English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Zig

Zig translate Turkish

263 parallel translation
- Va zigzagueando.
Atına zig zag yaptıryor.
La lata japonesa venía enfilada.
O teneke zig zag çizerek tam üstümüze geliyordu.
¿ Qué son esos zig-zags?
Bu zikzaklar ne?
Y atravesaba el cielo y centelleo 3 veces con las luces e hizo un zigzag y se fue.
Gökyüzünde giderken, üç defa çaktı sonra zig zag çizerek kayboldu.
Se paseaba junto a Zig-Zag, con su uniforme fascista, y con la señora Ines, que sabía de memoria todos los discursos de Mussolini.
Faşist üniformasını giyip Mussolini'nin tüm retoriklerini bilen Madam Inès ile beraber etrafta dolaşırdı.
Cigarrillo por zig-zig.
Sigaraya zikzak.
Zig-zig.
Zigzig.
Me parece que hicimos zig cuando deberíamos haber hecho zag, Michael.
Korkarım yapmamız gereken hamle konusunda yanıldık, Michael.
Zig zag, usa el cuerpo.
Mükemmel bir hedefsin.
Mientras, Jack seguia el incontrolable dragón en su vuelo zig-zageante...
Bu arada Jack, zigzaglayan, hantal ejderhayı takip etti.
Le encontrarán en la casa nueva de la esquina, la que tiene unas figuras en zig-zag en la puerta.
Köşedeki yeni evde bulabilirsiniz. Ön kapısında zikzak olan ev.
Como puede alguien pensar que intentar avanzar 7 yardas por abajo ¿ Cuándo necesitan 8 para la primera?
Kafası çalışan bir adam ilk duruşta sekiz metre geri gitmesi gerekiyorsa saha boyunca yedi metre zig zag çizmesi gerekirdi?
Zigzagueas... y Zigzagueas.
Zig zag çizersiniz.
Gideon vuela y tú andas con un tipo que estaba con T-Bird cuando hizo zig en vez de zag.
Gideon'un dükkânı patlıyor ve sen ava giderken avlandı dediğin T-bird'ü havaya uçuran ucubeyle lak lak ediyorsun.
Antes de Ia misa del domingo, se emborrachaba con ginebra. Empujaba su carreta y se reía a carcajadas. SaIudaba a Ios que iban a Ia iglesia.
Pazar ayininden önce onu cin banyosunda soslarlar, artan kahkahalarla el arabasına iterler, o da zig zaglar çizerek kiliseye gidenlere el sallardı.
Se agacha, zig zaguea. Sube y baja.
Çömelip gidip geliyor.
Debes haber hecho un zag cuando deberías haber hecho un zig.
Sanırım sağa dönmeniz gerekirken sola döndünüz.
Estoy segura que esta gente no conoce ese diseño.
Bu insanların böyle bir zig-zag modeli pek sık görme şansları olmamıştır.
Hiciste zig zag cuando debiste cambiar de dirección en la jugada.
Ben-ben-bence bu oyunda, zakzik yapman gereken yerde zikzak yaptın.
Izquierda Deuce Giro 22 Gato.
Beamen. Sahaya. Sol Deuce Zig, 22 Tomcat.
Bien, escuchad.Vamos a por izquierda Deuce Giro 22 Gato.
Tamam. Dinleyin. Sol Deuce Zig, 22 Tomcat'i yapacağız.
Tu jugada, Gemelos Derecha 3 Giro 88 lanzar en una, ¿ listos?
Senin oyunundu. Sağda ikili. 3 zig zag, 88 topu atacak.
Izquierda Fuerte, Giro 90 Rifle, en tres.
Güçlü sol, Zig 90 Gun. 3 dediğimde.
DC derecha, zig, 90 águila.
DC Sağ, Zikzak, 90 Kartal.
¿ Zigzag?
Zig-zag mı?
Esta noche no levantó al viejo Zig McPherson, que en paz descanse.
Bu gece Zeke McPherson'ı uyandırmadı. Toprağı bol olsun.
Haremos zig-zag desde aquí. - ¿ Qué?
- Kazmaya zig zag yaparak devam etmeliyiz.
- Haremos zig-zag.
Zig zag yaparak kazmalıyız.
Hacemos zig y él hace zag.
- Biz bir yöne gidiyoruz,.. ... o başka bir yöne.
Hacemos zig y él hace zag. ¿ Y Paul Millander?
Biz bir yöne gidiyoruz, o başka bir yöne.
Vine hacia aquí cuando debí seguir derecho.
Sanırım zag yapmam gerekirken zig yaptım.
¿ Tienes algo para mí aquí, Zig?
Bana ne getirdin, Zig?
¿ Qué tal, Zig?
Zig, naber?
Cielos Ziggy, ¿ qué te paso?
Tanrım, Zig, ne oldu böyle?
Jodiste el paquete, ¿ o no, Zig?
Paketi de anasını ağlattın değil mi, Zig?
No tengo qué darte.
Param falan yok, Zig.
Noticias buenas y malas.
Bir iyi bir de kötü haber, Zig.
¿ Sabes qué carajos haces, Ziggy?
Ne yaptığını biliyor musun, Zig?
La frontera de Italia con Austria-Hungría zigzagueaba por más de 600 kilómetros entre los picos más altos de Europa.
İtalya ve Avucturya-Macaristan sınırı Avrupa'nın en yüksek tepelerinde 375 millik bir zig zag çiziyordu.
¿ Quién eres? ¿ "Pistachón Zig-Zag" reportando para el "Chisme Cachetón"?
Sen, Jimmy Olsen misin, şu muhabir?
Mientras tanto, los otros van por dentro.
Zig zag?
Zig, apúrate.
Zig, haydi çabuk ol.
Ziggy estaba golpeando a Cavernícola.
Zig, Mağara Adamı'nı dövüyordu.
El calor afectó a Zig.
- Evet. Zig biraz fazla hırslı.
lba en zig-zag.
Yol boyu zikzak yapıyorum...
Entonces voy a necesitar un aplicador de pegamento, tijeras zig-zag y 4,5 metros de cinta gorgorán.
O zaman bir yapıştırıcıya ve pembe boyaya ihtiyacım var, ayrıca 5 metre kurdela isterim. Tamam. Evet hepsi bu.
Un camello llamado Queso le robó el coche y lo quemó. Ahora dice que se cargará a Zig si este no le paga.
Cheese adında bir uyuşturucu dağıtıcısı, arabasını alıp yakmış eğer ödemeyi yapmazsa Zig'i öldüreceğini söylüyor.
Zig jodió el material.
Zig paketi mahvetti.
Tú haz zig, yo haré zag.
Sen bir tarafa, ben diğer tarafa.
- Haz zig-zag.
Hiçbir fikrim yok.
Creo que zigzagueé mucho.
Sanırım zag yapmam gereken yerde zig yaptım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]