Translate.vc / Spanish → Turkish / Ziya
Ziya translate Turkish
50 parallel translation
Por la tarde, cuando vaya a tirar la basura, si la traes al juzgado de la escuela quizá la vea.
Akşamları çöp dökmeye çıkıyoruz ya, okulun bahçesine getirirsen oradan görürüm belki. Ziya'nın derdi ne öyle?
Hemos pensado mucho en ello y hemos decidido contártelo ; y a ti, Ziya.
Çok düşündük, sana açmaya karar verdik. Sana da Ziya.
- Ziya...
- Ziya Abi? - Yat ulan, yat!
Si necesita testigos, dale mi nombre y el de Ziya.
- Şahit isterse, beni ve Ziya'yı yazdır.
Hermano Ziya...
- Ziya abi- - - Benimle de konuşma.
Hermano Ziya, deja que...
- Ziya abi kurban olayım- -
También está enfadado con Ziya.
- Ziya'ya da kızıyor.
No teníamos ni un duro.
Kuruş yoktu cebimizde. Ne Ziya'da ne bende.
¡ Amigos, han traído a Ziya!
[FISILDAYARAK] Arkadaşlar, Ziya'yı getirdiler.
La luz brotará de la sombra.
Şavkıyacak bir ziya gölgelerden
- Ve a Pakistán a ver a Zia.
Pakistan'a git ve Ziya'yla görüş.
- ¿ A Zia?
Ziya mı?
Mohamed Zia Ul-Haque.
Muhammed Ziya'ül Hak.
Hoy honramos al presidente Zia Ul-Haque, de Pakistán.
Bugün, Pakistan Devlet Başkanı Ziya'ül Hak bizleri onurlandırdı.
Antes de seguir adelante, quiero que sepan lo siguiente : El presidente Zia no mató a Bhutto.
Sözlerime devam etmeden önce, hepinizin şunu bilmesini isterim ki Butto'yu Başkan Ziya'ül Hak öldürmemiştir.
"Zia no mató a Bhutto."
"Ziya, Butto'yu öldürmedi."
El presidente Zia dice que está dispuesto a entrenar a los muyahidín mientras Egipto y Arabia Saudí...
Ziya'ül Hak mücahitlerin aktif olarak eğitilmesi ve para yardımı yapılması riskini sırtlanan tek kişi. Ve tabii Mısır ve Suudi Arabistan.
Dile a Zia que la indulte. Doc puso esa condición.
Ziya'dan kızı affetmesini isteyeceksin.
Ni siquiera sabemos cuál era la suma exacta.
Gerçi miktar da belli değil ya. Ziya!
Ziya a sus 82 años lleva una tradición que ha hecho los kazakas... famosa a través de china.
82 yaşındaki Kazakları Çin'de epey meşhur eden bir geleneği devam ettiriyor.
Cada invierno gran parte de sus vida, Ziya ha estado casando... con una águila dorada.
Her kış Ziya, altın kartalıyla birlikte avlanmaya çıkar.
Fue tomada de lo salvaje como polluelo y criada por Ziya Quien la entreno para que regresara a el en cada vuelo.
Daha yavruyken alınıp Ziya tarafından her uçuştan sonra geri gelecek şekilde eğitilmiş.
Cuando Ziya finalmente libere a esta águila, llegara al final de sus días de cazadora.
Ziya bu kartalı özgürlüğüne kavuşturduğunda avcılık günlerinin de sonuna gelmiş olacak.
Ziya Dakhilov.
Şartlı tahliyede.
El FBI le ofreció inmunidad absoluta si entregaba a Vladimir.
FBI Vladimir'i vermesi karşılığında Ziya'ya tam dokunulmazlık teklif etti.
Soy una ex criminal. ¿ Recuerdas?
Ziya'ya hayatının fırsatını teklif edeceğim.
Le ofreceré a Ziya el negocio de su vida.
İnanın bana, kabul edecek.
¿ Qué sabemos de este hombre Ziya que ella estuvo visitando?
Ziyaret ettiği Ziya karakteri hakkında neler biliyoruz?
Tus ojitos codiciosos están diciendo "Muéstrame el dinero", ¿ así que cuál es el problema, Ziya?
Gördün mü? Doyumsuz küçük gözlerin "bana parayı göster" diyor. O zaman sorun nedir, Ziya?
Déjame verlo, Ziya.
Bırak bakayım, Ziya.
- Ziya.
- Ziya.
Lo único que a Ziya le gusta más que las chicas de 13 años, es el dinero.
Ziya'nın 13 yaşından büyük kızlardan daha fazla sevdiği tek şey paradır.
- Cállate, Ziya. - ¡ Renee!
Kes sesini, Ziya. Renee!
Es mucho dinero, Ziya.
Çok fazla para, Ziya.
De acuerdo, olvídalo Ziya.
Pekala, unut gitsin Ziya.
- Jack, acabo de descubrir comprobando el historial que Ziya tiene un agente de libertad condicional.
- Jack, az önce sabıka sorgulamasında Ziya'yı izleyen bir şartlı tahliye memuru olduğunu öğrendim.
Ziya la lleva con Vladimir.
Ziya onu Vladimir'e götürüyor.
- Vamos, vayamos. - ¿ Ziya?
Haydi, gidelim. Ziya?
He oído lo que dijo Ziya. ¿ Ziya?
Ziya'nın dediğini duydum.
Vamos Jack, es la reina del drama.
Ziya? Yapma, Jack, sadece ilgi çekmeye çalışıyor.
- Soy yo, Ziya.
Benim, Ziya.
¡ Cállate, cállate Ziya!
- Kes sesini, kapa çeneni Ziya.
Me recuerda el poema de Ziya Pasha.
Gel de Ziya Paşa'yı hatırlama şimdi!
- Estoy más que en él.
Hoşlanmaktan ziya de bayıldım.
¿ Qué le pasa a Ziya?
Ben Ziya'yı deli bilirdim.
¿ Y Ziya?
- Ya Ziya?
Ziya se ha marchado.
- Ziya kaçtı.
Cualquier Mohammed.
Çöz ve al. Bir Muhammed Atta, bir Ziya el Jara yeter.
- A través de este hombre.
Ziya Dakhilov.
Ziya.
Ziya.