente.
Yani, komik değilsin, zeki değilsin.
¿ No eres inteligente?
- Zeki misin yoksa sen?
- ¿ Por qué iba a hacerlo? - Para sonar inteligente.
- Zeki görünmek için.
Deduzco que vamos de camino a ver a alguien más inteligente que usted.
Çıkarımlarıma göre senden daha zeki birini görmeye gidiyoruz.
Es una mujer muy inteligente de extraña percepción.
Nadir bir algı yeteneği olan çok zeki bir kadın.
Ir detrás de ti como un bobo, haciéndote parecer listo, si eso es lo que necesita.
Yanında yarım akıllı biri gibi gezer seni daha zeki gösteririm, eğer istediğin buysa.
Ella es inteligente.
O zeki birisi.
Bueno, él es un chico inteligente.
Şey, o zeki bir çocuk.